Gıda Güvenliği Hareketi tarafından Türkiye’deki 294 kaynak su arasından birinci seçilen Munzur Su fabrikasında işçilerin iş bırakma eylemi nedeniyle üretim durdu. Türkiye'ye sığınan Ezidiler'e ve Rojava'ya yönelik su sevkiyatı yapamayan şirket yöneticileri durumdan ötürü de özür diledi.
Tunceli’nin Ovacık ilçesi Munzur Gözeleri’nde 2004 yılında 242 ortak tarafından Munzur Su A.Ş. kurularak su ambalaj ve paketlemesi ile başlayan ve 47 çalışanı bulunan Munzur Su, işçilerin Toplu İş Sözleşmesi yapması için fabrika yöneticileri ile anlaşamaması nedeniyle üretimini durdurmak zorunda kaldı.
“İŞÇİLER GREVE BAŞLADI”
DİSK/Gıda-İş Sendikasında örgütlenen Munzur Su Tarım Ürünleri AŞ işçileri, sendikal örgütlülüklerinin ve toplusözleşme taleplerinin kabul edilmesi için fiili greve başladı. İşçiler, talepleri kabul edilene kadar grevi sürdüreceklerini belirtti.
İşçiler adına açıklama yapan DİSK/Gıda-İş Sendikası Temsilcisi Ergin Tekin, “Munzur Su yöneticileri, tüm çağrılarımızı ve girişimlerimizi yanıtsız bıraktı. Kendilerini demokratik bir kurum gibi gösteren, işletmeyi sosyal bir proje olarak ifade eden yöneticiler, iş işçilerin sendikal hak ve özgürlüklerine gelince üç maymunu oynuyorlar” dedi.
Firma yöneticilerinin bir yandan da işçileri başka sendikalara yönlendirmeye çalıştığını dile getiren Tekin, işçilerle birlikte hazırlanan TİS taslağına yanıt vermeyen patronların müzakere yerine işçiler üzerinde baskı kurmayı seçtiğini söyledi. “İşçilerin kararlı tutumu karşısında ne yapacaklarını bilmeyen yöneticiler, son çare olarak Dersim halkını işçilere karşı örgütleyeceklerini ifade ediyorlar” diyen Tekin, şöyle devam etti: “Dersim halkı, tarih boyunca hep ezilenler ve baskı görenlerden yana olmuştur, bugün de işçilerin yanında olacaktır.”diye konuştu.
Üretimin durmaması nedeniyle Munzur Su A.Ş tarafından konu ile ilgili yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Şirketimize ait Munzur Su fabrikasında 22.08.2014 tarihinde işyerinde çalışan işçilerimizin üyesi olduğu sendikanın öncülüğünde yasal olmayan bir şekilde iş bırakma başlatılmış olup şu an fabrikada üretim durdurulmuştur.
“SENDİKANIN TÜRKİYEDE TİS YETKİSİ YOK”
İşçilerin bağlı bulunduğu Gıda İş Sendikasının Toplu İş Sözleşme yetkisinin bulunmadığının belirtildiği açıklamada işçilerin üyesi olduğu Gıda İş Sendikasının Türkiye çapında 1932 üyeye sahip olduğu ve Türkiye'nin herhangi bir işyerinde TİS yapma yetkisi bulunmadığı belirtildi.
İşçilerin TİS yapılması yönündeki taleplerin yönetim kurulu tarafından alınacak karar ile mümkün olacakları yönünde açıklama yapılmasına rağmen iş bırakma kararının alındığının belirtildiği açıklama şöyle sürdü: “ İşçilerin iş bırakması üzerine, işçilerle yönetim kurulu ve ortaklarımızla birlikte yapmış olduğumuz toplantıda, işçilerin yetkisi olmadığı halde üyeleri bulunduğu sendikayla TİS yapılması yönündeki taleplerine karşılık olarak, toplantıda bulunan yönetim kurulu ve ortaklar bu durumun ancak genel kurulda alınacak bir kararla mümkün olacağını kendilerine beyan etmişlerdir. Yine toplantıda bulunan yönetim kurulu başkan ve üyesi ve ortaklar, genel kurulda işçilerin taleplerinin kabul edilmesi için çaba göstereceklerini ve sendika ile TİS yapılabilmesi için önerge vereceklerini ve istendiği taktirde bu yönüyle kendilerine yazılı ve imzalı bir metin verilebileceğini beyan etmişlerdir. Buna rağmen işçiler kendi aralarında yapmış oldukları ve Emek partisi yöneticilerinin de katılmış oldukları toplantı sonrasında sendika ile derhal TİS yapılması aksi taktirde eylemlerini süresiz olarak devam ettireceklerini deklere etmiş ve çalışmaya başlamamışlardır.”
“SENDİKAYA KARŞI OLUMSUZ BİR TUTUMUZ YOK”
Kamuoyunda olayı tipik bir işçi-işveren çatışması olarak göstermek isteyen kişi ve kurumlar bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada,Fabrikada herhangi bir işçiye sendikaya üye olmasından kaynaklı herhangi bir tavır gösterilmediği gibi, başka bir sendikaya üye olması yada sendikadan istifa etmesi yönünde bir telkinde de bulunulmadığı dile getirildi.596.037 işçinin çalıştığı gıda iş kolunda 1932 üyeye sahip Gıda İş sendikasının herhangi bir şekilde TİS yapma yetkisi bulunmadığına işaret edilen açıklamada şirket ve ortaklarının emek mücadelesine göstermiş olduğu saygıdan dolayı durumun genel kurula sunulacağı ve genel kuruldan da olumlu karar çıkması için çaba gösterileceği ve açıkça deklere edilmesine rağmen maalesef hukuka aykırı eylem sona erdirilmediği ifade edildi.
“ROJAVA VE EZİDİ HALKLARINDAN ÖZÜR DİLİYORUZ”
İşid zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığınan Ezidiler'e ve Rojava'ya şirketimiz, ortaklarımız ve duyarlı kamuoyu tarafından su yardımlarının yapıldığı bugünlerde üretimin durmasının kendilerini üzdüğünü belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “ İşid zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığınan Ezidiler'e ve Rojava'ya şirketimiz, ortaklarımız ve duyarlı kamuoyu tarafından su yardımlarının en yoğun olduğu ve üretimin büyük ölçüde bu yöne sevk edildiği bu süreçte; hali hazırda 10 Tır’a yakın su sevkiyatımız üretimin durdurulması sebebiyle yapılamamaktadır. Bu açıdan da herhangi bir sorumluluğumuz olmadığı halde; yapamadığımız su sevkiyatlarından dolayı tüm Rojava ve Ezidi halklarından ve duyarlı kamuoyundan özür diliyor, sorunu bu hale getiren ve çözümsüzlüğün devamı yönünde çaba gösterenleri de duyarlı Dersim halkının vicdanlarına havale ediyoruz.”denildi.