İzmir'de yasadışı Maoist Komünist Partisi (MKP) adına faaliyet yürüttükleri savıyla 13'ü tutuklu 22 kişinin yargılandığı davada, kavurmanın silah sayılmasından sonra, hukuk skandallarına bir yenisi daha eklendi.
Haber: İSMAİL SAYMAZ
Polis fezlekesinde, dağdaki MKP’lilerin Tuncelili olduğu, bu davadaki sanıkların da aynı şehrin nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilerek, “Gözaltına alınanların genellikle Tunceli nüfusuna kayıtlı olmalarından şahısların MKP terör örgütü adına faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır” denildi. Fezlekede, sanıkların ellerinde tüplerle pikniğe giderken, Mazgirt Belediye Başkanı’nı gezdirirken, dernek binasından çıkarken ve hatta kendi davalarına katılmak üzere adliyeye girerkenki resimleri de “delil” olarak fezlekeye kondu. Fakat en sıra dışı delil, sanıklardan birinin Golden adlı köpeğini gezdirirkenki resim oldu. Resimde “Golden” de kırmızı daire içerisine alındı.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın temel dayanağı durumundaki polis fezlekesi tam 334 sayfadan oluşuyor. İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürü Halil İbrahim Güzel’in imzasını taşıyan fezlekede, MKP militanları ile İzmirli sanıklar arasında memleket bağı kurularak, şöyle deniliyor:
“MKP terör örgütünün tabanının ve halen kırsal alanda faaliyet gösteren, aranmakta olan örgüt mensuplarının Tunceli ili kökenli olmalarından, müdürlüğümüzce yakalanarak gözaltına alınan şahısların genellikle Tunceli ile nüfusuna kayıtlı olmalarından şahısların MKP terör örgütü adına faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır.”
Maocu köpek Golden!
Uzun bir teknik takip sonucu hazırlanan fezlekede, her bir sanığın olağan davranışları “terör eylemi” gibi aktarılıyor. Her sanığın, üye oldukları yasal dernekten çıkarken ve evlerine girerken resimleri çekilmiş.
Örneğin, Murat Kahraman adlı sanık, ‘Golden’ adlı köpeğini sokakta gezdirirken polis tarafından izlenmiş. Üstelik bu fotoğraf da, Golden’in kendisi de sanıkmış gibi etrafı kırmızı daireye alınarak, fezlekeye konmuş.
Tunceli’ye bağlı Mazgirt ilçesinin EMEP’li Belediye Başkanı Tekin Türkel’in İzmir Kordon’da sanık Erol Hanbayat ve arkadaşları tarafından gezdirilmesi de “terör eylemi” sayılarak, takip edilmiş.
Aynı şekilde, Hanbayat ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği piknik de adım adım izlenmiş. Öyle ki, sanıkların tüp taşırkenki fotoğrafı da delile dönüşmüş.
Sanıklardan Binali Yıldız’ın da katıldığı bu piknik, topluca yemek yenirken de görüntülenmiş ve resmin altına “örgütsel piknik” ifadesi yazılmış.
Dahası, sanıklardan İsmail Avan’ın kendisinin de yargılandığı davaya katılmak için İzmir Adliyesi’ne gelişi de “terör eylemi” olarak değerlendirilmiş.
Sanıkların katıldıkları veya bizzat gerçekleştirdikleri her izinli eylem, basın açıklaması ve yürüyüş de fezleke kapsamına alınmış. Örneğin, sanık Şenol Akyıldız’ın işten çıkarılan Billur Tuz Fabrikası işçilerine destek ziyareti sırasında elleri cebinde beklerkenki hali de “tehlikeli” kabul edilmiş.
Sanık Mertcan Önal da Konak Meydanı’nda yapılan “Dersim’de Baraj İstemiyoruz” adlı basın açıklamasında bir grup arkadaşıyla sohbet ederken kayda alınmış.
Başak Öztaş ise Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen “ Kadın Sorunu ve Kadına Karşı Şiddet” adlı panel ve tiyatro gösterisinden çıkarken izlenmiş. Başar Tür’ün de Isparta, Denizli ve Antalya arasındaki otobüs yolculukları takip edilmiş. Fezlekeye, Tür’ün otobüs camından dalgın şekilde bakarkenki resmi de konmuş.
Kavurma silah olmuştu
İzmir’de, Kasım 2012’de MKP adına faaliyet gösterdikleri savıyla Demokratik Haklar Platformu ve haftalık Halkın Günlüğü gazetesine operasyon yapıldı. Operasyon sonunda, aralarında İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanı Erol Hanbayat’ın da olduğu 13 kişi tutuklandı. Soruşturma sonunda 22 şüpheliye MKP üyeliği suçlamasıyla dava açıldı. Delilleri tümüyle telefon görüşmelerine dayanan davanın iddianamesinde, “emanet” diye anılan kavurma, silah diye geçirilmişti. Hemşehrisini işe sokmak isteyen bir başka sanığın görüşmesindeki “CV” ifadesi de “örgüte eleman kazandırmak” diye alınmıştı. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu davanın 2-5 Ekim arasında görülen ilk duruşmasında hakim Dilek Öztürk, yargılama sırasında uyumuştu. Avukat Gül Kireçkaya da, “Bir buçuk gün boyunca uyuduğunuz için sayın başkan, çoğuna vakıf olamadınız” diye tepki göstermiş, Öztürk ise “Beni uyarsaydınız madem uyuyorum” demişti. Davanın ikinci duruşması ise dün görüldü. Yargılama sonunda tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.