Uzun yıllardan beri Türkiye’nin çeşitli büyükşehirlerinde hayatını sürdüren gençler, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sonrası yaşadıkları kentlerden ayrılarak Dersim'de kolektif üretime destek vermek amacıyla organik tarım yapmaya başladı. Gençler 20 dönümlük araziye, yerli tohumdan oluşan fideleri dikerek üretim yapmaya başladı.
Ressam, sinemacı, gazeteci, mühendis ve öğretmenlerden oluşan 8 kişilik arkadaş grubu, kapitalist tüketim tarzına karşı toprakla buluşan ve üreten bir anlayışı toprakla buluşturmak istiyor.
Dersim merkeze bağlı Şogeyik (Atlantı) köyünde 40 yıldır ekilmeyen 20 dönümlük araziye domates, biber, salatalık ve patlıcan ekimini gerçekleştiren gençler, her gün sabahın erken saatlerinde 5 kilometre yürüdükten sonra ektikleri bostanın bakımını ve sulamasını gerçekleştiriyor.
Şehir hayatı sonrası toprakla buluşmanın kendileri için farklı bir deneyim olduğunu belirten gençler, kolektif bir üretim anlayışı ile tarım yapmak isteyen her kesimin bu üretim tarzı içinde yer alabileceğini belirtiyor.
Ersin Dargın, Dersim'de uzun zamandan beri var olan kolektif üretim tarzına destek vermek amacıyla böyle bir çalışma içine girdiklerini söyledi.
Ersin Dargın,”Biz 20 dönüm arazi üzerinde 8 kişi bir araya gelerek kolektif bir çalışma yapma ile birlikte sulu tarım yapmaya karar verdik. Bu arkadaşlarımızın birçoğu üniversite mezunu ve bir çoğu da büyük kentlerde kendi alanlarında çalışmış arkadaşlarımızdır. İçerisinde sinemacı var, ressam olan var, gazeteci olan var, tarım mühendisi var. Bu arkadaşlarımızın birçoğu toprakla belki yeni buluşuyor. Burada önemli olan kolektif bir çalışma ile bir arada dayanışmayı büyütmektir. Yaklaşık 5-10 yıldan beri Dersim coğrafyasında kolektif tarıma yönelmiş gençler bulunmaktadır. Bu coğrafyada kooperatifinde gelişmesiyle birlikte kolektif çalışma model haline geldi. Bugün insanlar yönlerini kentlere ve sanayiye çevirmişken aynı zamanda Kapitalist sistemin bugün doğaya düşman bir hale geldiği bir dönemde bilinçli bir gençliğin bu arazi üzerinden doğal organik üretim yapması Dersim için, dünya için ve doğa için büyük bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum” dedi.
Türkiye'nin çeşitli illerinde çeşitli meslek dallarında çalışan gençlerden oluşan grup, metropol yaşamının kendilerine ağır geldiğini toprakta üretim yapmanın kendilerine huzur verdiğini ifade etti.
Uzun yıllardan beri İstanbul'da hayatını sürdüren Sevim Kahraman'da gazetecilik mesleğinin ardından Dersim'de organik tarım yapmanın kendisine huzur verdiğini kaydetti.
Sevim Kahraman, “Ben 10 yıldır gazetecilik yapıyorum. İstanbul'dan Dersim'e geldim. 20 dönüm arazide sebze yetiştiriyoruz. 8 arkadaşımızla bu işi yapıyoruz. Tarım ile uğraşmak çok güzel mutluluk verici” diye konuştu.
İstanbul'da sinema sektöründe çalışan Özkan Ulucan ise, “Ben Erzincan'da büyüdüm daha sonra sinema için İzmir ve İstanbul'a gittim. İstanbul'da sinema üzerine çalıştım ve hala çalışıyorum. Arkadaşlarım Dersim'de üretim yapalım çağrısı yaptı, bizde arkadaşlarla Dersime geldik birlikte bu tarlada sebzeler ektik. İstanbul'un yaşamı bize ağır geldi bu yüzden üretime başladık. Burada üretimimizi yapıyoruz ama kendi mesleğimizi de sürdüreceğiz. Burası bizim için çok güzel İstanbul’dan daha hafif ve huzur veriyor” ifadelerini kullandı.
Haber: Ali Haydar Gözlü