Dersim’in Dilek (Siliç) köyünde kedilerle bir kadın arasında yaşanan ilginç bir sadakat ve vefa hikayesi dikkat çekiyor. 33 yaşındaki Kadriye Çiçek, hava koşullarından kaynaklı kışın herkes gibi Dersim merkeze yerleşiyor. Böylelikle 26 haneli köyde sadece kediler kalıyor. Kadriye Çiçek köydeki yaklaşık 15 kedi için 3 günde bir merkezden ticari taksi tutarak 20 kilometre uzaklıktaki köyüne gidiyor.
Kedilere mama, süt gibi birçok yiyecek götüren Çiçek, kedilerle olan bağını “anlatılmaz” olarak tanımlıyor. Çiçek, köye girer girmez bütün kediler etrafında toplanıyor. Bu güçlü bağ görenleri hayrete düşürüyor.
KEDİ SEVGİSİ ÇOCUKLUKTAN GELİYOR
Genel olarak hayvanları çok seven Çiçek’in kedilerle olan bağı çocukluğundan geliyor. İnsanların genel olarak sevgiye ihtiyaç duyduğunu ifade eden Çiçek, kendisinin de kedilerin sevgisine ihtiyaç duyduğunu aktardı. Çiçek, kedilerin doğayla olan bağını sağladığını söyleyerek, kedilerle kurduğu bu bağı ise şu sözlerle anlatıyor: “1994’te köy yakmalarında göç etmek zorunda kaldık. O zaman çocukluğumdan beri büyüttüğüm ve birlikte yaşadığım kediler vardı. Bizim göç etmemizle birlikte onlar da kayboldu. O nedenle kedileri çok seviyorum. Kedilerin mırıltısı, sevmek dokunmak beni çok mutlu ediyor. Kedilerle artık birbirimizi tanıma noktasına geldik.”
‘DOĞALARINDAN KOPARMAK İSTEMİYORUM’
Kışın zor koşullarına rağmen kediler için köye geldiğini söyleyen Çiçek’in en hassas noktası da kedilerin doğal alanlarında kalması. Kar yağışlarında arabaların köye gidemediği zamanlarda kediler için yürüyerek geliyor. Çiçek, “Onları doğalarından koparmak istemiyorum. Bizi köylerimizden zorla terk ettirdiler. Ama ben kedileri köyden, doğalarından koparmayacağım. Gerekirse her gün gelir giderim” dedi.
‘HAYVANLARA KARŞI DUYARLI OLALIM’
Bazen köye gittiğinde kedilerin kaybolduğunu söyleyen Çiçek, “Kaybolduklarını görünce değerli bir şeyimi kaybediyorum gibi hissediyorum. Kedilerle olan bağımı ve sevgimi sözlerle anlatamam. Ancak şunu da eklemek istiyorum genel olarak insanlar hayvanları önemsemiyor. Bu nedenle insanların hayvanlara karşı daha duyarlı olmalarını istiyorum” şeklinde konuştu.
‘KÖYÜN ZORLUKLARI DAHİ HAZ VERİYOR’
2011 yılında köylerine geri döndüklerini söyleyen Çiçek, ancak 80-90 yaşlarındaki anne ve babasının yatalak hasta olmasından ve hastaneye getirmenin zor olmasından kaynaklı bu yıl şehir merkezine geldiklerini ifade etti. Anne ve babasının durumu olmazsa kışları dahi köyünü terk etmek istemediğini söyleyen Çiçek, “Köyün zor koşulları bile beni mutlu ediyor. Haz veriyor. Köye sadece yazları gelip tatil yapmak istemiyorum. Kışın da doğal yaşamdan kopmak istemiyorum” dedi.
MA / Semra Turan
