Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal'ın da aralarında bulunduğu 11 baro yöneticisi hakkında, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs gerekçesiyle soruşturma başlatıp ifadeye çağırmıştı Baro adına yapılan açıklamada, Yasaya uygun işlem yapılıncaya kadar davete icabet etmeyeceğiz denildiZORLA GETİRİLECEĞİ İHTAR OLUNMAKTADIRİstanbul Barosu yönetim kurulu adına yapılan yazılı açıklama şöyle Kamuoyunda 'Balyoz Davası' olarak bilinen ve Özel Görevli İstanbul 10Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayısına kayıtlı olarak görülen davanın 6 Nisan 2012 tarihinde yapılan oturumuna katılarak, bu davada yaşanan savunmaya yönelik hak ihlallerine ve özellikle de meslek onurumuza dönük saldırılara tepki vermiş, bu amaçla İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri olarak adil yargılanma hakkına saygı gösterilmesini talep etmiştik Baro Yönetimi olarak bu talepleri ileri sürmemize neden olan gelişmeler, bir süreden bu yana anılan mahkemede yaşanan açık hak ihlalleri karşısında meslektaşlarımızın 'cübbelerini bırakmalarına' neden olan bir aşamaya kadar gelinmiş olmasıydı Avukatlık Kanununun 76, 95 ve 97 Maddelerinde ifadesini bulan yetkilerimizi kullanarak ve doğrudan doğruya 'Baronun mevcudiyet nedeni' olarak tanımlayıp sergilediğimiz bu tutum, özü itibariyle Mahkemeyi 'adil yargılanma hakkına saygı göstermeye davet' niteliği taşımasına ve bu suçun maddi ve manevi unsurunun bulunmamasına karşın, aynı gün Mahkeme tarafından alınan kararla hakkımızda 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' isnadı ile suç duyurusunda bulunulmuştu 22 Mayıs 2012 tarihinde bu suç duyurusunun ulaştığı Silivri CBaşsavcılığı tarafından İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine - sıfatları da vurgulanmak suretiyle ve Baro adresine - çağrı gönderilmiştir 'Şüpheli' sıfatıyla yapılan çağrıya 7 gün içinde yanıt verilmezse, zorla getirileceği ihtar olunmaktadırSAVCILIK KANUNA AYKIRI BİR SORUŞTURMA BAŞLATMIŞTIRAvukatlık Yasasının 58 Maddesi aynen şu hükmü âmirdir Avukatların, avukatlık ve Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır… Bu açık hükme ve bizzat çağrı çıkaran CSavcısına yazılı başvuru ile bu hüküm anımsatılmış olmasına rağmen, Savcılık bu girişimimizi 'görev' olarak telakki etmemiş ve Adalet Bakanlığından izin almaya gerek duymaksızın 'kanuna aykırı' bir soruşturma başlatmıştır Aynı Mahkeme tarafından cübbelerini bırakarak duruşmalara girmeyen ve bu suretle hak ihlallerini protesto eden meslektaşlarımızın yerine 'zorunlu müdafi' tayinine olumlu yanıt vermediğimiz için de ikinci bir suç duyurusunda bulunulmuştur Yasa, yönetmelik ve Ceza Genel Kurulu kararları açıkça, vekâlet ilişkisinin istifa, azil vb nedenlerle sona ermediği hallerde, zorunlu müdafi tayininin yasal dayanaktan yoksun olacağı hükmünü içermektedir CMK ile ilgili yönetmeliğin açık hükmüne ve bizzat İstanbul Barosunun taraf olduğu Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına rağmen, bu taleplerinde ısrarcı olan ve atama yapılmaması halinde yeni bir suç duyurusu yapılacağı ihtar olunarak devam ettirilen bu talep, Mahkemenin Baroyu 'hukuk dışı işlem yapmaya zorlamasından' başka bir tanımlama ile karşılanamazAVUKATLIK MESLEK ONURUMUZU ÇİĞNEYEMEYECEKTİRBütün bu gelişmeler üzerine, İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri olarak aşağıdaki beyanlarımızı 'tarihe not düşürmeyi' görev sayıyoruz 1 Ülkemiz, olağanüstü olarak nitelenmesi gereken bir tarihsel süreç içindedir Tarih, olağanüstü dönem hukukunu yaratanları da, o hukuka karşı direniş sergileyenleri de not etmektedir Aradaki tek fark onurlu yaşam adına bırakılan mirastır2 Hukuksuzluğun doruğa ulaştığı olağanüstü dönemlerde hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü, savunmayı ve meslek onurunu korumak için bedel ödemek gerekiyorsa, İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri bu bedeli ödemeye hazırdır3 Dünyanın en büyük Barosunu kanuna ve hukuka aykırı işlem yapmaya zorlayan ve her alanda keyfiliği egemen kılan Özel Görevli Mahkemelerin bu uygulamasına İstanbul Barosu teslim olmayacaktır4 Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin kanuna aykırı çağrı ile davet edilmeleri, ülkemizde sadece yurttaşların değil, o arada Baro Yöneticilerinin bile hukuk güvenliğinin olmadığının göstergesidir5 İstanbul Barosu, giderek somutlaşan ve yargı eliyle meşrulaştırılmaya çalışılan baskı ve hukuksuzluğa karşı mücadelesini sürdürecektir6 Kendilerini hiçbir ahvalde şüpheli hissetmeyen yöneticiler olarak,şüphesiz bir hukuk mücadelesini görev sayıp, savunma hakkının kutsallığını savunmaya ve bu uğurda mücadeleye devam edeceğiz7 Hiçbir güç yöneticiliğimize bir bayrak olarak teslim ve emanet edilen Avukatlık Meslek Onurumuzu çiğneyemeyecektirBu çerçevede; tümüyle adil yargılama hakkını, savunmayı ve meslek onurunu korumayı amaçlayan tavrımızın suç olarak nitelenmesi ve şüpheli sıfatıyla çağrı çıkarılması karşısında, hukuksuzluğa teslim olmayacağımızı ve yasaya uygun işlem yapılıncaya kadar davete icabet etmeyeceğimizi, sadece meslektaşlarımızın hukukunu korumak adına değil, yurttaşların da hukuk güvenliği adına kamuoyuna ilan ederiz DHA
İstanbul Barosu'ndan yanıt geldi
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve 11 baro yöneticisine Silivri Savcılığı tarafından soruşturma başlatılmasına barodan yazılı cevap geldi
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Eroğlu: “Dünyanın en güzel şehrini dünyanın en güzel insanlarıyla inşa edebiliriz”Ak Parti Tunceli Belediye Başkan Adayı Erkan Eroğlu, yaklaşan yerel seçimler öncesinde yaptığı açıklamada, dünyanın en güzel şehrini dünyanın en güzel insanlarıyla inşa edebileceklerini söyledi.
Deprem sonrası Balyan’da yaşananları belgesele taşıdı: Barınma haktırDepremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen acılı halkın sorunları hala devam ediyor. Bu sorunlardan biri de barınma. Gazeteci Cihan Berk’in de bu soruna dikkat çektiği “Barınma Haktır” belgeselinde de yaşanan çaresizliği görmek mümkün.
Enerjileri kesik olan köylüler, FEDAŞ’a gittiFırat EDAŞ’ta devam eden eylemde bir uzlaşma sağlanamazken, merkeze bağlı Meşeyolu köylüleri FEDAŞ önüne gitti.
Bize Ekmek Yoksa Patronlara Da Huzur YokFırat Elektrik Dağıtım A.Ş., insanca yaşayabilecek bir ücret talebiyle direnen 17 işçiyi işten atmıştı.
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim