19 Aralık 2000 tarihinde cezaevlerine düzenlenen operasyonda çok sayıda hükümlü ve tutuklunun hayatını kaybettiğinin belirtildiği açıklamada; "Bilindiği üzere, 19 Aralık 2000 tarihinde devlet yetkililerince adına "Hayata Dönüş Operasyonu" denilen ancak ikisi asker olmak üzere toplamda 32 insanın hayattan koparıldığı yüzlerce insanın yaralanıp sakat kaldığı bir operasyon yaşandı. Operasyonun öncesinde, 20 Ekim 2000 tarihinde bazı tutuklu ve hükümlüler F tipi hapishaneleri ve tecrit uygulamalarını protesto etmek açlık grevine başlamışlardı. Demokratik kamuoyu tarafından F tipi cezaevlerine yöneltilen tepki ve eleştiriler karşısında, dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 9 Aralık 2000 tarihinde bir açıklama yaparak, toplumsal mutabakat sağlanmadan F tipi cezaevlerinin kullanıma açılmayacağını duyurmuştu. Ancak bu açıklamanın ardından henüz birkaç gün geçmeden yirmiye yakın cezaevinde operasyon başlatıldı ve 32 insan hayatını kaybetti" dendi.
Hapishane şartlarının OHAL ile birlikte daha da ağırlaştığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Türkiye Hapishanelerinde, halen yoğun olarak ölümler, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolâsyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır. Özellikle hasta mahpuslara dönük gerek yasal düzenlemelerde gerekse uygulamadaki keyfiyet, etik olmayan yaklaşımlar ve bürokratik engeller, hasta mahpuslar için insani olmayan bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Hapishanelerdeki hasta mahpus sayısı bu durumu gözler önüne sermektedir. 22 Haziran 2017 tarihli son İHD verilerine göre hapishanelerde toplam 357’si ağır olmak üzere 1025 hasta mahpus bulunmaktadır. Adalet Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre ise 2017 yılı Şubat ayı itibarı ile Adli Tıp Kurumu raporuyla ağır ve sürekli hastalığı belgelenen tutuklu ve hükümlü sayısı 841’e ulaşmıştır. Bizler, insan hakları savunucuları olarak, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini kamuoyunda paylaşmaya devam edeceğimizi, ihlallerde sorumluluğu bulunanların cezalandırılması için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz" denildi.