• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 10 °C
  • Tunceli 10 °C

KATİLLERİN BU KADAR ACIMASIZI GÖRÜLMEMİŞTİR

Fikri TAŞ

    Yoğun kar yağışının olduğu gündü. Yollar, şehir içinde bile kapanmıştı. Evden Gazete yerine gitmek bile zorlaşmıştı. Donmuş karın üzerine yağan kar, yollara gizlenmiş, pusu atmıştı. Çatılardan düşüp kayan karlar, büyük bir tehlikeydi. Çatılardan uzak, adımlarımı seçerek gazeteye geldim.
     Gazetede bekleyenler vardı. İçeri girip yerime oturmadan, yolumu kestiler. Çok şaşkın üzgün bir tavırla ‘Hocam bunlar insan mı? yoksa, insan kılığında canavarlar mı?’ kimleri kastettiklerini bilmediğimden şaşkın yüzlerine baktım. ‘Hocam, bunlar insan olamaz. Bu kışta kıyamette insanlar dışarıya çıkamazken, bu canavarlar kanatları ıslanmış, üşümüş yollara düşmüş kınalıları, (keklikler) katletmek için silahlanmış yollara düşmüşler. Pülümür yolundan geldik. Bu katiller, arabaları ile katliam yapmaya gidiyorlardı. Hocam Allah aşkına bunları durdurun.’ dediler.
    Onlar kadar bende üzgündüm. Şaşkındım. Bu kışta kıyamette, ben evden iş yerine gelmekte zorlanırken, onların katletmek için yollara düşmeleri olacak şey değildi.
    Özellikle yükseklerde yağan kar, yükseklerde yaşayan kınalı kekliklerin yaşadıkları alanları karla kapatır. Saklanmalarını, yiyecek bulmalarını zorlaştırır. Aç kalan sürekli yağan kardan ıslanan, uçamayan kınalılar, karın az yağdığı bölgelere gitmek için yollara düşerler. Saklanmaya kaçmaya mecalleri, güçleri olmadığından karayollarına köylere kadar inerler.
    Bunu bilen insan olmayan canavar katiller, fırsatçı bir acımasızlıkla kar tipi dinlemeden silahlanıp yollara düşerler.
    Çevreyi korumakla sorumlu kurumun başındaki duyarlı HAYDAR BEY’İ aradım. O da gelip haber verenler gibi, benim gibi çok üzüldü. Derhal arkadaşları seferber edeceğini söyledi. ‘Görevlendirdikleri görevliler, yoğun kara yolların durumuna rağmen gitmişler. Onlar gidinceye kadar fırsatçı doğa katilleri, işlerini bitirip dönmüş olmalılar ki. Katilleri yakalayamamışlar.
    Bizimkiler gibi çevre illerden kınalıların yollara düştüğünü haber alanlar minibüslere doluşup Dersime, koşmuşlar. 23 plakalı minibüsle katletmeye geldiklerini gören duyarlı vatandaşlar, Çevreden sorumlu HAYDAR BEY’İ aramışlar. Seferber olan görevliler gidinceye kadar doğa katilleri yine kaçıp gitmişler.
     Geçmiş yıllarda, doğa katilleri, avladıkları kınalıları, Elazığ da pavyonlarda satıyorlardı. Bir gün alınan bir ihbar üzerine, Çemişgezek feribotunda yapılan bir kontrolde, bir çuval dolusu yüzlerce ölü kınalı ele geçirilmişti.
     Aralık ayının başında aldığım bir ihbar üzerine Çemişgezek Kaymakamını aramış, katliamlara engel olmasını istemiştim. Duyarlılık gösteren Kaymakam Bey, ellerinden geleni yapacaklarını söylemişti.
     Göç eden kınalıların yolu üstündeki Pertek Kaymakamını aradım. Elazığ’dan gelen avcılarla, köylerde bilinçsizce avlanan avcıların, kınalıların göç yolları üzerindeki Pertek doğasında kıyım yapacakları tehlikesinin olduğunu, gerekli önlemlerin, korumanın alınmasını istedim. Büyük bir duyarlılık gösteren Kaymakam Bey, kendilerinin de doğayı, üstündeki zenginlikleri ile çok sevdiğini ifade ederek, her türlü tedbiri alacaklarını söyledi. Yağan kar ve soğuklarda doğada yem bulamayan hayvanların, aç kalacağını düşünen duyarlı doğa sevdalısı Kaymakam Bey, çuvallar dolusu buğday yemi aldırarak, Kaymakamlığın araçları ile Pertek İlçesinin coğrafyasına serpiştirmiş. Böyle duyarlı bir yönetici yalnız katil avcılara değil, balkonuna serçeler konan, doğayı sevdiklerini iddia eden herkese, örnek olmalıdır. Üstünde yaşadığımız dünyada, onlar doğadakiler bizim insanlığın yaşamın varlık gerekçeleridir, zenginliğidir.
    Onları korumakta her insanım diyenin, boynunun, borcu olmalıdır.
 
    Çatıdan kayan karın başına düştüğü kazazede geldi. Korkmuştu. Korkusu hala üstündeydi. ‘Bu tür görünmez kazaları önlemenin yolu yok mu hocam?’ dedi. ‘Bilmem, olmalıdır.’ dedim. Kalkınmış modern ülkelerde herhalde bu tür kazaları önlemek için tedbirler alınmaktadır. Bizim ülkemizde de bununla ilgili yasaların olduğu söylenmektedir. Vatandaşların yanında, belediyelerinde bu tür tehlikeleri önlemek için sorumlu olduğu söylenmektedir. Binalar, inşa edilirken bu görünmez tehlikelerin göz önünde bulundurulması artık bir zorunluluk olmalıdır. İş, kime düşüyorsa görevini yapmalı, tedbirini almalıdır.’ dedim.
    Kazazede vatandaş, başını sallayarak, ‘Zor’ dedi.

Bu yazı toplam 1761 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim