Türkiye'de yeraltı kaynakları bakımından en fazla çeşitliğe ve zenginliğe sahip olan Yukarı Fırat havzasında bulunan Dersim'de her geçen gün yeni maden sahaları açılıyor. 145 maden projesinin bulunduğu Dersim'de, şimdi de 75 kilometre uzunluğundaki Munzur Dağları'nın tamamının maden sahası ilan edildiği ortaya çıktı.
Alevi nüfusunun yoğun yaşadığı ve çoğunlukla inanç yerlerini de kapsayan birçok alan bir şirkete maden arama ruhsatı verildiği ortaya çıktı.
1993-94 yıllarında köy boşaltmalarının en yoğun yaşandığı ilçelerin başında gelen Ovacık ilçesinde yaşayan halk, Munzur Dağlarının maden sahasına açılması halinde Dersim'in sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda büyük zarar görmesinden tedirginlik duyuyor.
Dünyanın en temiz su kaynaklarının olduğu Munzur Dağları'nın tamamının maden sahası ilan edilmesi halinde büyük göçlerin yaşanabileceği düşünülüyor.
Dersim'de birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti ve inanç grupları maden projelerinin hayata geçirilmemesi için eylem planı hazırlıyor.
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) üyesi Kenan Yel, "Yaklaşık 450 kilometrelik kare maden sahası ilan edildi. Kuzey Munzur dağlarında roket patlayıcı maddelerinin yapımında kullanılan bir maden var. Burada krom ve bor madeni var. Güney dağları ise altın madenciliği işletmesine açılmış durumda. Munzur vadisi milli park sınırları içinde bulunmaktadır Bu vadide yüzlerce endemik türü yetişmektedir, yüzlerce hayvan türü yaşamaktadır. Bütün bu maden ocakları faaliyete geçerse bütün bu canlı türleri ve bitkiler yok olacaktır" dedi.
Meclis Üyesi Aydın Sam ise maden ocaklarının faaliyet geçirilmesi halinde yeni bir göç dalgasının önünü açacağını ifade etti.
Sam, "1993-94 yılında köylerimizin boşaltılması nedeniyle birçok insanımız yerinden ve yurdundan olmak zorunda kaldı. Ovacık tamamen kısmen de olsa boşaltıldı bundan dolayı insanlarımız zarara uğradı ve göç etmek zorunda kaldı. Şimdilerde ise dağlarımızın maden ocaklarına açılması ile bu göç ve olumsuz durum tekrar yaşanacaktır" diye konuştu.
Aleviler için kutsal kabul edilen ziyaret alanlarının maden sahaları içinde yer alması da Alevileri tedirgin ediyor.
Alevi dedesi Hüseyin Yıldız, "Yarın maden sahalarının açılması durumunda bizim kültürümüz, inancımız, ziyaretlerimiz ve türbelerimiz yok olacaktır. Üç günlük dünya malı için üç kuruş para için ne olur bizim inancımıza ve ziyaretlerimize dokunmasınlar" diye konuştu.
Bölge sakinlerinden Beser Yılmaz, "Ben devletten bir yardım istemiyorum. Sadece doğamıza dokunmasınlar biz burada huzurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. Doğamıza dokunmasınlar ve bizden uzak dursunlar" dedi.
Ali İhsan Er ise, "Siyanürlerle doğamızı tahrip edecekler, doğal kaynakların en bol olduğu yer Tunceli'dir. Doğal kaynaklarımızı alıp götürecekler biz bunu istemiyoruz" şeklinde konuştu.
Haber: Ali Haydar Gözlü
