KORKUYLA YAŞAMAK

    Dünyayı, esir alan CORONA, salgını, salgınla ilgili alınan tedbirler, yasaklar, kapanmalar, hemen herkesin,’ aman dikkat edin. Durum çok kötü. Kendinizi koruyun. İhmal etmeyin. Uyarıları telkinleri, günlük yaşamın önceliği.
    Sokakta, evde, iş yerinde, hemen herkes, korku, tedirginlik içinde. Günün her saati, yaşamın her dakikası, korkunun egemen olduğu bir yaşam.
    Hemen her gün ülke çapında, hatta bütün dünyada, katlanarak artan vaka sayısı ölümler, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de, acilen önleyici tedbirler, alınmasına yol açtı.
   Ülkemizde, acilen, alınan, uygulamaya konulan tedbirler, yasaklar, hemen hemen bütün sağlık bilim adamlarının, çoğunlukla halkın, yeterli görmediği, tedbirler, yasaklar oldu. Kısmen alınan önleyici tedbirler, yasaklar, bir ölçüde önleyici tedbirler olsa da, istenilen düzeyde bu salgını önleyemeyeceği tartışılmaktadır.
     Bütün gün korkuyla yaşayan, maskenin altında nefes almakta zorlanan, selam veren yüzleri tanımayan, günün insanı, bir an önce bu korkudan esaretten kurtulmak için alınacak her tedbire, her cezaya razıdır.
     Yakın bir arkadaşım, gülerek heyecanla gazete yerime girdi. Yüzüne baktım. Tepkili bir hali vardı. Bekledim. Sakinleşince başladı. Anlatmaya.’ Kaldırımda yürüyordum. Maskeli bir kadın beni geçti. Yürümeme devam ediyordum. Beni geçmiş olan kadın olacak arkadan koluma girdi. Şaşkınlıkla kolumu çektim. Tepkiyle, Ne yapıyorsun’ Dedim. Kadın gülerek, ‘tanımadın mı? Dedi. Sesi tanıdık bir sesti. Mahcup bir halde, ’Hala, kusura bakma, maske altında tanıyamadım. Dedim. Halam, ’Haklısın. Bende karşılaştığımızda tanıyamamıştım. Geçince emin oldum. Döndüm.’ Dedi. COROLAYA, bak. Maskeye bak. En yakınımızı, halamızı, bile, tanıyamaz. Olduk. Dedi.
     Bu kadar, korkulu, ağır koşullarda yaşamak, herkesi, her tedbiri almaya razı etmiştir. Hemen herkesin ortak isteği, tedbir önerisi, 3 hafta, 20 gün, tümden ülke çapında kapanmaktır.’ AYDA Bebek, aç susuz, kimsesiz karanlık bir dünyada, ölümle baş başa 8 gün dayanırken, ekmeği suyu, her türlü ihtiyacı karşılanan bizler, ülke, neden, 20 gün severek dayanmayalım ki. 20 günün yarısı kadar Kurban Bayramlarında tatil yapıyoruz. Bu tatil 20 gün olsa, korkulduğu gibi ekonomide batmaz.  Eğitim Öğretimde de aksamalar olmaz. Sadece günlük çalışan, çok az kazancı ile geçinmek zorunda kalan yoksullar, dar gelirli esnaf, 20 günlük hapis cezasından etkilenecektir
   Kapanma yapılırken, ülkeye girişlerde kontrol altına alınmalı, hatta ona da 20 günlük karantina uygulanmalıdır. Sonrasında da kontroller aksatılmadan sürdürülmelidir. Çin’in, bir kentinde çıkan uzun süre bütün dünyanın, haberdar edildiği virüs, onun yayılmasını önleyici uluslararası tedbirler, alınsaydı. Çin Devleti, YUHAN kentinin kapılarını bir karantina süresince bütün dünyaya, kapatsaydı. Virüsü yok etseydi Bu bela insanlığın başına bela olmazdı.
   Bilimsel değerlendirmelere bakıldığında, virüs,14 günlük bir sürede, ya vardır. Ya da yoktur. Varsa da 14 günlük sürede, iyileşmiştir. Veya hastanede kontrol altına alınmıştır.
   Ülke çapında karantina alınmasa da İstanbul gibi, vakanın tepeye çıktığı, normal mücadeleyle önüne geçilemeyecek boyutta yayıldığı kentlerde,20 günlük karantina, mutlak uygulanmalıdır.
   Giderek korkutucu boyutlarda hızla yayılan, virüse karşı alınmış olan tedbirler, bir ölçüde önleyici olsa da, yeterli olmadığı, hemen herkes tarafından paylaşılmaktadır.
   Bütün gün, yaşlıların dışında, virüsü en çok taşıyan, yayan, genç nüfusa, hemen hemen bütün gün, gecenin 8 ine kadar tanınan, serbest dolaşımın, alınmış önleyici bir tedbir olmadığı, yine hemen herkes tarafından paylaşılmaktadır. Yaşanan yoğunluk, zaten 8 saatlerine kadardır. O. Saatten sonra yasak koymasanız da, yoğunluk yaşanmayacaktır.
   Virüsü en az taşıyan yaşlılar, için koyulan 3 saatli serbestlik, bütün yaşlılar tarafından yeterli görülmemiştir. Saat 16 00 yani saat 4 e kadar serbestliğin tanınması, daha uygun yerinde olacaktır. Diyorlar. Saat 13 00, Bire 10 dakika kala gazete yerime, aceleyle gelen iş adamı,(üstünde yasal yetki yok)arkadaşım. Gözünü saatten ayırmıyordu. Bire Beş kala, konuşmasını, cümlelerini yarım bırakarak minibüse yetişmek için adeta fırladı. Koştu. Giderayak, yüksek sesle,’ Fikri, yaz bu süre çok azdır. Koşturmaktan yoruluyoruz. Uzatsınlar. ‘Dedi. Arkasından bakarak güldüm.
     Muhabir, röportaj yaptığı vatandaşa, alınan tedbirlerle ilgili soru soruyor. Vatandaş,’ alınan tedbirler, yeterli değil. Mutlak ülke çapında üç hafta kapanmalıyız. Ekonomi diyorlar. Ben öldükten sonra ekonominin neyini, ne yaparım.’ Diyordu.
     Haklıydı. Ekonomi yaşayan insan için vardır. Ölen, ölecek, olan insan için yoktur. Önce insan yaşatılmalı. Açlıktan ölümler, bu kadar çok, bu kadar acı olamaz.
    Ellerinde telefonları, maskeli iki bayan geldi. SEVCAN, onları karşılarken, geçip bana geldiler. Tanıyorlarmış. ‘Hocam, gazetede yazın bu tedbirler yeterli değil. Vali Beye, söyleyin. Bu işi sıkı tutsunlar. Üç hafta tümden kapatsınlar. Girişlere, kapatsınlar. Elindeki telefona bakarak, güya bizim, temiz Tunceli’de, şu anda,7 Bin vaka var. Bu nüfusun Dörtte Biridir. Ne kadar tedbir almaya kalk sakta, Çok korkuyoruz. Çocuklarımız, yaşlılarımız var.’ Dedi.
     ‘ Haklısınız. Bende korkuyorum. ’Dedim.