• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 1 °C
  • Tunceli 8 °C

Metaverse ve Wellbeing (İyi Yaşam)

Dr. Nil KESKİN

 

İyi yaşam (wellbeing) ve iyi oluş halini sizlere hem bilinç seviyesi hem de uygulamalarla yaşadığımız dünyanın zıtlıkları içinde DENGEMİZİ bulmak anlamında aktarmaya çalışıyorum. Var olan ve sonradan yaratılan her kavram da bu bakış açısı içinde ele alındığında aradığımız denge daha da önem kazanarak devam ediyor.

Metaverse ya da sanal evren, kimilerinin ifadesine göre ikinci yaşam; insanların hiçbir fiziksel çaba harcamaksızın, sanal gerçeklik cihazları sayesinde tamamen zihinsel olarak kendilerini içinde hissettikleri algısal evren.

Meta ve universe yani evrenin üzerinde bir evren kelimenin tam anlamı.

İçinde yaşanılan internet şeklinde de tanımlanıyor… Aslında aktaracaklarım cep telefonları, internet, sanal oyunlar, sosyal medya gibi sonradan teknolojinin gelişimi ile hayatımıza giren ve yönetmemiz gereken her durum gibi yine ek bir gerçeğimiz olacak. Bu sanal evreni iyi yönetenler, hayatlarına kolaylık getirenler, sabote edenler, kaybolanlar olacak. Tıpkı dünyadaki tüm zıtlıkların yönetimi gibi...

Biraz Metaverse nasıl ve nereden ortaya çıktı, konuyu buradan izah ederek başlayalım. Şimdilerde özellikle Facebook şirket grubunun adını Meta’ya çevirmesi ve vizyonunu ortaya koyduğu Metaverse kavramı, 1990'ların başında ortaya çıkmış bir ifade esasen. İlk kez Neal Stephenson'ın 1992 yılında yayımladığı bilim kurgu romanı Snow Crash’de metaverse kavramı kurgusal bir dünyayı nitelemiş. Kitabı alıp, bir çırpıda okudum. Tabi bir tarihçi ve davranış bilimci olarak ilk etapta ilgimi çeken kısmı bu konunun tarihsel kurgusu oldu. Yüksek teknoloji temalarını Sümer Mitolojisi ile harmanlayan roman, Stephenson’ın multidisipliner bir yaklaşımla tarih, dilbilimi, antropoloji, arkeoloji, din, bilgisayar bilimi, politika ve felsefe gibi pek çok farklı alanı da kapsayan bir içeriğe sahip. Stephenson; Sümer, Asur, Hitit ve Semitik kaynaklarda geçen Tanrıça Asherah’ı bilgisayar virüsüne benzeyen bir dil virüsünün cisimleşmesi olarak hikayeye dahil ediyor ve tanrı Enki’nin de yazdığı “nam-shub” adında bir karşı program ile insanlığın farklı diller konuşmasını sağlayarak Asherah’a karşı insanları koruma çabası üzerine hikayeyi oturtuyor. New York Times, bu kitap ve yazar için “Stephenson, koşuşturmacalı bir gelecek için ilgi çekici bir rehber oluyor” diyor.

Bu kitapta anlatılan metaverse dünyasına benzer bir dünyayı kurmak için kolları sıvayan; teknoloji devleri arasında Facebook tabi dünyadaki en önemli metaverse yatırımcılarının başında gelerek sanal gerçeklik cihazları üzerine çalışan  Oculus şirketini 2 milyar dolara satın alarak çalışmalarına çoktan başlamıştı. Hatta Facebook bu alanda Microsoft gibi önemli yazılım şirketleriyle iş birliği anlaşmaları da imzalamıştı. Ayrıca Roblox gibi oyun platformları da bu alanda büyük arge yatırımları yapıyordu. Yani bu konu dünyanın zaten teknolojik gelişim gündemiydi. Adım adım geldik buralara ve tabi daha nerelere doğru gideceğiz, göreceğiz.

