Aday adaylığını yazılı basın açıklamasıyla duyuran Coşkun'un açıklama metni şöyle:
“Saygıdeğer Tunceli Halkı, maalesef ülke olarak son derece karanlık günlerden geçiyoruz. Ve bu karanlık, gün geçtikçe etkisini daha çok hissettirmeye başlıyor.
16 yıldan bu yana ülkeyi idare edemeyen mevcut iktidar, başta ekonomi olmak üzere hayatın her alanında yaşanan bu olumsuzluklara çözüm bulmak yerine çareyi; baskın erken seçim kararı almakta aramıştır.
Alınan bu erken seçim kararı “TAMAM, artık yönetemiyorum” demenin de göstergesidir. Bu ülkenin yurttaşları olarak “TAMAM” derken asıl sormamız ve sorgulamamız gereken konuların başında 16 yıldır tek başına iktidar olan bir zihniyetin yaşattığı olumsuzluklar olmalıdır. Bir tek insanın iktidarını sürdürme hırsı maalesef bu güzelim ülkeyi karmaşık ve yaşanmaz hale getirmiştir.
Mevcut iktidar sahipleri, uygulamalarıyla milletimize; Demokrasi, İnsan hakları, Adalet ve Özgürlük gibi en temel insani hakları çok görmüş; gerek partimizin gerekse de diğer muhalefet partilerinin uyarıları dikkate alınmamıştır. AKP iktidarlarının dayatma politikaları sonucu bu zor ve yaşanmaz koşulların temel sebebidir.
AKP, 15 Temmuz hain darbe girişimini bahane ederek başarısız olan girişimin hemen ardından OHAL ilan etmiş, kendi saltanatını korumak amacıyla KHK’larla ülkeyi yönetmeyi tercih etmiştir. Hükümet OHAL kılıcını kullanarak kendisine muhalif olan siyasetçi ve seçilmişler başta olmak üzere; akademisyenler, gazeteciler, fikrini açıklayan bütün demokrasi güçlerini zindanlara atarak bir korku iklimi yaratmaya çalışmıştır.
Ülkede haksızlıklar gün geçtikçe artmış birçok kamu çalışanı haksız ve hukuksuz bir şekilde çıkarılan KHK’larla işlerinden edilmiştir. İnsanların rızkı elinden alınmış, aile düzenleri bozulmuş, yaşanan bu haksızlıkları gururuna yediremeyerek intihar eden insanlar yaratılmıştır.
Bütün bu olumsuzlukları bu güzelim ülke insanına yaşatan Siyasilerin ve Yönetim Kadrosunun hala zafer kazanma arzuları, akıllara zarardır. O nedenle, bu anlayışın yapması gereken tek şey vardır. O da, bu ülkenin yurttaşlarından binlerce kez af dileyerek kenara çekilmesidir.
FETÖ paralel devlet yapılanması denen terör örgütünü bu ülkenin başına bela ettikten sonra “Kandırıldık, Allah ve milletimiz bizi affetsin” diyen bir zihniyetin hala iktidar mücadelesi vermesi akıl almaz bir tutumdur.Sadece küçük bir kısmından bahsettiğim bu olumsuzlukları çoğaltmak mümkündür. Tekrar tekrar ifade edilmesi gereken bu iktidarla artık bu ülkenin idare edilemeyeceği gerçeğidir. Ki bunun en önemli göstergesi de 2019 yılında yapılması planlanan genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki kişinin paslaşması sonucu 24 Haziran 2018 tarihine alınmasıdır. Seçim kararlarının TBMM tarafından salt çoğunlukla alınması gerekirken, buna hukuka aykırı şekilde iki kişinin karar vermesi bu ülke demokrasisi açısından da bir kara lekedir.
Onlar, hangi haksız ve hukuksuz girişimde bulunurlarsa bulunsunlar bizler şunu çok iyi biliyoruz ki bu ülkenin yurttaşları adalet, hukuk ve demokrasiye olan sarsılmaz inançlarını 24 Haziran günü sandıklarda göstereceklerdir.
