Hoşgörü anlayışı ya da felsefesi bütün insanların ırk, din ve ülke ayrılıkları ötesinde eşit olduğu ilkesine dayanır. Bu anlayışın amacı, güç ve baskıya dayanan insan ilişkilerinin yerini karşılıklı anlayışa bırakmasını sağlamaktadır.
İnsanlık bilim sayesinde mutlaka ilerleyecektir. Ve belirli bir takım fikirler bu bilimin ilerleyişini durdurmaya çalışacaktır. Yaşam tarzı bakımından insanlığı geriye doğru çeken çok önceleri yaşanmış bir döneme getirilmeye çalışılan fikirlere hoşgörü göstermek insanlığa kötülük etmek demektir.
Bağnazlık ise birey veya toplum yetkisiz, bilgisiz, kültürsüz ise o nispette bağnaz olmaya, bağnazlığa sığınmaya yönelir. Bilgisizliğin ise her şeyden önce eğitimsizlikten dolayısı ile ekonomik güçsüzlükten ileri geldiği açıktır.
Fahrenhayt 451 kitabı gelecekte kurulacak bir baskı toplumunu anlatmaktadır.
Toplumun egemenleri kitleleri televizyon ile uyuştururken, kitaba savaş açmışlardır. Romanda tek amacı kitap ile mücadele olan bir itfaiye örgütü vardır. İtfaiye örgütünün görevi gelen ihbara göre kitap sakladığı anlaşılanların evlerini basıp bütün kitaplarını yakmaktır.
Romanın kahramanı Guymontak düzenin fedakâr bir itfaiyecisidir. Kitaba acımaz, yangında gözünü kırpmaz. Ama bir gün bir kitap operasyonunda hayatı değişir evini ateşe verdikleri bir kadın kitapları ile birlikte ölmeyi tercih edince montak etkilenir ve bu kitaplarda ne kadar etkileyici ne olabileceğini merak eder, yakması gereken kitaplardan birini koltuk altında saklayarak evine götürür, kitabı okuyunca da yaktıkları güzelliğin farkına varır. Ancak eşinin ihbarı ile itfaiye örgütünün saldırısına uğrar evi yakılır o da kaçıp kentin dışındaki bir ırmak kıyısında artık kullanılmayan bir demir yolu istasyonuna saklanır burada kitap yakamaya karşı gelenlerle tanışır. Bunlar ülke çapında kitapları yakmaktan kurtarmak için mücadele ederler. İnsanlığın yazılı mirasını koruyabilmek için müthiş bir yol bulmuşlardır her kitap seven tarihin önemli bir eserini ezberlemekle görevlendirilmişlerdir. Böylece yakılmaktan kurtulamayan kitaplar her bir kitapseverin o kitabı ezberlemesi ve hafızasında korumaya çalışması suretiyle gelecek kuşaklara miras bırakmışlardır.
Av. Kemal AKBAYIR
