DAD Genel Merkez ve PSAKD Dersim Şubesi, Maraş Katliamı'nın 40. yılında, yaşamını yitirenleri anarak katliamı lanetledi. Basın açıklaması İHD, HDP, sendika temsilcileri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Mumlar yakılarak Maraş Katliamı'nda yaşamını yitirenler anısına dar duruşunda bulunuldu.
Anmada konuşan Baba Mansur Ocağı Piri Nesimi Genlik, Alevilerin var oluştan bu yana katledildiğini belirterek Maraş Katliamı'nın başlangıcının da insanlık tarihinden çok önce olduğu savundu.
Derviş Cemal Ocağı Analarından Menşure Doğan ise, "Bizim davamız bir kan davası değil insanlık davasıdır. Bu insanlık davasında herkes bir arada olabilmeli. Maraş ile bitseydi Sivas yaşanmazdı. Kerbela'nın cevabı verilmiş olsaydı 38'deki katliam olmazdı. 38'in cevabı verilmiş olsaydı Maraş olmazdı. Katliam şekil boyut değiştirse bile devam ediyor. Dilimiz yok oluyor, inancımız yok oluyor. Katliam günlük boyuta indirgenmiş durumdadır" dedi.
Ana Doğan, "Yaşayan ölüler gibi olmuşuz. Dirilmemiz lazım. Öleceksek onurumuzla ölmemiz gerek. Seyit Rıza da dik duruşuyla gitti dar ağacına" diyerek topluma çağrıda bulundu.
Maraş Katliamı tanığı olan Latif Beyaztaş ise, yaşananları anlatarak yaşamını yitirenleri andı. PSAKD Dersim Şube Başkanı Ekber Kaya ise Alevi toplumun eşitlikçi, özgürlükçü ve boyun eğmeyen bir toplum olduğu için katliamlara uğradığını belirterek "Yüzlerce katliamdan geçmiş Aleviler, bu yaşam biçimlerini devam ettirdiyse yine mücadele ederek böyle yaşayacaktır" ifadelerini kullandı.
"BASKI VE ZULÜM YAŞAMIMIZDA DEVAM ETMEKTEDİR"
Basın metnini okuyan DAD Genel Merkez Eski Eş Genel Başkanı Dursun Demirtaş, "Alevi toplumu tarihin her döneminde baskıya, züllüme, katliama uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Maraş katliamı da bunlardan bir tanesidir. Katliam sistemli, örgütlü ve organize bir şekilde Alevi olan herkes hedef seçilmiştir. Kadın, erkek, çocuk, ihtiyar ayrımı yapılmadan herkesi katletmişlerdir. Bu katliam bir tesadüf veya bir istisna değildir. Bunun gibi sayılamayacak kadar bir çok örnek vardır. Nedeni ise tekçi, ırkçı, ne Haq zihniyettir. Kendi dışındaki farklılıklara düşman oluşudur. Bu günün de dünden farkı yoktur. Yine tekçi ırkçı zihniyet Alevi inanç ve kültürünü ve yaşamını yok saymakta, görmemezlikten gelerek baskı ve zulüm yaşamımızda devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
"MARAŞ KATLİAMI'NI UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ"
Demirtaş, "Toplumumuzun inanç mekanları , ziyaretleri kutsal bildiğimiz alanları yıllardır bombalanarak yerle bir edildi. Buradan soruyoruz bombalanan yerlerde kaç ziyaret, kaç kutsal mekan var biliyor musunuz? Ama bu halk ziyaretlerini ve kutsal mekanlarını bombalanan alanlardan biliyor. Toplumumuzun asırlardan beri kutsal mekan olarak kullandığı yerlerin üstüne kalekollar yapılarak bu alanlar yasak bölge yapıldı. Yetkililerin yaptığı açıklamalardan böyle bir şey yok diyorlar. Bir örnek verilmesi gerekiyorsa Marçik’in karşı tarafında sinan tepesi üzerinde yapılan kalekol yeri asırlardan beri yöre halkının Xızır Nişangesi olarak ve Zel ana, Düzgün Baba nişangelerine karşı olup yöre halkınca kutsal sayılmaktadır. Burası kurban, lokma ve niyazların dağıtıldığı bir mekandır. Şimdi de bu mekanların üstüne kalekollar yapılmıştır" dedi.
"Alevi inanç, kültür ve yaşamı önündeki engellerin kalkmasını beklerken aksine bu yok ediş çabası daha da yoğun şekilde devam etmektedir. Barajlarla, Maden ocakları ile onlarca kutsal mekan yok oldu. Bu da gösteriyor ki bu gün dünden farklı değildir. Bu gün hala alevi inanç ve kültürü üzerindeki asimilasyon, inkar ve göçertme politikaları devam etmektedir" diye konuşan Demirtaş, "Maraş katliamı kırk yıl geçmesine rağmen hala içimizde bir acı olarak devam etmektedir. Alevilere bu acıyı yaşatanları lanetliyoruz ve bu katliamı unutmadık ve unutturmayacağız" diyerek sözlerini tamamladı.
Anma yaşamını yitirenler için yapılan lokmaların pay edilmesiyle sona erdi.