Sarp dağların arasında kurulu 1500 rakımlı, 6 bin 533 nüfuslu Ovacık ilçesinde, kar kalınlığının 1,5 metreye ulaşması en çok besicilerin yaşamını zorlaştırıyor.
Yazın hayvanlarını Mercan ve Munzur dağlarındaki yaylalarda otlatan besiciler, havaların soğumaya başladığı eylül ayından itibaren ise köylerine dönüyor.
Kışın da güne erken saatlerde başlayarak ahırların yolunu tutan besiciler, ilk iş olarak hayvanların kaldığı alanlarda biriken gübreleri temizliyor.
Bu sayede hayvanlara sağlıklı ortam sunan besiciler, yaz aylarında istifledikleri ot, yonca ve samanları da kar tabakasının altından çıkarmak için yoğun çaba harcıyor.
KARLI YOLLARI "HEDİK"LERLE AŞIYORLAR
Yorucu bir çalışmayla hayvan yemlerine ulaşan besiciler, daha sonra bu ürünleri sırtta ya da "töyük" adını verdikleri kızaklarla ahıra taşıyarak hayvanlarına yediriyor.
Mevsimin tüm zorluğuna göğüs geren besiciler, her kar yağışı sonrası hayvanlarının su ihtiyacını karşılamak için, yörede "hedik" adı verilen "kar ayakkabısı"yla çeşmelere yol açıyor.
Kızık köyü muhtarı Aziz Kapar, AA muhabirine, Ovacık'a her yıl çok kar yağdığını ifade ederek, "Kar yağışı bizim için berekettir ve yağışlar olmadığı zaman burada tarım ve hayvancılık zor oluyor. Bizler kar yağışı ve tipi nedeniyle hava çok soğuk olduğu için bazen dışarı çıkamıyoruz. Kar yağdıktan sonra evimizin damını 2 günde anca temizleyebiliyoruz. Köyde bazı komşularımızın da ahırları olmadığı için mecburen kar üzerinde hayvanlarına yem vermek zorunda kalıyor." dedi.
Keçi yetiştiricisi Ali İhsan Yetik ise her bölgenin kendine göre iklim koşulları olduğunu ve Ovacık'a kış aylarında metrelerce kar yağdığını anlattı.
İlçenin her mevsim doğal güzellikleriyle ilgi çektiğine işaret eden Yetik, "Bu memleketin bereketi kardır. Kar olmazsa bolluk olmaz, kıtlık gelir, üretim biter. Bu sene kar kalınlığı şu an yaklaşık 130 santimetre civarına ulaştı." ifadelerini kullandı.
Besicilerden İbrahim Güneş de kışın hayvanları suya götürmek için "hedik"le yol açtığını, ev ve ahır çatılarında biriken karları temizlemenin ise yorucu olduğunu dile getirdi.
"KIŞ ŞARTLARI ZOR VE DONDURUCU SOĞUKLAR BİZİ ETKİLİYOR"
Hayvanları için meşakkatli bir çalışma yürüttüğünü belirten Güneş, şöyle konuştu:
"Yazın istiflediğimiz ot, yonca ve samanların üzerine çadır çekiyoruz. Kışın da ahır ve samanlık arasına yol yapıyoruz. Hayvanlar için kar altından çıkardığımız yemleri bazen sırtta bazen de kızakla ahıra taşıyoruz. Bu nedenle koşullarımız zor ve dondurucu soğuklar da bizi etkiliyor. Bir yere çıkamıyoruz ve ahırdaki işimizi yaptığımız gibi eve geçiyoruz. Kardan dolayı bir yere de gidemiyoruz."
Besici Fırat İnceoğlu da yemden tasarruf etmek için keçilerini belirli aralıklarla meşe ormanlarına götürdüğünü belirtti.
İnceoğlu, hayvancılığın zor olduğunu ifade ederek, "Kışın insan çok yoruluyor ve ormanda beline kadar ıslanıyor. Keçileri 6 ay boyunca içeride beslesek maliyetlerimiz daha da artacak. Sabah 06.00'da uyanıp ahıra gidiyorum ve hayvanları yemliyorum, suya salıyorum. Ahırdaki işim bittikten sonra da eve gelip kahvaltımı yapıyorum. Öğlen olunca da hayvanları tekrar suya götürüyor ve yemliyorum. Vaktimiz genelde böyle geçiyor ve kendimize vakit pek ayıramıyoruz." diye konuştu.
