Deprem bölgesinde eksiklerin halen çok fazla olduğunu vurgulayan SES Dersim Şubesi Eş Başkanı Serap Kahraman, “Deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin bir an önce başlatılması gerekiyor yoksa var olan bit ve uyuz vakalarının çok daha ciddi boyutlara ulaşacağından korkuyoruz. Tuvalet sorunun da bir an önce çözülmesi gerekiyor yoksa yakın zamanda kolera salgını da olabilir o yüzden insanların sağlıklı ortamlara taşınması gerekiyor” dedi.
6 Şubat tarihinde 11 ili ve 13 milyon insanı etkileyen ve büyük felakete yol açan depremde on binlerce yurttaş hayatını kaybedip, yüz binlercesi yaralanırken, milyonlarca insan yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı.
Türk Tabipler Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ve sağlık emek-meslek örgütleri ile birlikte deprem bölgesinde depremzedelere sağlık hizmeti veriyor.
SES Dersim Şubesi Eş Başkanı Serap Kahraman, deprem bölgesinde yaptıkları çalışmalar ve bundan sonra yapılması gerekenleri PİRHA’ya anlattı.
“DEPREM BÖLGESİNDEKİ İNSANLARA PSİKOSOSYAL DESTEK VERİLMELİ”
SES Dersim Şubesi olarak iki defa Adıyaman’a gittiklerini söyleyen Serap Kahraman, 9 Nisan-5 Mayıs tarihlerinde tekrar Adıyaman’a gideceklerini söyledi.
Sağlık emekçileri olarak amaçlarının halka destek sunmak, sağlık hizmetleri vermek olduğunun altını çizen Kahraman, “2 hafta önce Adıyaman’daydık maalesef gözlemlerimiz üzücüydü, insanlar çok mağdur durumdaydı bazı köyler yardımı hemen alabilmişken, bazı köylere yardımların 10 gün sonra gittiği köylüler tarafından belirtildi. Deprem bölgesinde kadın çalışması da yaptık çünkü depremden sonra en mağdur kesim kadınlar. Kadınlar sağlıklı koşullarda barınamadıklarından vajinit ve mantar enfeksiyonları gibi hastalıklar başlamış durumda. Depremden psikolojik olarak da özellikle kadınlar ve çocuklar çok etkilenmiş durumdalar, psikososyal destek açısından hala çok eksikler var. Hızlandırılmış bir program şeklinde oradaki halka psikososyal destek verilmeli” diye konuştu.
“İNSANLAR 10-12 KİŞİLİK ÇADIRLARDA KALIYOR”
Deprem bölgesinde eksiklerin halen çok fazla olduğunu vurgulayan Kahraman, “Çadırlarda yaşama koşulu çok kötü, bir çadırda 10-12 kişi kalıyor. Bir çadırda lösemili bir çocuk vardı, lösemili bir çocuğun izole edilmiş bir ortamda yaşaması gerekirken 10-12 kişilik bir çadırda kalıyor bu onun açısından çok büyük bir sıkıntı yaratmakta. Halen insanların konteyner ihtiyaçları karşılanmış değil, insanlar çadırda yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Çok şiddetli yağmurların yağmasından dolayı çadır kentte yaşayanlar olumsuz bir şekilde etkilendiler. Her taraf çamur içerisinde ve o ortamda insanlar yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Elimizden geldiğince insanların yanında olmaya ve sağlık hizmeti sunmaya devam edeceğiz” dedi.
“BİT VE UYUZ GİBİ HASTALIKLARA ÇOK DENK GELDİK”
Su ihtiyacının karşılanmamasından dolayı döküntülü hastalıklara, bitlenme ve uyuz vakalarına denk geldiklerini belirten Kahraman, “Bunun sebebi de hijyen koşullarının sağlanamaması ve temiz suyun olmamasından kaynaklı. İçme suyunu hala hazır sudan karşılayabiliyorlar ama duş almak için kaynak suyu kullansalar bile çok sağlıklı değil. Çok kaşınan bir kadını gördük ‘Hijyeni nasıl sağlıyorsunuz’ diye sorduğumuzda bize ’10-15 gündür duş alamadık’ diye cevap verdi. Deprem bölgesinde halen hijyen sağlanamadığı için bit, uyuz gibi hastalıklara çok denk geldik” diye ifade etti.
“HIZLI BİR ŞEKİLDE KONTEYNERLERİN KURULMASI GEREKİYOR”
Bundan sonraki süreçte deprem bölgesinde hızlı bir şekilde konteynerlerin kurulması gerektiğini ifade eden Kahraman sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanlar halen çadırda kalıyor ve sağlıklı su bulamıyor. Yetkililer tarafından ailelerin konteynerlere ya da köylerde sağlam evlere yerleştirilmesi gerekiyor. Deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin bir an önce başlatılması gerekiyor yoksa var olan bit ve uyuz vakalarının çok daha ciddi boyutlara ulaşacağından korkuyoruz. Tuvalet sorunun da bir an önce çözülmesi gerekiyor yoksa yakın zamanda kolera salgını da olabilir o yüzden insanların sağlıklı ortamlara taşınması gerekiyor.”PİRHA