İstanbul'da yaklaşık 18 yıl yaşadıktan sonra eşiyle beraber 3 yıl önce memleketi Tunceli'ye dönen Fatma Çeri, hayvancılıkla uğraşmaya başladı.
Ovacık ilçesi Pulur Mahallesi Efkar Tepe Höyüğü mevkisinde bulunan arazisine ilk etapta ahır yaptıran Fatma Çeri, iki inek besleyerek, bir taraftan tavuk yetiştiriciliğine yöneldi.
Zamanla inekleri ve tavukları için ahır çevresinde gezinen tilki, kurt ve domuz gibi yabani hayvanların tehdit oluşturduğunu fark eden Çeri, Kangal köpeği beslemeye başladı.
Kısa sürede ahırı koruyan Kangal köpeği sayısı dörde yükseldi. Çeri, bir süre sonra sokaktaki 3 sahipsiz kediye de kucak açtı.
Fatma Çeri'nin "Coni", "Gurce", "Duman" ve "Haydut" adını verdiği köpekleri ile "Tombili", "Çakıl" ve "Topitam" isimli kedileri arasında bir süre sonra şaşırtan bir dostluk gelişti.
Günün büyük bir bölümünü birlikte geçiren köpekler ile kediler, birlikte yemek yiyor, oynuyor ve koyun koyuna yatıyor.
Hayvanların sahibi Fatma Çeri, yaptığı açıklamada, köpeklerini ve kedilerini çocukları gibi sevdiğini belirtti.
Çeri, "Köpeklerime ve kedilerine çok düşkünüm. Kedilerimden birini kapının önünde buldum. Kucağıma koyup ahıra getirdim. Ahırın önünde bağlı olan köpekler kediyi görünce kızdılar, havladılar. Ben de köpeklere kızdım ve 'hayır bunlar bizim kedilerimiz karışmayacaksınız' dedim. Ondan sonra köpekler ve kediler birbirini sevmeye başladı. Kediler, köpeklerin kucağında yatıyor, birlikte yemek yiyorlar." diye konuştu.
Köpekler ve kedilerin dostluğuna kendisinin de şaşırdığını belirten Çeri, "Onlara süt ve kaşar veriyorum. Onlarla konuşuyorum, sohbet ediyorum. Kucağıma geliyorlar. Çocuklarım şimdi uzakta ama onların hasretini kedileri ve köpekleri severek gideriyorum." dedi.