Sevgili hemşehrilerim, ülkemizin içinde bulunduğu karanlık günlerden kısaca bahsettikten sonra sizlere biraz da kendim ve ailem ile mensubu olmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi ile olan tanışmamdan bahsetmek istiyorum.Yaklaşık yarım asırdır CHP kültürü ile siyaset yapan bir ailenin ferdiyim ve bundan da son derece mutluyum. Kenan Evren tarafından gerçekleştirilen 12 Eylül Faşist Darbesi’nde Pülümür İlçe Başkanlığı yapmış ve darbe sonrasında gözaltına alınmış bir babanın oğluyum. Almış olduğum parti kültürü ile bu güne kadar partimin ilkelerinden taviz vermeden uzun yıllar siyaset yaptım. Siyaset yaparken temel anlayışım doğrunun yanında olurken yanlışın karşısında durmak olmuştur.
15 yıl boyunca Pülümür’de belediye başkanlığı yapma onurunu yaşarken, insanları ötekileştirmeden, herkesin kolayca ulaşabileceği bir yönetim anlayışıyla hareket ettim. Siyasilerin tepede değil halkın içinde; halkla beraber olması gerektiğini düşünerek hareket ettim. Halkımızın dert ve sıkıntılarını çözme konusunda elimden gelen gayreti sarfettim. Zamanımın büyük bölümünü yaşadığım ve görev yaptığım insanların sevinç ve hüzünlerini paylaşmaya ayırdım.
15 yıllık görev süremin sonunda kendi irademle seçime girmeyerek partimin bana vermiş olduğu belediye başkanlığı görevini tamamlamanın onuru ile bayrağı çok değerli bir arkadaşıma devretmenin mutluluğunu yaşadım.
Seçime girmeme kararımın ardından partimin kültürü ve ilkeleri çerçevesinde başta belediye başkanlığı olmak üzere, belediye meclis üyeliği, il genel meclis üyeliği ve muhtarlık seçimlerinde partili arkadaşlarımın kazanması için gece gündüz demeden köy ve mezralarda seçim çalışmalarına katıldım. Bu çalışmaların meyvesini de halkımızın teveccühü ile yakaladığımız başarıyla aldığımızı düşünüyorum.
Saygıdeğer Tunceli Halkı, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde 27. Dönem Milletvekilliği için Tunceli ve halkımızı en iyi şekilde temsil etmek, vatandaşlarımızın ve halkımızın sorunlarını gündeme getirip çözümünü sağlamak; bu süreci halkımızın istediği doğrultuda takip etmek için, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine Milletvekili aday adaylığı başvurusu yaptım.
Her zaman insanlarımıza bir telefon kadar yakın olma, danışmanların değil halkın yönlendirdiği, halkın hizmetkarı olan bir vekillik anlayışının olması gerektiği ilkesini benimsemişimdir.
Yıllardır birlikte mücadele verdiğimiz çok değerli yol arkadaşlarım, üyelerimiz ve delegelerimiz, il, ilçe ve belde teşkilatlarımızın çok değerli yöneticileri; ayrıca parti genel merkezimizin izleyeceği yöntemler ne olursa olsun; adaletli olacağına olan inancım tamdır.
Başvuruları değerlendirilmesi ve sıralamanın belirlenmesinde yetkili olan Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Parti MYK’mıza kolaylıklar diliyorum.
Partimin saymış olduğum bütün organları tarafından kabul görmem ve görev verilmesi halinde halkımıza layık bir vekil olma çabamız sürecek; aday gösterilmem halinde partimin adayıymış gibi ülke başta olmak üzere ilimizin ve insanlarının yaşayacağı güzel günlerin gelmesi için tüm gayretimi göstereceğimin bilinmesini isterim.
Bütün bu duygu ve düşüncelerle Tunceli merkez, ilçe, belde, en ücra köy ve mezralarında zor şartlarda yaşam mücadelesini sürdüren hemşerilerim başta olmak üzere ülke içerisinde ve dünyanın farklı ülkelerinde yaşamak zorunda kalmış bütün; hemşerilerime kucak dolusu sevgi, saygı ve selamlarımı gönderiyorum”
Mesut Coşkun kimdir?
1966 yılında Pülümür İlçesi’nde doğdu. İlk, Orta ve Lise eğitimimi Pülümür’de tamamladı. 1984 yılında ilçede Kültür ve Sosyal etkinliklerde bulundu. İlçedeki kültürel ve sanatsal etkinliklere katkı amacıyla Kitap ve Kırtasiyecilik faaliyetlerini yürüttü. 1999 yerel seçimlerinde Pülümür’de 3 dönem (15 yıl) Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra, 2014 Yerel seçimlerinde Belediye Başkanlığı seçimlerinde, kendi isteğiyle aday olmadı. Coşkun, evli ve iki çocuk babası.
