Kadın Milli Voleybol Takımı'mızın Hollanda'yı mağlup ederek üçüncülükle bitirdiği Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası finalinde İtalya ve Sırbistan karşı karşıya geldi. Mücadele, İtalya'nin setlerde 3-1'lik üstünlüğü ile sonuçlanmasıyla birlikte İtalya, kupayı kazanmış oldu ve şampiyonluğunu ilan etti. Kadın voleybol Milli takımımızın ülkemize Avrupa üçüncülüğü getirmesi toplumun geniş kesimlerinde büyük destek gördü. Voleybol voleybol olalı ülkemizde böylesine bu kadar ilgi görmemişti.
Kadın voleybolcularımızın Avrupa zaferi, öylesine bir ilgi oluşturdu ki, tüm sosyal medya hesaplarında bir numaraya çıkarak tarihi bir zirveye yakaladı. Kadın Voleybol Milli takımımıza ülkemizde neden böylesine bir ilgi artmıştır sorusunun karşılığı olarak gerici ve faşist Taliban yönetiminin Afganistan’ı ele geçirmesiyle birlikte kadının adının var olduğu ama haklarının olmadığı bir sisteme geçmesi, dünya kadın halklarını ayağı kaldırmıştır. Taliban'ın şeriat yasaları uyarınca günlük hayatta ve hayatın her alanında Afgan kadınlara yönelik acımasızlığını yüreğinde hisseden kadın voleybolcularımız, rakibi sanki Talibancılarmış gibi havalanarak topa vurulan her smaç, rakibin sahasında bir çivi gibi çakılmıştı.
Ülkemizde de, Taliban'ın Afganistan'da yönetimi ele geçirmesi sonrasında Türkiye'de İbrahim Hakkı Kılıçaslan isimli bir şahıs Taliban'ın Afganistan'ı işgal etmesiyle yaşadığı sevinci sokakta lokum dağıtarak "Taliban'a selam" notunu yazarak.göstermiştir.
Kendilerine "Tebliğciler" adını veren bir grup ise meyhanelerin önüne gidip içki içen vatandaşların yanı sıra İzmir Kordon boyunda oturan gençleri selamlayarak, özellikle de birbirine sarılan sevgililerin yanına gidip uyararak gençlere 'kızlara bakmamalarını', 'şapka yerine fes giymelerini' , kadınlara 'başınızı örtün', erkeklere ise 'sağınıza solunuza bakmayın' gibi öğüt ve dini telkinlerde bulunarak yaşam tarzlarına müdahale etmişlerdi. Yüzde 99 Müslüman olan ülkemizde yaşanan bu durum Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte kadınlara verilmiş olan temel hakların tıpkı Afganistan’da olduğu gibi gerici faşist bir düzende dini referanslar gösterilmek suretiyle geri alınacağı düşüncesi kadınları daha güçlü bir konuma getirerek haklarına daha güçlü sarılmaları sonucunu doğurmuştur.
İşte gelinen bu nokta da, kadınlarımız bulunduk konum itibarıyla gücünü Olimpiyat müsabakalarında Karate, Tekvando, Güreş, Voleybol ve diğer spor dallarında gücünü gösterdiği gibi özelliklede Voleybolda kadın milli takımımızın Avrupa Voleybol şampiyonasında üçüncülük alarak gerici yobaz çevrelere kadınlar köleniz olmayacağız demişlerdir. Kadın voleybolcularımızın müsabaka sonrasında İzmir marşını söylemeleri ise Cumhuriyet kadınıyız, kazanımlarımızdan ve özgürlüğümüzden asla vazgeçmeyeceğiz mesajını da vermişlerdir.
Smaç kelime anlamıyla rakip takım alanına file üzerinden tek el ile sert bir şekilde yapılan vuruştur. Kadın voleybolcularımızın yükselerek vurduğu her sert smaç ise gerici faşist düzene karşı vurulan bir tokattır.
Gerici ve yobaz çevrelerin Kadın haklarına yönelik saldırılar artıkça, kadınlar sporda, sanatta, müzikte ve hayatın her alanında öne çıkarak güçlü bir cevap olarak karşılık verecektir.
Bu süreçte spor alanında kendini göstermeye başladı bile…