Egemen zihniyetin Alevi düşmanlığı kendini her fırsatta dışa vurmaya devam ediyor. Tekçi zihniyet, değiştik dese de pratiği bunun aksini söylüyor. Bilinçaltına yerleşen katliamcı zihniyet bugün kendini daha inceltilmiş şekilde dışa vuruyor. Gün geçmiyor ki iktidarın Alevi düşmanlığını gösteren yeni bir pratiği ile yüz yüze kalmayalım.
Alevi çalıştayları altındaki oyalamaların,”değiştik “diyen açıklamalar,”Aleviler kardeşimizdir” söylemlerinin koca bir yalan olduğu anlaşılıyor. Son dönemdeki gelişmeler ile dahi zihniyeti çıplak bir şekilde görmek mümkün.
Önce 3.köprüye Kızılbaş Alevi katili Yavuz’un ismi verildi, istanbul’da Alevi kurum yöneticileri linç edilmeye çalışıldı.
Madımak katliamının yıldönümünde ise Dersimdeki kutsallarımıza dönük saldırılar hız kazandı. Dersimin kutsalları, yapılan barajlar ile bir bir yok edilmeye çalışılırken bu talandan kısmen kurtarılan Gola Çetu’ da yapılan park devlet eliyle yıkılmaya çalışılıyor.
Devlet Su İşleri DSİ, Dersimli Alevilerin kutsalı Gola Çetu’da Dersim Belediyesinin yaptırdığı parkı mahkeme kararı ile yıkmak Alevi değerlerine hakarettir. DSİ yetkililerin oluşan tepki üzerine yaptıkları “yıkılmayacak” açıklamasın ise samimiyetten uzaktır.
Gola Çetu , Uzunçayır barajı suları altında bırakılmak istenirken halkın tepkisi ile yukarı çıkarılarak kısmen kurtarılmıştı.Gola Çetu’nun hemen yanındaki alan ise Dersim Belediyesi tarafından halka açık parka dönüştürülmüştü.Halkın hizmetine sunulan bu park halk yararına olduğu için yapıldığında valilik ve DSİ halk tepkisinden korkarak davadan vazgeçeceklerini söylemişlerdi.
Verdikleri söze rağmen valilik sözünü tutmamış ve DSİ açtığı davayı kazandı. Şimdi Dersim Belediyesi 2 milyon 200 bin gibi büyük bir para cezasına çarptırıldı ve Gola Çetu’nun yıkılma kararı verildi.
Verilen bu kararı salt mahkeme kararı olarak görüp hukuki anlamda ele almak yetersiz ve iyimser bir yaklaşım olacaktır. Bu karar öncelikle devletin bilinçaltına yerleşmiş Dersim ve Alevi düşmanlığıdır. türkiyenin batısında kamu yararı denilerek benzer birçok de facto duruma izin veren devlet konu Dersim ve Alevilik olunca yargı yoluyla cezalandırma yoluna gidiyor.
Öte yandan cezalandırılan Dersim’in BDP’li belediyesidir.Benzer durumda parkı yapan AKP belediyesi olsaydı aynı karar çıkar mıydı?hiç sanmıyorum.BDP Belediyelerini kuşatma ve cezalandırma mantığı bir kez daha kendini gösteriyor.Yıllık bütçesi 20 milyon olmayan Dersim Belediyesine 2 milyonu aşan ceza vermek başka nasıl izah edilebilir ki?
Dersimliler ve Aleviler egemenlerin bu intikamcı, katliamcı zihniyetine teslim olmamalı ve bu cezalandırmaya dayalı kararı kabul etmemelidir. Dersim coğrafyasında süren doğa talanını ve ziyaretlerimizin ince politikalarla yok edilmesine karşı demokratik hakkını kullanmalı mücadeleyi yükseltmelidir.
Dersimliler ve Aleviler bilmelidir ki Madımak’ı yakan zihniyet ile Gola Çetu’yu yıkmaya çalışan zihniyet arasında fark yoktur.
ergin doğru ([email protected])