İHD Dersim Şube sekreterliğini yürüten Avukat Suna Bilgin örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığı davadan 6 yıl 3 ay hapse mahkum edildi. Bilgin’nin mahkûmiyet kararının hukukun üstünlüğüne ters düştüğünü belirten İHD Dersim Şubesi basın açıklaması açıklaması gerçekleştirildi.
Basın açıklamasını okuyan İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, “11 Nisan 2018 tarihinde görülen davasında örgüt üyeliğinden 6 yıl 3 Ay hapis cezası verilmiştir. Av. Suna Bilgin, her zaman ve her koşulda temel hak ve özgürlüklerin korunması ve insan haklarına saygının büyütülmesi için fedakârca uğraş vermiştir. Elbette sadece Av. Suna Bilgin’e ceza verilmiyor. Akademisyenlere, aydın ve yazarlara, insan hakları savunucularına, milletvekillerine ve seçilmiş diğer siyasetçilere, toplumsal muhalefet görevi yürüten grupların temsilcilerine ve bireylere; esasen siyasal iktidar gibi düşünmeyen herkese ceza veriliyor. Çünkü Türkiye’de ifade özgürlüğü (düşünceyi açıklama ve basın özgürlüğü) baskı altındadır.
Oysa demokratik bir toplumda ifade özgürlüğü toplumsal varoluşun temelidir. Çünkü ifade özgürlüğü kişinin kanaatini diğerlerine bildirme, düşüncesini dışa vurma, kendisi dışındakilerle iletişime girebilme potansiyelinin gerçekleştirilmesidir. Özgür bir biçimde düşüncenin oluşumuna, yaşanmasına, açıklanmasına izin verilmeyen bir toplumda ise yurttaşlardan değil, ancak tek tip ve iktidarların istediği gibi programlanmış biat eden bireylerden söz edilebilecektir. Bu da hem demokrasinin hem de toplum olma halinin yok edilmesinden başka bir şey değildir.”dedi.
Türkiye’de anayasal ve siyasal ciddi yapısal sorunların bulunduğuna dikkat çeken Solmaz, “Türkiye’de terör tanımı alabildiğine geniş tutulmuştur. Hukukun üstünlüğü ilkesi uygulanmamakta ve bunun sonucunda AİHM içtihatları yok sayılmaktadır. OHAL nedeniyle yargı, tamamen siyasal iktidarın baskısı altındadır; bağımsız ve tarafsızlığını koruyamamaktadır. Siyasal iktidar otoriterleşerek demokrasiden tümüyle uzaklaşmış ve böylece ifade özgürlüğünü baskı altına almış, adeta yok etmiştir. İfade özgürlüğünün olmadığı yerde demokrasiden bahsedilemez! Bu nedenle Türkiye için acilen ifade özgürlüğü (düşünceyi açıklama ve basın özgürlüğü) istiyoruz. İnsan hakları savunucuları üzerindeki baskılara son verilmesini ve Av. Suna Bilgin’e verilen cezayı kabul edilemez olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyoruz ”diye konuştu.