Munzur, Hel, Yılan ve Sülbüs dağları arasında kurulu olan ve deniz seviyesinden 940 metre yükseklikte bulunan kent, el değmemiş doğası, tarihi mekanları, zengin florası ve yaban hayatıyla dikkati çekiyor.
Kentte Bağın ve Golan kaplıcaları ile Mazgirt Kalesi'nin yanı sıra Kırklar Dağı'nın bulunduğu 1430 rakımlı Mazgirt ilçesi, her mevsim farklı güzellik sunuyor.
Kültür, tarih ve doğal zenginlikleriyle öne çıkan ilçede, yaklaşık 3 bin rakımlı Kırklar Dağı'nda karların erimesiyle yeşilin tonlarına bürünen yaylalar, meşe ormanları ve kırlarda açan çiçekler ile bunların arasında uçuşan kelebekler görenleri hayran bırakıyor.
Hafta içi çok sayıda dağcının gezi rotasında yer alan Kırklar Dağı, Urartular tarafından sarp kayaların oyularak yapıldığı kaya odaları, merdivenler ve su depolarıyla tarihi izler taşıyor.
Yukarı Oyumca köyünden yürüyüşe başlayan doğa tutkunları, dağın zirvesine ulaşmak için çevresi meşe ormanlarıyla kaplı patikada zorlu yürüyüş gerçekleştiriyor.
Bu sırada çeşitli yaban hayvanlarını doğal ortamlarında gözlemleyen doğa tutkunları, 3-4 saatlik yürüyüşün ardından zirveye varıyor.
DOĞA TUTKUNLARI ŞEHİR STRESİNDEN UZAKTA KEYİFLİ VAKİT GEÇİRİYOR
Mavi ve yeşilin tonlarının bütünleştiği Kırklar Dağı'nın zirvesinden, kent merkezi, Pülümür Vadisi ve bazı çevre köyleri izleyen doğa tutkunları, buradaki çiçeklerin arasında fotoğraf çekimi yapıyor ya da topladıkları dallarla yaktıkları ateşte çay pişiriyor.
Gezilerine piknik yaparak birkaç saat ara veren ziyaretçiler, şehir stresinden uzakta doğanın ve manzaranın tadını çıkardıktan sonra güneş batınca evlerine dönüyor.
"HER ALANI GÖRÜLMEYE DEĞER GÜZELLİKLER SUNUYOR"
Yörede fotoğrafçılık yapan Malik Kaya, AA muhabirine, Kırklar Dağı'na tırmanmak için kent merkezinden Mazgirt ilçesindeki Yukarı Oyumca köyüne kadar araçla geldiklerini söyledi.
Köye ulaştıktan sonra gezilerine yürüyerek devam ettiklerini belirten Kaya, köyün doğal güzellikleri ve yaban hayatıyla öne çıktığını dile getirdi.
Kırklar Dağı'na tırmanmaya başladıkları ilk anda göl manzarasıyla karşılaşmanın kendilerini mutlu ettiğini anlatan Kaya, "Gölde kurbağalar, papatyalar, ördekler ve diğer kuş türleri yavrularıyla bizi karşıladı. Geldiğimiz rota gerçekten her alanı görülmeye değer güzellikler sunuyor." dedi.
Kaya, dağın zirvesinde ilginç görüntüler çektiğini dile getirerek, "Burası Türkiye'nin birçok ilinden doğa tutkunları tarafından her yıl ziyaret ediliyor. Bu dağın zirvesinden coğrafyamızın kuzeyini, güneyini, doğusunu, batısını görebiliyoruz. Her yer ayaklarımız altında oluyor." ifadelerini kullandı.
Kırklar Dağı'nda önceki medeniyetlere ait yerleşim alanlarının da bulunduğunu belirten Kaya, "Buradaki yerleşim alanları gördüğümüz kadarıyla hep mağaralardan oluşuyor. Urartular döneminden kaldığını biliyoruz ve yerleşim olarak da kaya odalar yapmışlar, kanallar yapmışlar. Yağmur sularının biriktiği havuzları gördük. Çok güzel bir doğa gezisi oldu." diye konuştu.
Yukarı Oyumca köyü sakinlerinden Akın Ataş da Kırklar Dağı'na çevre il ve ilçelerden çok sayıda turistin geldiğini söyledi.
Dağın, doğası ve yaban hayatıyla önemli bir alan olduğunu ifade eden Ataş, "Burada yaban keçileri sürüler halinde yaşıyor. Dağın zirvelerinde rengarenk çiçekler açıyor ve peri bacası görünümlü oluşumlar var. Bizler de genellikle ilkbahar aylarında bu dağa gezmeye gidiyoruz." dedi.