• BIST 9476.81
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C
  • Tunceli 11 °C

Kanat gövdeyle pilotsuz uçuş!

Kanat gövdeyle pilotsuz uçuş!
İnsansız hava aracı modeli üzerinde uçuş testleri devam eden X-48C Blended Wing Body geleceğin yolcu uçağı olmaya aday. Daha çevreci ve daha hızlı X-48C’nin gelecek 20 yılda sivil havacılıkta kullanılması planlanıyor.

NASA’nın 2 yıl önce geleceğin uçaklarını tasarlamak üzere başlattığı Çevresine Duyarlı Havacılık Projesi (Environmentally Responsible Aviation-ERA) kapsamında ABD’li uçak üreticisi Boeing’in geliştirdiği insansız hava aracı X-48C BlendedWing Body, ABD’nin California Eyaleti’ndeki Edwards Hava Kuvvetleri üssünde başarılı uçuşuyla geleceğe göz kırptı Ancak bu uçuşa gelene kadar NASA ve Boeing’in uzun zamandır üzerinde çalıştığı X-48B modeli 50 uçuş testi gerçekleştirdi X-48B, 2007’de Time Dergisi tarafından da en iyi buluş seçilmişti Aslında X–48 konsepti 1990’larda McDonnell Douglas tarafından geliştirildi Projeyle tanker ve savaş uçağı olarak kullanılan kanat gövde teknolojisinin geleneksel yolcu uçaklarının yerine geçmesi amaçlanıyorduMcDonell Douglas’ın Boeing tarafından satın alınmasından sonra Boeing Hayalet İşler (Phantom Works) tarafından devralınan proje, NASA ile birlikte geliştirilmeye başlandı 1997’de 52 metre kanat açıklığına sahip uzaktan kumandalı ilk kıvrık kanat gövdeyle (BlendedWing Body-BWB) başarılı bir uçuş gerçekleştirdi Ekibin sonraki hedefi 2004’te 107metre kanat açıklığına sahip X-48A versiyonunu uçurmaktı ama proje iptal edildi ve ekip X-48B üzerinde çalışmalara başladıEn son aşamaya nasıl gelindiğiyse daha ilginç İngiliz Cranfield Üniversitesi’nin de katılımıyla hız kazanan çalışmalarla kompozit malzemeden yapılmış 64metre kanat açıklığına sahip 178 kg ağırlığındaki X-48B ortaya çıktı Nisan veMayıs 2006’da yüzde 85 ölçeğindeki modelinde rüzgâr tüneli testleri gerçekleştirilen X-48B, Kasım2006’ da uçuş testleri için NASA’nın Edwards Hava Üssü’ndeki Dryden Uçuş AraştırmaMerkezi’ne götürüldü Önce yer testleri yapılan uçağın sistembütünlüğü, telemetri, iletişimhatları, uçuş kontrol donanımı, taksi ve kalkış karakteristikleri gözden geçirildi İLK UÇUŞUNU 2007'DE YAPTIİlk uçuşunu 20 Temmuz 2007’de yapan X-48B, 2 bin 286metre yükseğe ulaşarak 31 dakika havada kaldı 19 Mart 2010’da ilk aşama uçuş testleri tamamlanan X-48B, 3 küçük turbojet motorla saatte 220 km hız yapabiliyor ve 3 bin metre yükseğe çıkabiliyor NASA’nın ERA projesi kapsamında geliştirmeye devamedilen X-48B’ye yeni bir uçuş bilgisayarı yüklendi ve Eylül 2010’da ikinci aşama uçuş testleri başladı İki adet üretilen X-48B’nin ikincisi X-48C olarakmodifiye edildi Uçağın gürültü seviyesini azaltmak için gövdesinde değişiklikler yapıldı, 3 turbojet yerine iki adet JetCat türbinmotoru takıldı Bu motorlar 2012’de AdvancedMicro Turbo (AMT) turbojetmotorlarıyla değiştirildiİlk test denemesinde 3 bin 48metre yüksekliğe çıkan X-48C, 35 dakika boyunca havada kaldı X-48C Blended Wing Body’nin geliştirilerek 20 yıl içinde sivil havacılıkta kullanılması planlanıyor Daha az yakıt tüketip çevreye daha az zarar verecek uçağın, ses hızının yüzde 85’ine ulaşması ve 11200 km’den daha fazla menzile uçması hedefleniyor Yolcu uçağı versiyonuyla ilgili yapılan çalışmalarda Boeing 747 gibi iki katlı olması planlanan X-48’in 800 yolcu taşıması öngörülüyor KANAT GÖVDENİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARIAslında kanat gövdeli uçaklar; gövde, kanat ve motor takımlarının bütün olarak işlevsel kaldırıcı yüzey oluşturacak şekilde tek bir yapıda toplanmasından dolayı yüksek bir kaldırma kuvvetine sahip Gereksiz çıkıntı, girinti, kapak gibi sürtünmeyi artırıcı yüzeyler olmadığından uçağın uçuşu daha kolay oluyor Bu kazanç oranları maliyette yüzde 12, işletmede yüzde 15 ve yakıt tüketiminde yüzde 27 olarak hesaplanıyor Ancak aerodinamik yapısı uçuş ve yakıt için ekonomik olmasına rağmen bu tip uçaklarda üç büyük sorun bulunuyor 1- Bu tip uçakların gövdesi silindir gövdeli olmadığından kabin içi basıncını ayarlamak daha zor olacak Küre haricinde bir basınç kabı için en uygun şekil silindir olduğundan, BWB’lerde bu problem iç hacmi 10 büyük koridora (silindir) bölen kalın duvarlarla aşıldı 2- Boeing ile NASA, ortaklaşa çalışmalarında bu denli büyük bir kanadın rüzgâra karşı hava direncinin büyük olmasından dolayı oluşan dezavantajları, bilgisayar simülasyonları ve rüzgâr tüneli testleriyle aştı 3- Standart modellerde “stall”e (uçağın havada tutunamaması) giren veya düşen uçağın hareketleri genellikle belliyken, kanat-gövdeli uçaklarda “stall”e giren uçağın nasıl hareket edeceği bilinmiyor Düşen bir yaprağın salınımıyla düşeceği tahmin edilen uçağın nasıl kontrol altına alınacağı araştırılıyor

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim