• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 13 °C
  • Tunceli 11 °C

İnşaat İle Büyüyememek

RIFAT KAMAŞAK

Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden birisi olarak tarif edilir inşaat ben kendimi bildim bileli. Hatta ekonominin büyümesi ile inşaat sektörünün büyümesi hep paralel gider ya da götürülmeye çalışılır. Kötü bir şey midir inşaat yapmak ya da inşaat sektörü vasıtası ile ekonomik değer yaratmak? Hayır, tabii ki değildir. Peki, inşaat sektörüne bağımlı olarak büyümek ya da ekonomik büyüme için tüm yatırımları inşaat sektörüne yönlendirmek? Evet, işte bu problematik bir durumdur.

Türkiye kapladığı coğrafi alan açısından oldukça büyük bir ülke, hatta en büyük 37. ülke.

Fakat öyle çarpık bir kentleşmeye sahip ki toplam nüfusun yaklaşık yarıya yakını 5 ya da 6 büyük şehirde toplanmış ya da özellikle toplatılmıştır. Hatta şehirlerin merkezlerinde tabiri caizse ziplenmiş bina yığınlarına rastlarsınız. Türkiye ile yaklaşık aynı nüfusa sahip ama coğrafi olarak daha küçük olan Almanya’da bir şehirden başka bir şehre giderken yol üzerinde devamlı küçük şehirler, kasabalar, köyler görürsünüz. Şehirler arası o kadar az boş alan vardır ki yatay büyüme ile ülkenin her metrekaresini kullanılmış, rant merkezleri yerine yaşam merkezleri yaratılmıştır. 

Bazı büyük şehirlerin merkezleri harici asla beton yığınlarına, dev AVM’lere falan rastlamazsınız. Yapılar hafif, güvenli ve düşük maliyetli malzemeler ile yapılmıştır. Sadece Almanya değil tüm Avrupa ve gelişmiş ülkelerde görülen manzara aynıdır. Ülkemizde ise en büyük iki şehir İstanbul’dan Ankara’ya karayolu ile gittiğinizde şehirlerin biraz dışarısına çıktığınızda kilometrelerce bomboş araziler görürsünüz.

Sanki ülkede arazi yokluğu varmış gibi tüm inşaat yatırımları küçücük şehir merkezlerine yapılır, insanlar balık istifi şeklinde yaşarlar.

Büyüme inşaat ile olacak diye taşa toprağa milyarlar gömülür. İnşaat sektörüne enteresan destekler verilir. En maliyetli inşaatlar bizim ülkemizde yapılır. Herhalde en zengin ülke biz olduğumuz için diye düşünüyorum. Eğer sahip olduğunuz özel bir inşaat teknolojisi ya da proje yönetim beceriniz varsa ve ülke dışında büyük projeler alan firmalara sahipseniz bu ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayacak, ihracat etkisi yaratacaktır. 

Bu açıdan bakıldığında ülkemizden çok sayıda firmanın bunu gerçekleştirdiğini görebiliyoruz. Buna bir itiraz olamaz ancak şu anki durumumuz bundan farklı. Milyarlarca doları katma değeri olmayan inşaatlara gömerek ekonomiyi büyütemediğiniz gibi kentleşmeye ait problematiği de arttırıyoruz. Kısıtlı kaynaklarımızı statik, geri dönüşümü olmayan, refah yerine sosyal yaşam sorunu yaratan inşaat sektörüne yönlendirip reel sektör ve özellikle katma değer yaratan hizmet sektörünü ikinci planda bıraktığımız sürece ne ekonomik büyüme ne de sosyal kalkınmayı gerçekleştirebilmemiz mümkün görünmüyor. 

Sağlıklı ve güzel günler dileğiyle… 

Bu yazı toplam 27054 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim