Huzur veren vadiden geçen Munzur çayı, Amerika’da bulunan Colorado nehrini andırsa da yeşil örtüsüyle farkını gözler önüne seriyor.
Türkiye’nin saklı cennetlerinden 1971'de Milli Park ilan edilen Munzur Vadisi , 42 bin 674 hektarlık bir alanı kapsayan, akarsu kaynakları, endemik bitki ve örtüsüyle bahar aylarında ayrı bir göz kamaştırıyor. Hava sıcaklığının artmasıyla birlikte eriyen kar sularının, Ovacık ilçesinde bulunan kırk gözeden doğan ve onlarca dere sularıyla beslenen Munzur çayı, baharla birlikte dağların arasından coşkulu bir şekilde süzülerek keyif veren muhteşem seyri doyumsuz bir atmosfer oluşturuyor.Dağların arasında süzülerek eğimin az olduğu bölgelerde menderes oluşturan vadiden geçen Munzur çayı, Amerika’da bulunan Colorado nehrini andırsa da yeşil örtüsüyle farkını gözler önüne seriyor.
Meşe türlerinin yükseklerde hakim olduğu park, ceviz, kavak, söğüt, çınar, asma, karaağaç ve çalı gibi bitki türleriyle kaplı vadi, vaşak, yaban keçisi, tilki, kurt, sansar, su samuru, porsuk, sincap, tavşan, yaban domuzu, ur kekliği, çengel boynuzlu dağ keçisi ve ayı gibi daha bir çok canlı türüne de ev sahipliği yapıyor.
Doğal güzelliği ve serin havasıyla,son yıllarda huzura kavuşan vadi, çok sayıda yerli ve yabancı turistin ilgisini çekerken, Korona virüs önlemlerinden dolayı en sakin günlerini geçiriyor.
Munzur vadisinin her mevsim güzel olduğunu belirten Milli Sporcu ve Dağcılık Antrenörü Bülent Ak'ta fırsat buldukça bisikletiyle vadiyi gezenlerden sadece biri. Munzur Vadisi'nin Türkiye’nin ikinci büyük milli parkı olduğunu anımsatan Ak," Bahar ayı ile birlikte çok güzel bir hal aldı. Endemik olan bir çok bitkiye, soyları tehlike altında olan bir çok yaban hayatına ev sahipliği yapmaktadır. Bizlerin bu muhteşem doğayı korumamız gerekir. Koronalı bu günlerde bisikletimle bu güzel vadiye geliyorum”ifadelerini kullandı.