• BIST 9961.34
  • Altın 2965.752
  • Dolar 35.151
  • Euro 36.5037
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara -2 °C
  • Tunceli 1 °C

KANAYAN YARAYI DURDURMAK İÇİN

Fikri TAŞ

      Büyük bir yaraydı. Yıllardı kanıyordu. Uzun yıllar, yarayı tedavi edecek bir hekim bulunamamıştı. Teşhis konulmuştu, Tedavisini yapacak doktor bulunamamıştı. Yara kanadıkça yayıldı. Bütün bünyeyi saracak şekilde tehlikeli, acil oldu. Kısa zamanda tedavi edilemezse kangrene dönüşecek. Kangrenli organ, alınmak, kesilmek, zorunda kalacaktı. Sağlıklı bünye, zamanında müdahale edilmediğinden sakat kalacaktı.

   Bu tehlikeyi gören hastalıklı bölgenin Sanayi Ticaret Odası Başkanları, yarayı tedavi edecek doktor bulmak için harekete geçtiler.
   Bizim Sanayi Ticaret Odası Başkanı Yusuf CENGİZ'inde katıldığı başkanlar, önce kanayan yaranın bulunduğu bölgede, Diyarbakır'da bir araya geldiler. Kanayan yarayı durdurmanın tedavi yollarını konuştular. Yaranın bünyede yaptığı tahribatı, bölgede ekonomiye verdiği zararları, insan hak ve özgürlüklerini ihlal edişini, kaybedilen, kıyılan canları, genç bedenleri, anaların dinmeyen gözyaşlarını konuştular. Tedavi edilmezse bütün bünyeyi saracağı büyük tehlikeyi konuştular.
   Yaranın tedavi edilmesi, akan kanın durdurulması için, bu yarayı, ancak onun tedavi edeceği, Ankara'daki en büyük doktora, gitmeye karar verdiler. 
   Randevu istediler. Verilen randevu tarihinde topluca Ankara'ya gittiler. En büyük doktor, randevuya, toplantıya, yanında asistanlarıyla, yardımcıları ile katılmış.
  En büyük baş doktor, hasta yakınlarını, misafirlerini sıcak karşılamış. Tedavi için, akan kanın durması için elinden geleni, yapacağı sözünü vermiş.
  Hasta yakınları, Sanayi Ticaret Odası Başkanları, Diyarbakır'da, ortaklaşa dile getirdiklerini, Ankara'daki Baş doktora da anlatmışlar. Hastanın içinde bulunduğu koşulları, hastalığın çevreye ekonomiye, bütün ülkeye verdiği zararları bir, bir anlatmışlar. Hastalığın acilen tedavi edilmesi gerekir. Demişler. Baş doktordan tedavi edilmesini istemişler.
  Başkanları dinleyen, adı RECEP TAYYİP ERDOĞAN olan baş doktor, 'Size, anlattıklarınıza, katılıyorum. Acilen, hastalığı tedavi edip, kanamayı durdurmamız lazım. Bunun için elimden geleni yapacağım. Benim gibi bu dalda uzman üç doktor daha var. KILIÇDAROĞLU, BAHÇELİ, DEMİRTAŞ. Hastanızı onlara da götürün. Bana anlattıklarınızı onlara da anlatın. Bakalım onlar ne diyecek. Tedavi için yardımcı olacaklar mı.' diyerek başkanları onlara yönlendirmiş.
   Başkanlar, Genel başkanları HİSARCIKLIOĞLU İLE BİRLİKTE diğer iki doktorun yolunu tutmuşlar. Önce, hastaya yakın bölgenin doktoru sayılan, kanayan yaranın yakın tanıklarından uzman Doktor, KILIÇDAROĞLUNUN, kapısını çalmışlar.
  Oda misafirlerini sıcak, nezaketle karşılamış. Baş Doktora, dile getirdiklerini ona da anlatmışlar. Hastalığın bir an önce tedavi edilmesini, kanayan yaranın durdurulmasını istemişler.
   Tunceli Sanayi Ticaret Odası Başkanı Yusuf CENGİZ, 'Oy kaybı, ülkenin kan kaybından önemli olmamalıdır. Siyasetçinin dili kanamayı, gerginlikleri, artıracak değil, tedavi edici barışın dili olmalıdır. Şiddet çözüm olsaydı bu yara çoktan kapanır yaklaşık otuz yıl sürmezdi. Derdini ana dille anlatma, ana dille öğrenme, özgürlüklerin öne çıktığı çağımız dünyasında bireyin doğal, yasal hakkı olmalıdır. Bu hakkı vermek, ayrıştırmaz. Aksine ülkemizi zenginleştirir.' diyerek, KILIÇDAROĞLUNDAN yaranın tedavi edilerek kanın durdurulması için yardımını istemiş.
   Hastanın ana diliyle öğrenme hakkına karşı olduğu bilinen Uzman Doktor, KILIÇDAROĞLU, yaranın tedavi edilmesi, akan kanın durdurulması için ne gerekiyorsa yapacağız.'Sözünü vermiş.
   İki ünlü, büyük, uzman doktorun, yaranın tedavi edilerek, akan kanın durdurulması için ellerinden geleni yapacakları sözü, hastanın yakınları, ekonominin başkanlarını, sevindirmiş. Umutlandırmış.
  O umutla, bu tür hastalığa, hastalara, kapılarının kapalı olacağını bildikleri bir başka uzman doktora gitmeye hazırlanırken,
  Başuzman büyük doktorun,'hasta yakınları hastalarla sarmaş dolaş kucaklaştıkları için suç işlediklerini, meclisten atılıp haklarında soruşturma açılıp cezalandırılmaları gerekir. Açıklamasını yapmış. Bu açıklamayı duyan hasta yakınları, Ekonominin Başkanları, hastalığın bir an önce tedavi edilerek akan kanın durdurulmasını isteyen milyonlar, ağlayan analar, hatta bütün dünya, şaşkınlıkla tekrar umutsuzluğa kapılmış.

++++++
 
GEÇMİŞ OLSUN
    Valilik Basın Bürosundan sorumlu Elif Hanım’a (Ortaokuldan öğrencim) geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Sağlıklar diliyorum. Biran önce aramıza katılmasını istiyoruz.

    Fikri TAŞ

*Sitemizde yayınlanan köşe yazılarının sorumluluğu yazarlarına aittir.
Bu yazı toplam 1883 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim