İşte, Kırmızıdağ Çevre ve Yaşam Platformu’nun o açıklaması:
55 bin meşe ve ardıcın kökünden sökülmesine dur demek için, Jar-u diyarlarımızın çöp altında boğulmasına dur demek için, börtü-böceğin, teyr-u thurun yaşam hakkını korumak için, lokmamızı niyaz ettiğimiz, kurban adadığımız Düldül Ziyaretinin dibine çöp dökülmemesi için, Demiroluk çeşmesinin temiz akması için, Miskisağ, Anafatma, Zeytintepe, Yeni Mahalle ve Esentepe’deki su kaynakları, çeşmelerimizin kirlenmemesi için, şehrin kokmaması için, temiz su temiz hava için, Raa Hak için, inanç alanlarımız çöp altında kalmaması için,38 hafıza alanımızın çöp altında kalmaması için, geçmiş ve geleceğimizin yok edilmemesi için Kırmızıdağ-Sütlüce bölgesi halkı, 7 ve 11 Kasım 2022 tarihlerinde yurttaşlık hakkını kullanıp belediye meclisi toplantısına katılmıştır. “Söz, yetki, karar!” sloganıyla başkan olan Belediye Başkanı Maçoğlu’nun halka gösterdiği tahammülsüzlük ve üsttenci bakış açısı sözde komünistlerin eleştirdikleri burjuva demokrasilerini bile mumla aratır nitelikte olmuştur. “Söz, yetki, karar!” sloganını seçime kadar kullanan sonra da rafa kaldıran Maçoğlu’nun bu tavrını halkımızın takdirine sunuyoruz.
Yaşam alanlarını ve doğasını korumak isteyen halka ekofaşist çöp projesini reva gören Maçoğlu, oysaki 2019 seçim broşüründe https://www.sosyalistmeclisler.net/31-mart-secim-brosuru-dersim/ halka rağmen karar almayacağız gibi pek çok vaatte bulunmuş ancak başkan olunca da güç zehirlenmesi hastalığına yakalanıp seçim broşüründe yazdıklarının tam tersi bir tutum ve pratik sergilemeye başlamıştır. Bunu başta halkımız olmak üzere tüm kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
2018 yılında projeye, yanlış yer seçimiyle, karşı çıkmış olan bu halk, 2019’da başkan olan Maçoğlu’nun projeyi dayatması ile tarafımız kendisine, belediye meclisine ve demokratik kitle örgütlerine sunumlar yapmış, görüşmeler gerçekleştirmiş maalesef olumlu sonuç alamamıştır. 7 Kasım 2022 tarihinde CHP, HDP ve EMEP’in ortaklaştığı önerge ile konu belediye meclisi gündemine alınmış ve 11 Kasım 2022 tarihinde ise görüşülmesi kararı alınmıştır. Görüşmenin yapılacağı gün salonu dolduran halkımız Maçoğlu tarafından selamlanmamış ve küçük görülmüş, meclis üyelerine yönelik bir soğuk selamlama ile toplantı başlatılmıştır.
Toplantıyı demokratik tutumdan uzak, yasalara aykırı bir şekilde yürüten Maçoğlu, 4 paragraflık önergenin sadece 1 paragrafını hızlı bir şekilde okuyup önergenin anlaşılmasını engellemiş, lehte ve aleyhte yapılacak olan konuşmalara izin vermeyerek apar topar önergeyi dakikalar içinde oylamaya sunmuş ve adeta uçarak halktan kaçmıştır. Bu nezaketsiz, saygısız, antidemokratik ve kanunsuz tutuma karşı halk sağduyulu bir tepki göstermiş ve başkanın seçim vaadi olan istifa mekanizmasını https://www.sosyalistmeclisler.net/31-mart-secim-brosuru-dersim/ kendisine hatırlatmıştır.
Bizlere ve halkımıza provokatör yaftası yapıştırmaya çalışan DDHD şunu çok iyi bilmeli ki halkın haklı olan bu mücadelesini provokasyon olarak nitelendirmek kabul edilemez ve bu halkımıza yapılmış bir hakarettir. Asıl karşı-devrimci tutum, bu halkı yok saymak ve onu hedef haline getirmeye çalışmaktır. Kimse dokunulmaz, eleştirilmez değildir, Maçoğlu da dahil.
DDHD’nin iddia ettiği gibi kendileri devrimci; halk provokatör ise biz 55 bin ağacı korumak için provokatörlük yapmaya devam ediyoruz. Siz bize provokatör deyin biz size boyun eğmeyecek yaşam alanlarımızı yok ettirmeyeceğiz. Siz bize provokatör demeye devam edin biz Jar-u diyarlarımıza çöp dökmenize izin vermeyeceğiz. Siz bize provokatör demeye devam edin biz 38’de kefensiz yatanlarımızın üstüne çöp dökmenize izin vermeyeceğiz. Siz bize provokatör demeye devam edin biz sizin sahte komünist, sahte sosyalist ve sahte devrimciliğinizi anlatmaya devam edeceğiz.