İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi tarafından Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması yapıldı. Kurum temsilcilerinin de katıldığı açıklamayı Gönül Sonbahar okudu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi; Basına ve sosyal medyaya yansıyan haber içeriklerinde;
• 12 Mayıs 2021 tarihinde Konya ili Meram ilçesinde Kürt aileye yönelik saldırının gerçekleştiği,
• 19 Temmuz 2021 tarihinde Diyarbakır ve Mardin'den Afyon'a mevsimlik tarım işçisi olarak giden işçilerin Kürtçe konuştukları için ırkçı saldırıya uğradıkları,
• 20 Temmuz 2021 tarihinde Ankara ili Altındağ ilçesinde Kürt aileye yönelik silahlı saldırıda, 2'si ağır 4 kişinin yaralandığı,
• 21 Temmuz 2021 tarihinde Konya'nın Meram ilçesinde bulunan Çarıklıköy'de 24 yıldır ikamet eden Diyarbakırlı Kürt aileye ırkçı saldırı gerçekleştiği ve 1 kişinin yaşamını yitirdiği tarafımızca öğrenilmiştir. Yine geçtiğimiz ay İzmir HDP İl Örgütünde Deniz Poyraz'ın katledilmesine de tanık olmuştuk. Ayrımcı, ötekileştirici söylem ve davranışların münferit olmadığını, son örneklerle yaşama kast eden saldırıların ne yazık ki devam ettiğini görüyoruz. Belirtmek gerekir ki bu saldırılar ayrımcı ve ötekileştirici söylemin yaygınlaşmasının ve cezasızlık ortamının ürünüdür.
2020 yılında sadece İHD'nin tespitlerine göre 14 ırkçı saldırı olayında 3'ü Suriyeli çocuk olmak üzere 7 kişi öldürüldü en az 32 kişi de yaralandı. Nefret suçlarındaki gerçek verilerin İHD'nin ulaşabildiği verilerin ötesinde olduğunu söylemek mümkün. Bu tablo karşısında her gün açığa çıkan ırkçı saldırılara karşı her kademedeki yetkililer ve siyasetçiler tetikleyici ve uluslar arası düzeyde de suç unsuru olan nefret söylemlerinden kesinlikle, derhal vazgeçmelidir.
Ayrımcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı dilin devam etmesi durumunda maalesef Türkiye'de nefret suçlarının bitmeyeceği kanaatindeyiz. Çünkü bu durum ırkçı gruplar üzerinde oldukça olumsuz etkiler bırakmakta ve bu etkiler dün olduğu gibi bugünde tanık olduğumuz geri dönüşü olmayan saldırılara dönüşebilmektedir. 21 Temmuz günü yaşanan saldırıya ilişkin Dedeoğulları ailesi, son 15 yıldır komşuları ve komşularının akrabaları tarafından ırkçı saldırıya uğradıklarını ifade ediyor. Ailenin kendine ülkücüyüz diyen bir grup tarafından saldırıya uğradığı ve bu durumun da gösterdiği gibi ırkçı saiklerle yapılan bir saldırı olduğu aşikârdır.
Ancak tüm tanıklıklara rağmen Konya valisinin bu saldırının etnik saiklerle yapılmadığı, adli bir vaka olduğu yönünde ki açıklaması "biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız" diyen saldırgan grubu bir nevi aklama girişimidir. Kamuoyunu sözde telkine çağıran valinin bu açıklaması işlenen nefret suçunu yine yok sayarak, cezasızlıkla sonuçlandırma çabalarının ilk sinyalini vermektedir. Bir kez daha ifade ediyoruz; Yoğunlaşarak devam eden saldırılar ırkçılığın ve ayrımcılığın açığa çıkardığı şiddetle Kürt yurttaşların yaşamına kast edildiği nefret suçlarıdır ve Kürt kimliğine yönelik saldırılardır.
Şiddet ve kutuplaştırıcı dilin kullanılması, bu yönlü ırkçı saldırıların oluşumuna etki ederek, katkı sunmaktadır. Ayrıca saldırılar karşında kolluk güçlerinin güvenlik önlemleri hususunda zafiyet göstermesi ve etkin yargısal faaliyette bulunulmaması bu sonuçların ortaya çıkmasının başlıca nedenleri arasında görülebilir. İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi olarak nefret suçu kapsamındaki benzer saldırılarda olduğu gibi süregelen politikalardan derhal vazgeçilmeli, failler hakkındaki cezasızlık sona erdirilmeli ve saldırıyla ilgili soruşturmalar etkin, ivedi bir şekilde sürdürülmelidir diyoruz. Ve son olarak saldırıya uğrayan tüm Kürt yurttaşlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, yaşamını kaybeden 43 yaşındaki Hakim Dal'ın ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz."