Gazete yerime giderken, genellikle aynı caddeyi, aynı güzergâhı, aynı kaldırımları kullanırım. Bu gidişimde aynı kaldırımlarda, büyük bir şaşkınlık, aynı zamanda sevinç yaşadım. Kaldırımlar yayalar için sanki yeni yapılmış geniş ferah kaldırımlar. Hemen herkes, birbirlerine sürtünmeden, kollarını sallayarak, geçiyorlardı. Daha önceleri aynı kaldırımlardan geçerken, birbirimize, sürtünerek geçerdik. Bazen çokça yaşanan sıklıkta, kenara çekilir geçişleri, beklerdik.
Bu yaşadıklarımız, yıllarca sürdü, şehrin önemli esnaflarının konakladıkları mekânlarının önlerindeki kaldırımlardan, belediyenin, Şehirden, sokaklardan, kaldırımlardan, sorumlu, görevli, bir personeli, bir zabıtası, hele, hele bir belediye Başkanı, hiç ama hiç geçmemişlerdi. Bu yaşananları, hiç görmemişlerdi. Yaşamamışlardı.
Yaşadığım şaşkınlıkla, büyük değişimi, merak ettim. Yeni Belediye Başkanını arayarak, kendilerini tebrik ettim. Sayın Başkan,’ görevimizdi. Görevimizi yaptık. Kaldırımlar, yayalar için düzenlenmiştir. Daraltılmasına izin veremezdik.’Dediler. Kendilerine tahsis edilen, kaydedilen alanların dışına taşan, halkın, ortak kullanım alanlarını, gasp eden, işgal edenlere de, izin vermemeleri, halkın ortak taleplerindendir.
Yeni belediye yönetimi, zaman kaybetmeden bu keyfiliği, görmüş. Kaldırımların daraltılmasına izin vermemişti.
Belediye, şehir içi otobüslerinin kalktıkları, yolcuların toplandıkları yere yakın, yerel köy ürünlerinin, uygun fiyatla pazarlandığı 10 ADIMLIK ÇARŞI diye adlandırdığımız tarihi mekânı, köy ürünleri satan seyyar satıcılara yasaklamış. Orası tarihi bir mekân, herkesin rahat ulaşabildiği bir mekân, Önceki belediye yönetimi, istek üzerine başka bir yere, nakletmişti. Oranın uygun olmadığı görüldüğünde tekrar eski yerine izin verilmişti.
Belediyelerin görevi, sorumlu oldukları yerleşim yerlerinin, alt yapı hizmetlerini eksiksiz olarak yapmalarıdır. Alt yapı hizmetlerinin başında, yerleşim yerinin, şehrin, temizliğini yapmak, İçme suyunu, sağlamak, şehir içi ulaşımında, katkıda bulunmak, hizmet vermektir.
Geçen yakın tarihte, ulusal basının ünlü köşe yazarlarından, Sabah Gazetesinin köşe yazarı, YAVUZ DONAT, şehrimizi ziyarete gelmişti. Bizim Gazete yerimize de uğramıştı. Koluna girerek bineceği arabaya kadar götürmüştüm. Geçtiğimiz yerleri bana gösterircesine, ’Şehriniz, pırıl, pırıl, ter temiz.’Demişti. Çok sevinmiştim. Gururlanmıştım. Bu ifade, şehrimizin, temizliğinin, eksiksiz yapıldığının, ifadesiydi. Belediye görevini eksiksiz yapmıştı.
Duyabildiğimiz, görebildiğimiz kadarı ile yeni Belediye Başkanı, personeli ile birlikte hep sahada. Şehrin alt yapısında var olan eksiklikleri gidermek için çalışmaları, sürdürürken, izlerken, zaman, zaman, çalışmalara bizzat kendileri de katılmaktadırlar.
Hayat pahalılığın her geçen gün daha da arttığı halkın alım gücünün giderek düştüğü günümüz koşullarında Belediye ekmek fırını halka ucuz ekmek satarak destek olmaktaydı. Giderek artan maliyetlerden dolayı, ekmek fiyatlarını azda olsa artırmak zorunda kaldılar. 4 liraya satılan ekmeğin fiyatı 6 lira olmuş. Yine maliyetlerden dolayı, şehir içi otobüs taşıma ücretlerinde de artışlar olmuş. Örgencilere 5 lira büyüklere 8 lira olmuş. Yaşlılardan yine eskisi gibi ücret alınmamaktadır.
Yeni Sayın Belediye Başkanı, daha öncede, ünlü büyük bir ilçemizde belediye Başkanlığı yapmıştı. İlçe tarihine, başarılı, çalışkan, bir Belediye Başkanı olarak geçmişti.
Umarız Tunceli tarihine de, çalışkan,başarılı, bir belediye Başkanı olarak geçer.