(İHA) - Dualar eşliğinde biçerdöverin koltuğuna oturan Altınok, ata tohumdan üretilen buğdayların ilk hasadını köylülerle birlikte yaptı.
Hasat öncesi yaptığı konuşmada Türkiye’nin tarımsal üretim konusunda önemli bir iklime sahip olduğunu vurgulayan Altınok, “Silahsız olur ama buğdaysız olmaz. Vatan ve güvenlik için silahta lazım. Devletin ayakta kalması için savunma sanayisinin önemi büyük. Su ve gıda da olmazsa olmaz. Allah'tan bu havanın vanasını kimseye vermemiş. Hava da çok önemli tabi ki. Dünyada dört mevsimi yaşayan çok az ülke var. 202 ülke içerisinden 20 ülke ya var ya yok dört mevsimi yaşayan. Böyle olunca paranın gücünün yetmeyeceği bir coğrafyamız var. Bu iklimler teknolojiyle değiştirilemiyor, üretilemiyor. Bu sene tarım bütün dünyada daha çok anlaşıldı. Şu an bizde ve tüm dünyada fiyatlar arttı. Almanya, Dünya’nın en güçlü ekonomisidir. Her ay 35-40 milyar Euro dış ticaret fazlası vardır. Borçlarını en kolay çeviren ülkelerden biridir Almanya ama şu an raflar boş. Raflarda un ve ay çiçek yağı bulmak zor, sınırlı sayıda alabiliyorlar. Türkiye bu sıkıntıyı yaşamadı” ifadelerini kullandı.
“Tarım tüm devletlerin stratejik olmazsa olmaz politikasıdır”
Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte tarımsal üretimin dünyada stratejik bir değer kazandığını da dile getiren Altınok, “Önce pandemi dönemi daha sonra Rusya-Ukrayna savaşıyla beraber tarımın önemi daha çok anlaşıldı. Tarım tüm devletlerin stratejik olmazsa olmaz politikasıdır. Biz cennet bir ülkeyiz tarımı planlamamız önemli. 787 bin kilometrekareye sahip bir ülkeyiz bu kadar fakültelerimiz, üniversitelerimiz ve mühendislerimiz var. Ülkenin talepleri, ihtiyaçları nedir analizleri yapılıyor. Bu topraklarda ne ekilirse, ne dikilirse daha verimli, olur nasıl daha güçlü aroma elde edebiliriz. Soğan yine pahalandı geçen sene soğan tarlada kaldı. Tarlada soğan 40 kuruş. Bu sefer ne oldu çiftçi soğan ekmedi. Soğan şu an 7.5 Lira. Tarım planlaması olsa bunlar yaşanmaz. Karpuz bir sene çok pahalı, ertesi sene tarlalarda heba oluyor. Türkiye eskiden kendini besleyen yedi ülkeden biriydi. O zamanlarda nüfusun yüzde 70’i köylerde yaşıyordu. Şimdi nüfusun yüzde 98’i şehirlerde yaşıyor. Üretmek zorundayız, üreteceğiz. Kalkınmanın yolu üretimdir. Çok çalışacağız. Yatalım da birileri bizi beslesin demeyeceğiz. Japonya topraklarının üçte ikisi bir işe yaramıyor. Ancak insanlar balkonlarında dahi üretim yapıyor. Biz de ülke olarak tarım planlamamızı iyi yapmalıyız. Hayvancılık yapanları da destekliyoruz. Elinde hayvanı olmayana koyun ve keçi vereceğiz. Biz çiftçimize destek vermeye başlayınca bütün belediyeler de vermeye başladı. Bundan da memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.
Belediyenin yaptığı hizmetlerden duyduğu memnuniyeti dile getiren Kösrelik Muhtarı Mustafa Yaman, “Köyümüze hizmet devam ediyor. Başkanımıza tarıma verdiği desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz” dedi.