• BIST 9884.07
  • Altın 2954.659
  • Dolar 34.7445
  • Euro 36.5021
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 4 °C
  • Tunceli 1 °C

Kadının Güçlenmesi için 7 Adım : Ruhsal Güçlenme ve İyileşme Zamanı

Dr. Nil KESKİN

“Biz, ruhsal deneyimler yaşayan insanlar değil, insan deneyimi yaşayan ruhsal varlıklarız” demiş Epiktetos.

Kadının güçlenmesinin son derece önemli bir ihtiyaç olduğu ve konuşulduğu şu dönemde bunun sana önce nedenlerini ve güçlenmenin önündeki toplumsal olduğu kadar içsel engelleri aktaracağım.

Çünkü böylelikle bu yolculuğa aslında kendinin de nasıl katkıda bulunabileceğini daha iyi gözler önüne serebileceğim.

Dünya Ticaret Örgütü Cinsiyet Farkı raporuna göre 135 sene olan cinsiyetler arasındaki fark da, en önemli farkı kapatmaya yönelik olan fırsat, eğitim alanında gözüküyor. Bu satırları sende lütfen kişisel anlamda güçlenmene ve iyileşmene kendini bilinç seviyesinde dönüştürme olarak bak...

Hazırsan hadi başlayalım...

Karanlığın ve aydınlığın ve tüm zıtlıkların iç içe girdiği şu yaşamda, kimsenin ama kimsenin hayatı toz pembe değildir. Dışarıdan gördüğünüz herkesin hayatında mücadeleler, aşması gereken engeller vardır. Çünkü bu dünyadaki insan bedenindeki yaşamlarımız aydınlık ve karanlığı aynı anda içinde barındırır. Aslında yolculuğumuzun amacı karanlıktan büyümek ve güçlenmek üzerinedir. Ruhsal olarak güçlenmediğimizde her türlü dışsal ve içsel sabotaja uğrayabiliriz. Her türlü mental ve fiziksel hastalıklar gibi. Farkındalıkla güçlenebilenler bu hayat yolculuğunda zaferler kazanırken, zayıf olup sınavları, kötülükleri aşamayanlar yenilenler sınıfında kalır. Tıpkı bir okul gibi....

Acıları, zorlukları yaşarken içinden çıkamayacakmışız gibi gelir. Hatta tekrarlayan sorunlar bizi yaralar, yorar ve belki de tüm enerjimizi çalar. Evrimleşmemiz bizleri içimizdeki zaman zaman yükselen karanlıklar yada dışarıdan maruz kaldığımız zorluklar içinde zayıf düşürebilir. Tutkularını yaşamak için, ilişkini düzenlemek için, aileni elde tutmak için ve sana sayabileceğim bir sürü konuda yaşadığın engel ve hatta saldırılarda senin ruhsal gücün, esenlik halin oldukça önem kazanır. Çünkü kabul edelim ki bu bir nevi savaştır. Hayatının hangi döngüsünde şu an buluştuysak bil ki şu an bu satırları okuyorsan, içinde bulunduğun küçük yada büyük savaşında güçlenme için sana ışık ve rehberlik ulaşmış demektir. Ve ben sadece bunun için şu an kanal oluyorum, o kadar. Bu güç senin içinde... sadece birlikte o hazinenin üzerindeki ölü toprağı atacağız.

Sen ki ataerkil devrimler olana kadar empatinin, şefkatin, adaletin, dirlik ve düzeni, bütünselliğin, yaratıcılığın gücünü bulunduğun her yere verebilen kadın beden formunda yaşayan ve bu yazıyı okuyan kızkardeşim, örtülmüş bu gücü uyandırmanın vakti geldi...

Kabul edelim ki, özellikle de ataerkil ve eril evrimleşmiş dünyanın içinde en çok karanlıklarla, zorluklarla mücadele etme durumu kadınlara yüklenmiş durumda. Sen de ilk başta aslında Epiktetos’un sözünde söylediği gibi bu bedeni deneyimlemeye geldin....

