CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, kaçırıldığı yere çok yakın bir mesafede bulunan Torunoba köyü yakınlarında serbest bırakıldı.
PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, yaklaşık 48 saat sonra Tunceli'nin Ovacık İlçesi'ne bağlı Torunoba köyünde serbest bırakıldı.
Torunoba Jandarma karakoluna giden Aygün, daha sonra kendisine tahsis edilen araç ile Tunceli’ye geldi. Moğultay Mahallesinde Güntuncer Apartmanın 3.Katında bulunan evine gitti. Bir süre evinde kalan milletvekili Aygün, daha sonra CHP’li vekillerle birlikte basın açıklaması yapmak üzere apartmanın önüne indi. Apartman önünde bekleyen kalabalık Aygün’e sarılarak geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Aygün ve beraberindekiler daha sonra 1 kilometre uzaklıktaki Kışla Meydanında bulunan Seyit Rıza Parkına gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Aygün'ün açıklamalarından satır başları..
"4 PARTİNİN SORUN İÇİN BİRLEŞMESİNİ İSTEDİLER"
Bana bağımsız milletvekilliği yapmamı söylediler. Ben de silahların gölgesi altında böyle bir karar vermeyeceğimi söyledim. Yeni CHP'de siyasete devam edeceğimi söyledim.
Kürt sorununun çözüm için bugün parlamentoda 4 partinin bir araya gelerek çözülmesi gerektiğini söylediler.
"CAN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT ETMEMEK İÇİN GÖNÜLLÜ GİTTİM"
Bana yönelik herhangi bir tehdit yok. Son derece anlayışlı bir yaklaşım vardı. Akan kanın durması için CHP'den ve benden daha çok çaba beklediklerini ifade ettiler.
Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu. Bana karşı zor kullanılmadı. Bana silah bile doğrultmayacaklarını söylediler.
Normalde direnebilirdim. Silah kullanacaklarını sanmıyorum ancak arkadan gelen arabalar çoğalınca kimsenin can güvenliğini tehdit etmek istemedim.
"DERSİM DAĞLARINI ÖZLEMİŞİM.."
6-7 saat yürüdük. Benim de aşina olduğum Dersim dağlarında kaldık. Dersim dağlarını da özlemişim.Ankara'da oluşan tepkilerin, başta Dersim halkının tepkilerinin de bu süreci hızlandırdığını sanıyorum.
"KEŞKE O GENÇLER ARAMIZDA OLSALAR.."
6-7 kişilik genç kişilerdi, Keşke bu toplumun içinde yer alsalar da üniversite okusalar.
Sabah uyandığımızda bulunduğumuz bölge arandı ve kılıma dair zarar gelmemesi için talimat verildi. Giderken sarıldılar öptüler. "Burada bulunan kardeşlerini unutma abi" dediler. Yürüyerek geldim. Ben Dersim'in dağlarını karış karış biliyorum.