Şimdilerde elinde büyük bir veri havuzu olan Facebook, milyonlarca insanın verilerine sahip olmasıyla kuracağı bu yapay zekâ temelli bir ikinci dünyanın, insanların bireysel sınırlarını tehdit edeceği endişesini doğurdu. Kaygılar yükseldi…Herkesin 2013 yılında beyaz perdeye aktarılan Avatar filmindeki gibi, kendi bir nevi Avatarları ile sanal bir deneyim dünyasında bağlanabilme, oyun oynayabilme gibi basit ve yalın gözüken bir ortam olacağı öne sürülen bu dünyanın pek tabi ki çok daha büyük avantaj ve dezavantaj sağlayan bir takım yine toplumsal ve kişisel sonuçları olacağı kesin…

Peki bu durum bilgi güvenliğinin yan ısıra insanın iyi yaşamı (wellbeing) üzerinde nasıl etkiler yaratabilir şeklinde, şu anki elimizdeki bilgilerimize dayanarak bazı yorumlar sentezlemek istedim. İyi yaşamı özellikle tüm cinsiyetler için farklı ele almak gerektiğine inananlardanım. Çünkü kadın ve erkeğin iyi yaşamak için ihtiyaçları ve yolları farklı. O konuya da ilerleyen zamanlarda gireceğim. Şimdilik bu paylaşımımda konuya bütünsel bakmayı tercih ediyorum. Kim bilir belki bir kaç ay, yıl sonra farklı ek gelişmelere göre bu senteze yeni yorumlar katmak gerekecektir. Bunu açıkçası yaşayıp göreceğiz.

Öncelikle konuyu iyi yaşamın ana felsefesi olan ilk başta sözünü ettiğim DENGE unsuru üzerinden ele almak istiyorum. Bir kişinin iyi yaşamı için beden, zihin ve ruh dengesi içinde olmasını, içindeki aydınlık ve gölge tarafların dengesini bulmasını arzu ederiz. Uzun zamandır bu konunun her üç bacağının ayrı ayrı ve bir bütün halinde olmasının bu dünyadaki yaşamdaki dengemiz adına önemini, araçlarını ve yollarını aktarıyorum. Peki, Metaverse gibi bir “internetin içinde yaşam” nasıl sonuçlar yaratabilir…Yani beden, zihin ve ruh birliğini metaverse de yaşar mıyız, yoksa iyice parçalara bölünen insanlara mı döneriz?

Şimdi gelin bu alanları tek tek yine zıtlıklar içinde inceleyelim…

Fiziksel (Bedensel) avantaj ve dezavantajları:
Avantajlarının en başında aslında fiziksel anlamda yorgunluk olmadan pek çok etkinliğe, yere ulaşımın olabileceği geliyor gibi görünüyor. Düşünsenize trafik yok, seyahat yok bir kere… İstediğiniz saatte, istediğiniz yerdesiniz. Ödemelerinizi kripto üzerinden yapıp, kurulan dünyanın size sunduğu hizmetlerden faydalanabileceksiniz. Diğer taraftan zaman kavramı fiziksel beden olarak bir yerden diğer bir yere gitmeye göre oldukça farklı. Bedenin varlığını bu yeni zaman yönetimi üzerinden gözden geçirmeniz gerekecek. Bedenin varlığı derken temel ihtiyaçları olan yemek, uyku, tuvalet gibi konular…Maslow’un ihtiyaç teorisi piramidininin en altındakiler anlayacağınız…

Diğer önemli bir fiziksel avantajının; bedensel engeli, dönemsel rahatsızlığı olan ya da farklı bir rahatsızlık için tedavi gören kişiler içinde yine oldukça sınırları açan ve özgürlük, demokratik bir dolaşım hakkı sağlayan bir dünya yaratımı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim... Bedeninle değilse de zihninle ve ruhunla oradasın. O deneyimi herkes gibi özgürce yaşayabiliyorsun. Gerçek dünyanın sana yarattığı pek çok sınır yok orada Bunun çok insana bir mutluluk kaynağı yaratacağına eminim.