Şu an beni hangi yaşta ve hayatının hangi evresinde okuyorsan, belki kocanla, evliliğinde problemlerin olabilir, erkek arkadaşınla yada iş/okul arkadaşlarınla ilgili sorunlar yaşıyor olabilirsin. Aileni bir arada tutmak ile ilgili sınavlar, huzursuzluklar, kaotik ortamlar, ergen çocuğunla ilgili zorluklar yaşıyor olabilirsin. Şiddet, sözel mağduriyet, aşağılanma, baskılanma durumlarına maruz kalmış olabilirsin. Potansiyelini ve kimliğini yaşamakla ilgili tıkanıklıkların olabilir. Hayatında terslikler, kazalar peşini bırakmıyor diye hissediyor olabilirsin. Ya da sadece zihninin içindeki endişeler, korkular yada vesveselerin içinde bırak güçlenmeyi sadece dengeli olmakta zorlanıyor olabilirsin...

İşte şimdi sana bu kadar ruhsal saldırı gördüğün evrimleşmemizin sonucu olan durumundan, hem de potansiyelinin önünde olan engellerin nasıl aşılabileceğinin adımlarını aktarıyor olacağım. Unutma ki burada sıraladığım adımlar bir adanmışlık gerektiriyor. Çünkü sonuçta yıllara varan duygu, düşünce ve davranış alışkanlıkları öyle kolay dönüşmüyor.

1. Varlığını Onurlandırma
Kadın Beden Formunu seçen ruhunun tüm farkındalığı ile bedeninden başlayarak, sahip olduğun her türlü manevi ve maddi varlığı onurlandırma adımıdır bu.

Sahip olduklarımızın her an farkındalığı mutluluğunuzu taçlandırırken, yapılan araştırmalar  şükran duyduğunuz şeyleri sıralamak hayata karşı daha olumlu bir yaklaşım ve güçlülük hissi verdiğini ortaya koyuyor. Sürekli şikâyet etmek ve homurtular bizi daha çok gölgelerde yaşam ve zayıf bir ruh haline sokuyor. Üstelik elimizdeki hal ve durumla, işimizle, evimizle, ilişkimizle ilgili şikayet ettiğimiz her şey titreşimimizi düşürdüğü için sahip olduğumuz her ne ise onu kaybetmemize kadar sebebiyet verebiliyor. Yaşamın içinde pek çok mücadele etmemiz, üstesinden gelmemiz durum varken bu fark etmediğin olası memnuniyetsiz, şikayetçi ruh hali de bizi çok hızlı bir şekilde derinlere boğuyor. Bu adımı hayata geçirmenin en kolay yolu, odaklanarak liste yapmak. Özellikle sabah bir on beş dakikanı ayırmanı öneriyorum.

Bundan sonraki adımlar, son adıma kadar ruhsal arınma içeren adımlardır.

Dolu bardağı boşaltmadan yenilerini ekleyemeyiz. Kendi kişisel deneyiminden kaynaklı ama aynı zamanda toplumsal olarak üzerinde taşıdığın pek çok tekrar eden ve seni ruhsal anlamda yoran ama bir o kadar da fiziksel olarak hasta eden alışkanlıklar var. İşte bunlardan bazıları...

Utanç, pişmanlık, hayal kırıklıkları ve bunların sonucu olarak kadın beden formunda en çok karşılaştığımız davranış durumları yani, kontrolcülük, mükemmeliyetçilik, baskıcılık, manipülasyon, kıskançlık yada bastırılmıştık, suskunluk, pasiflik, kurbancılık, vericilik gibi. Bu saydığım davranışlardan herhangi bir yada ikisini şu an hayatında gözlemliyorsan bil ki bunlardan arınmadan gerçekten erdemlerinle güçlenmen pek mümkün değil. Şimdi adım adım bunlardan arınmak ne demek bunu inceleyelim.

