Bilgisayarların evlerimize girişini hatırlar mısınız? Commodore ve Amstradlar. Ne amaçla girdi? Tabii ki oyun. Commodore’larla oyun oynadık. Amstradlar’la da... Onca satır yazıp “run” ettiğimizde karşımıza çıkan yine oyundu.
Şu an 15-21 yaş arasındaki insanların %35’i oyun bağımlılığı tanısı konulabilir durumda. Oyun oynuyor herkes.
Metaverse nasıl giriyor hayatımıza? Oyunla.
Oysaki metaverse tanımlanırken bir toplumsallaşma alanı olarak düşünülmüş ve kullanıcıların kripto para birimleri ve NFT kullanarak gerçek dünyada yaşanılan deneyimler benzeri alışveriş yapabileceği, arazi alabileceği, istediği her yere seyahat edebileceği, eğitimlere katılabileceği yani pratik dünyada deneyimlenebilecek her şeyi avatarları ile deneyimleyebileceği 3 boyutlu sanal dünyalar kümeleri anlatılmıştı. Ama ona ilgi duyulması için seçilen yol yine oyunlar.
Oyunlarla bir şekilde eve girmeyi başaracak metaverse ikinci aşamada sosyalleşme kapılarını açacak, belki yeni tanışmalar için olanak sağlayacak. Devamında hayatta kalması ise “teknoloji kabul modeli”ne göre 2 faktöre bağlı.
1) Kolay anlaşılır ve uygulanır olması. Bunu Apple başardı. Iphone’ların bu denli yaygın olmasının bir nedeni de “user friendly” olması yani kolay kullanılabilir/öğrenilebilir dizayn edilmesi. Bilişsel psikolojinin teknolojideki en büyük faydası bu. Kolaylık için bir başka kural gerekli teçhizatın çok pahalı sunulmaması.
2) Bireye fayda sağlaması: Oyun ile eğlence, yeni insanlar tanıyıp sosyalleşme gibi faydalara bir de bu evrende para kazanma şansı eklenirse bu faktör çözülmüş olur.
Metaverse fobinin ortaya çıkmaması için metanın yapması gereken şey zaman geçirmeden neler yaşanacağını net açıklaması. Zira insan zihni belirsizliğe tahammül edemez ve belirsizlik ortamlarında endişe üretir. Hayatta kalma üzerine kurulu zihinsel donanımımız belirsiz durumları felaketleştirerek önlem almayı sağlar. Önlem genelde kaçma uzaklaşma yok sayma davranışlarıdır. Belirsizlik sürerse metaverse kaybeder, metaversephobia kazanır. Felaketleştirme ve endişenin üst sınırını kestirmek zor. Sibernetik isyan olacak ve yapay zekâ tarafından yönetilen robotlar Dünyayı ele geçirip bizi köle yapacaklar noktasına kadar gidebilir. Sonra gelsin kırmızı mavi haplar.
Bu konuda düşünmeye yazmaya devam.