Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şube Müdürü Ali Haydar Gürsönmez, yaptığı açıklamada, doğada nesli tükenme tehlikesi altında bulunan ve koruma altındaki türleri avlayanlara kurum olarak idari para cezası ile tazminat bedeli olarak iki cezai işlem uyguladıklarını söyledi.
Tunceli'de son yıllarda kaçak avcılık ve doğal yaşamın korunması konularında yapılan bilinçlendirme çalışmaları ve kontroller ile hedeflenen noktalara doğru yaklaşıldığını belirten Gürsönmez, "Doğanın korunması ve yaban hayatının geliştirilmesi için ekiplerimiz yoğun gayret sarf ediyor. Kurum olarak her türlü ihbarı anında değerlendirerek hızlı şekilde müdahale ediyoruz. Bu düzenli çalışma ile ilimizde kaçak avcılık düşüşe geçti." dedi.
Gürsönmez, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu uyarınca av ve yaban hayvanlarını avlayanlara uygulanacak tazminat bedellerinin de yeniden belirlendiğini anlatarak şunları söyledi:
"Yeniden belirlenen tazminat bedellerine göre Tunceli doğasında yaşam alanı bulan ve yayılış gösteren çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi ve boz ayı avlayanlara 18 bin 315 lira, vaşak için 8 bin 13 lira, kurt ve oklu kirpi için bin 717 lira, en zehirli türlerden olan koca engerek için 4 bin 6 lira, atmaca ve doğangiller familyasındaki kuşlar için 9 bin 158 lira, urkeklik 4 bin 6 lira, su samuru 4 bin 579 lira, porsuk, gelincik, kokarca, kakım ve ile sincaplar familyasındaki bütün türler için 458 lira, her tür yılan için 687 lira, leylek için 2 bin 862 lira, baykuş ve familyasındaki türler için 2 bin lira ceza uygulanacak. Bu cezaların vatandaşlar tarafından bilinmesini istiyoruz. Avlanan her canlı için ödenecek tazminat bedelinin yanı sıra 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu'na muhalefet ettikleri için ayrıca idari para cezası da uygulanacak."
Tunceli'nin zengin bir doğası ve yaban hayatı olduğunu vurgulayan Gürsönmez, doğal döngünün devam edebilmesi için vatandaşlara, sivil toplum kuruluşlarına ve ilgili tüm kurumlara önemli görevler düştüğünü dile getirdi.
Kaçak avcılara izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Gürsönmez, "Bu toplumsal bilinci yaratabilirsek doğamızı ve yaban hayatını gelecek kuşaklara aktarabiliriz. Bu konuda her kesimden duyarlılık bekliyoruz. Unutulmalıdır ki her canlının kendi doğal ortamında yaşama hakkı vardır ve insanların bu hakka saygı göstermesi gerekiyor." diye konuştu.