2. Geçmişin Hükmüne Son Vermek

Aramızda geçmişine bakıp da her şeyi tamamen düzgün yaptığını düşünen bir kişi daha yoktur. Çünkü hiç birimiz mükemmel değiliz. Geçmişteki bilincimizle yaptıklarımız doğru yanlış geçmişte kalmış olsalar bile sanki zihinsel bir saldırı gibidir sürekli geçmişindeki yaşadığın olaylar ve insanları hatırlamak....kimi zaman suçluluk, utanç, belki pişmanlık duymak. Sanki içinde biri sürekli geçmişte yaşaman için sana bir şeyler fısıldar.

Burada söz konusu fısıldama, kadın beden formunda senin kendi geçmişin ve kolektif kadınsal geçmişinin izleridir. Senin de geçmişin de başarısızlıkların, belki pişmanlıkların, utandığın olay ve durumların, hayal kırıklıkların, dargınlıkların herkes gibi olabilir. Kadınsal beden formunda yaşamayı seçtiğin bu dünyada bunlar sana miras aldığını söylediğim acı algın için hep bir konu olacak. Tabi sen izin verirsen..

Bu yüzden geçmiş kaynaklı acı algından acilen arınmanın tekniklerini uygulaman önemli...

3. Korku ve Kaygılardan Arınma
Ataerkil düzenin senin üzerinde en çok uyguladığı karanlık burada gizli aslında. Kendin gibi olamamanın yegane sebeplerinden biri, taşıdığın korku ve kaygı dosyaları... Burada konu olan korkular herhangi gerçek ani tehlikeye karşı korkularla ilişkili değil. Daha çok şu anda olan bir durumdan ziyade düşüncelerin kaynaklı yaratılan ve seni korkulardan oluşan senaryolara götüren zihninin çalışma alışkanlığı, patterni. Bir bakarsın, bu öyle bir alışkanlığa dönüşür ki senin hep yanında olur, bir arkadaşın gibi. Oysaki yüksek potansiyelinle bu yaşamda varlık gösterebilmen yani gerçeğini yaşayabilmendeki seni zorlayacak son derece etkin bir engeldir. Şöyle düşünebilirsin... Senden hoşlanmayan, senin iyiliğini istemeyen, yada seni rakip gören biri senin korkularını, kaygılarını daha da büyütür, aşılamaz olduklarını düşündürtür, seni daha da endişeye boğar hatta seni pasifleştirebilir. İçindeki sana korku ve kaygılarını hatırlatan bu ses de işte tam böyle.. Sanki senin iyiliğini istemezmiş gibi... Lütfen fark et...Ve yine korku ve kaygılarının tam olarak tanımlarını yaparak arınma yolculuğuna gir.

4. Toksik Enerjilere Sınır Koyabilme

Senin yüksek potansiyeline, var oluş haline hizmet etmeyen, zamanını çalan herkes ve her şey yönetmen gereken toksik durum ve alışkanlıklar olabilir. Eğitim sistemlerimiz, okullarımız bize enerji merkezlerimizi yönetmeyi, kendimizi zarar veren insan ve durumlardan korumayı, toksik ilişkilerden büyüyüp, arındırmayı öğretmedi. Oysaki bunlardan gerçek anlamda arınmadan bu dünyaya geliş amacında bir yaşam sürmen ve herşeyden önce sağlıklı kalabilmen de pek mümkün değil.

Neden mi? Sen toksik olan örneğin sana saygı göstermediğini değer vermediğini düşündüğün insanlarla sürekli vakit geçirme durumunu ya da aşırı sosyal medya kullanımı, doğru yönetmedikçe etki altında kalır, tüm bu ve benzer durumların senin temiz enerji alanına girmesine izin verirsin. Evet sen izin verdiğin için o alana girerler. Kimi toksik ilişkiler artık sende bağımlılık düzeyine kadar ilerlemiş auranı, zihnini ruhunu sarmış bile olabilir. Seni bunun sonucu olarak ya sürekli gergin, öfkeli, hırslı belki kıskanç  yaparlar, yada pasif, ürkek, eylemsiz hale getirebilirler. Oysaki sen

sınırlarını çizmeyi seçtiğinde öz iradenle bunlara evet yada hayır diyebilmenin hakkın olduğunu kabul ettiğinde, bu esaretten kurtulursun.