Gelelim iyi yaşam bakış açısı ile işin öbür tarafına… Dezavantajları arasında hareketsizleşen bedenlerin durumunu incelemek gerekecek. Tabi ki bozuk yemek alışkanlıkları, uyku sorunlarına kadar giden sorunları olabileceğini göz ardı edemeyiz. Bu sorunlardan bedensel hareketsizlik ve yemek bozukluklarının kolaylaştırılan yemek hizmetleriyle de tetiklendiğini söyleyebiliriz. Ancak insan zihni dengeli bir şekilde aslında bu durumu da avantaja çevirebilir.

Gelelim işin olası sonucu olan fiziksel sağlık bozukluklarına…Pek çok ortaya çıkabilecek fiziksel hastalığa karşı ne de olsa batı tıbbının tedavi yöntemlerini kapsayabilecek bir dünya değil burası. Yani bedenin enerjisi için gerekli olan yemek için farklı çözüm bulması gereken insan, bu dünyada fazlasıyla vakit geçirdiğinde hareketsizlik sonucu pek çok bedensel sorunla karşı karşıya kaldığında da gerçek dünyada hastane ve tamamlayıcı diğer kaynaklara ihtiyaç duyacak. Bu sorunlardan belli başlı olabilecekleri ilerleyen yazılarımda yine ele alacağım. Ama günün sonunda kabul edelim ki, insanlar evde yemek bile yapmayı erteleyebilecek ve hazır gıdaları tüketirken, bedensel egzersizler, yürüyüşler, spor azalabilecek belki de.. Tabi ki tekrar edelim ki tüm bu durumlar dengeli ve dozunda kullanılmadığında yaşanabilecek olasılıklar.

Bu sanal evrenin içinde kişileri iyi yaşama yönlendiren uygulamaların oluşu özellikle fiziksel hareketsizliğin bir bölümünü çözerken, doğada gerçek anlamda var olmayı da sanal bir gerçekliğe götürebilecek…

Diğer taraftan yine kabul edelim ki hem sosyal buluşma hem etkinlik hem seyahat hem oyun amaçları ile kullanılacak olur ise ekran karşısında geçirilen zamanın artışı için bir sebep daha olacaktır. Bu durumda yine fiziksel olarak tıpkı uzun saatlerini ekran önünde geçiren meslek sahipleri ya da bilgisayar oyunu yada sosyal medyada zaman geçiren çocuklarda olabilen omurilik problemleri artacaktır. Omurilik problemleri içinde oturuş bozukluğu kaynaklı sorunlar olabileceği gibi, on yılı aşkın bir süredir kundalini yoga yapan ve eğitimler veren bir iyi yaşam savunucusu olarak omuriliğin yaşam enerjisi çakralar arası taşıyan şifa temeli bir parçamız olması itibarı ile sağlığı konusunda endişelerim olduğunu da söyleyebilirim…

Zihinsel (Mental) avantaj ve dezavantajları:
Yaptığımız anket sonuçları, global araştırmalar bugünün çok uyaran dış dünyası içinde, insanlığın en büyük zihinsel iyi yaşam konuları arasında odaklanma becerisi, korku ve kaygı yönetimi, kişilerin üstlerindeki yükler ve yaşam dengesini bulmak, zihinsel yargılarının esiri olmak yer alıyor. Yalnızlık konusu ise yine Küresel Risk Raporunun en önemli günümüz insanının gündemleri arasında.. Metaverse aslında sınırsız yaşam sağladığı bir ortamda bu konulardan bazılarına iyi gelebilir. Ancak unutmayalım ki bu insanı zihninde gerçek ve bazen de iyi yönetilmediğinde maskeli bir fantezi dünyasına da sürükleyebilir. İkinci yaşam iki yaşama dönüştüğünde acaba psikiyatrist dostlarımız bunun bi-polar gelişimi konusunda etkilerini nasıl ele alırlar? Bu konuyu onların yorumuna bırakıyorum.

Diğer taraftan istediğini sabır etmeden kimi zaman elde etme durumu kişilerdeki amigdala gelişimini ve bu yönelimli davranışlarını nasıl etkiler? Öfke ve gerginlikler hatta bağımlılık hali yine nasıl evrimleşir? Tüm bunların tetikleyici etkisinin incelenmesi gerekeceğini düşünüyorum. Bir avatar ile sanal evrende istediğiniz yerde olabilecek ve bu durumda kendi bedeniniz ve ruhunuzla işinizde, alışverişte, yürüyüşte, ailenizde olabildiğiniz farklı bir zaman yönetimine doğru gideceksiniz. Bunu dengeyle, iyi yönetenler ve dediğim gibi yönetemeyenler olacak. Bağımlılık sayılarında bence oldukça artış olurken, bir toplumu, aileyi bir arada tutan unsurlardan gerçekten azalma olacak diye düşünüyorum. Bu konuları ele almış dünyaca ünlü psikolog Philip Zimbardo’nun erkeklerin özellikle oyun oynama bağımlılığı ile hayatlarında nasıl başarısızlıklar yaşadığını ortaya koyduğu araştırmaları oldukça ilgi çekici…

Her şeyin ötesinde metaverse eğer iyi yönetilmez ise yeni bir uyaran olacak. Bu uyarıcılığa karşı odaklanma sorunu daha yükselebilirken, diğer taraftan kişiler eğer odaklandıkları alanda burada reel anlamda içinde olup konuyu internette sörf yapma şeklinde kullanırlarsa avantaja dönüşebilir. Örneğin merak ettikleri, ilgilendikleri konularda gidemedikleri müzeleri gezmek, daha fazla öğrenmek  gibi…

Diğer taraftan zihni rahatlatmanın en güzel yollarından biri olan müzik ve sanat faaliyetleri için kolaylıkla erişim yine zihinsel anlamda yaşam kalitesine destek veriyor olacak. Düşünsenize mesafe uzaklığından dolayı gidemeyeceğiniz konserlere, sanat sergilerine viral gözlüğünüzü takıp gideceksiniz…Yine büyük bir özgürlük olduğunu kabul edelim…

Ruhsal avantaj ve dezavantajları:
Gelelim işin ruhsal boyutuna… Burada duyguların frekansını ve tabi ki iyi yaşam felsefesinde korku yerine kalpte, sevgide yaşayabilmenin önemi üzerinden ilerlemek istiyorum.

Daha önceki yazı ve paylaşımlarımda hissettiğimiz duyguların frekansları ve bunun da bizim enerji bedenimiz ve sonrasında da yine dönüp fiziksel bedenimizin sağlığı üzerindeki etkilerini aktarmıştım.

Bize yüksek titreşim veren ve kendi gölgelerimizden çıkartabilen en önemli oluş hali özşefkatimiz… Kendimizle olan barışımız, huzurumuz. Metaverse ortamını bu anlamda kullanabilenlerin, bu titreşimde kalmayı başarabileceğine inanıyorum. Yani ruhuna iyi gelen eğlence, müzik, sanat, seyahat belki eğitimler gibi aktiviteleri yaparak kendine şefkat göstermesinden bahsediyorum.

Metaverse’in içinde eğer sevgi frekanslarının yükseleceği ve kişinin daha az kin, nefret, öfke gibi duygularla yaşayacağı bir denge bulunur ise gerçekten farklı sonuçlar verebilir. Ancak ben özellikle kullanılan sanal gerçeklik araçları ile (gözlükler, kıyafetler) özellikle yaşamda büyük kolektif bilinçte kalma, yeryüzü ve gökyüzü ile bağ kurabilme, doğanın dengesinde olabilme dolayısıyla fiziksel bedeninle bir uyumda olabilme konularında sorunların artacağını düşünüyorum. Her şeyden önce daha önce ele aldığım epifiz bezi aktivasyonu konusu bence metaverse ortamının en önemli insanlık için düşünülmesi gereken konusu olacak. Bu konuda da detaylı bir çalışma hazırlıyorum sizler için…

İncelemelerime  ve farklı açılardan konuyu paylaşmaya devam edeceğim.. izlemede ve tabi ki dengede kalın sevgili okurlarım…

Şefkatle…

Bu yazı toplam 1027 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim