‘Chi Ama La Patria Onori con le opere (Vatanını seven onu eserle onurlandırsın)’
İstanbul Devlet Tiyatrosunun “Maçın Adamı” Garibaldi Sahnesinde.
Katolik Ermeni Agop Köçeyan’a ait binadaki küçük sahnenin Sinema müzesi olmasından sonra Garibaldi sahnesi Beyoğlu’nun sahnesi olmaya çalışıyor. İtalyan İşçi Yardımlaşma Cemiyeti’nin kurucusu Garibaldi’nin adıyla anılan binanın içinde geniş bir kütüphane, el yazması defterlerden oluşan bir arşiv ile önemli sanat eserleri bulunmaktadır. TÜRSAB’ın maddi desteğiyle restore edilerek şu günlerde Devlet Tiyatroları tarafından kullanılmaktadır.
2020 yılında dünya prömiyerini yapan, Clint Dyer ve Roy Williams’ın yazdığı ve Kayhan Berkin’in yönettiği; Cem Zeynel Kılıç’ın ve Kerim Urun’un oynadığı Maçın Adamı oyununda, erkeklik, vatan sevgisi, göçmenlik, aile gibi kavramları baba-oğul ilişkisi üzerinden incelenmektedir. Michael, babasının ani ölümünden sonra kendini cevaplarını bilmediği sorularla karşı karşıya bulur. Anne sevgisinden mahrum erkeklik, vatan sevgisi, göçmenlik gibi kavramaları sorgular. Babasıyla futbol maçı izlerken babasının ölümüyle yüzleşmek zorunda kalır Michael.
Aslında ‘İngiltere’nin Ölümü’ ismi ‘Maçın Adamı’ olarak değiştirilmiştir. Oyunda İngiltere’yle ilgili kısımlar ne kadar da atılsa devlet ve birey ilişkisindeki yer yer yanık kokusunu hissediyorsunuz. Aslında aile küçük bir devlettir. İlişkiler de devletin kurumları arasındaki ilişkiler gibidir. Baba da ailedeki en önemli iktidardır. Baba’nın eliyle iktidar ortadan kalkmış geride derin sorular ve büyük bir boşluk bırakmıştır.
Zeynel Kılıç’ın babasının hayaliyle verdiği mücadelede zaman zaman gözünüz tam arkasındaki “Chi Ama La Patria Onor con le opere” yazısına takılır. Anlamı; “Vatanını seven onu eserle onurlandırsın”.
Micheal’i oynayan Zeynel Kılıç, tiyatronun olanaklarıyla yaratılan ‘başka türlü’ bir stand -upçı gibidir sahnede.
Futbol asla sadece futbol değildir. Hemen hemen dünyanın her köşesinde siyasi iktidarlar futbolu kendi güçlerinin devamı adına kullanmaktadırlar. Toplumun özellikle yoksul kesimlerinde derin karşılığı olan futbol siyaseti de içinde barındırır. Oyunda da Micheal karakteri babasının futbola düşkünlüğü, siyasetle ilişkilenme biçimiyle ırkçılığı sorgulamaktadır.
Siz de oyunu izleyerek memleketteki ırkçılığı, ötekileştirmeyi sorgulayın Garibaldi binasında.