Düşün bakalım hayatında aslında toksik enerji olan hangi durumlar veya insanları barındırıyorsun?

5. Yargılardan Özgürleşmek
Zihnimiz günde binlerce düşünce üretirken bunlar arasında en yüksek oranda yer kaplayanlar kendiniz ve etrafınızdakilerle ilgili yargılayıcı düşüncelerdir. Arkadaşlık ilişkilerinizi, partnerinizi, çocuğunuzu yargılar halde sürekli kendinizi buluyorsanız bu içten dışa güçlenmeniz için büyük bir engeli ortadan kaldırmanız gerektiğine bir işarettir. Yargılamamak hem sizi egonun ötesine götürebilecek hem de zihin oyunları hatta bağımlılıklardan da uzaklaştırabilecek. Yargılamak zaten seni acıya, kurbancılığa, eleştiriye yani yine ister istemez negatife sürükleyecektir. Hatta bunlar seni bir döngü gibi tekrar eden olaylar, insanlar olarak sürekli karşına çıkacaktır. Sessizliğin içinde mevcudiyette kalmak özgürlüktür, kurtuluştur.

Hayatının bu evresinde şu anda belki de rahatsız olduğun ve sürekli yargıladığın bir dönem geçiriyor olabilirsin, ya da geçirmiş olduğun dönemler olmuş da olabilir. Yargısız olabilme halini deneyimledikçe güçlenmen ve dönüştürme gücün daha rahatlıkla çalışıyor olacak. Zihnin bu patternini değiştirmek mümkün. Bu konuda çalışmalısın. Gerekirse tekrar tekrar... Unutma eski alışkanlıklar kolay değişmiyor. 

6. Öfkeli Tutumdan arınma : Nezaket

Kontrolsüz güç, güç değildir sözünü eminim duymuşsundur. İçten dışa ruhsal güçlenmede gücünü öfkeyle, gerginlikle ,şiddetle ifade etmenin yerine yapıcı, yumuşak bir dille ifade gücüne kavuşman ve bu şekilde iletişim kurman önemli. Dışarıdan istediğin kadar güçlü gözük, eğer içeride öfkeli ve gergin olmaktan beslenir bir güdümdeysen bu saf sevgi enerjisinde dönüşüm gücüne seni götürmez. Hatta başladığın yere geri dönersin. Aslında gergin olmak güçlü olmamaktır, zayıflıklığın ve duygularına hakim olamamanın bir diğer işaretidir. Gerçekten güçlü ve güvenilir olmak dengeli olmak için dişil iletişimin senin için en güçlü silahlarından biridir. Yüzündeki gülümseme tüm kapıları açabilir.

Eğer kendini sürekli öfkeli, yıkıcı buluyorsan bu yönünü gerçek güçlenmen için geliştirmelisin.

7. Dönüştürme Gücü
Bu güç işte kadın beden formundaki gerçek ruhsal güçlenmenin tanımı. Önceki adımları yaptığında ve bunu yaşamında elde etmek istediklerin için tutkulu dönüştürme niyetlerine çevirdiğinde, yaşayacaklarına kendinde inanamayacaksın. Bu öyle özel bir güç ki. Aslında senin doğanda olan ve unuttuğun. Birlikte bu adımları izlediğinde bu gücünü tekrar geri kazanmış olmanın hazzını yaşayacaksın. Tıpkı yüzyıllar öne toplumları yüceltmiş tanrıçalar, şifacı kadınlar, kraliçeler, imparatoriçeler gibi...

Tutkuyla yazdığın ve söylediğin niyetlerin sana her konuda ışık olacak...

Tüm bu adımların sana sırayla nasıl yapılması gerektiğini Yeni Dişil kitabımda kodlarla ve uygulamalarını da Goddess aplikasyonunda tek tek yaşamına kolaylıkla alman için paylaştım. Umarım kitabın satırlarında ve aplikasyondaki rutin ve ritüellerde bir gün buluşuruz.

Bu yazı toplam 831 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim