Dersim coğrafyası yıllardır özel güvenlik bölgeleriyle, baraj ve HES projeleriyle, maden ve taş ocaklarıyla, orman yangınlarıyla, sözde turizm ve huzur şehri adı altında asimilasyon ve kimliksizleştirme politikalarının hedefi halinde olduğuna dikkat çeken Milletvekili Önlü, “Munzur Gözeleri Peyzaj projesi, Halvori Gözeleri’ne yapılmak istenen turizm tesisleriyle, Dersim halkının tarihsel hafızasını silmeye, Dersim coğrafyasını insansızlaştırmaya, kültürel mirasını ve doğasıyla iç içe geçmiş inancını yok etmeye yönelik geliştirilen projelere yeni bir tanesi daha eklenmek istenmektedir”dedi.
Ovacık ilçesinin Köseler Köyü sınırları içerisinde bulunan ve yıllardır köylülerin mera alanı olarak kullandığı, ekinlerini ektikleri 508 ve 510 parsel numaralı hazine arazilerinin ‘kiralama’ adı altında sermaye sahiplerine ve şirketlere büyük teşviklerle verilmek istendiğine dikkat çeken Önlü, Ovacık ve Dersim halkının, sivil toplum örgütlerinin ve yerel idarecilerin onayı ve izni alınmadan yürütülen bu çalışmalarla, Dersim coğrafyasının insansızlaştırılmak istendiğini kaydetti.
Önlü, “Bu projeyle tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan insanlara bu topraklarda artık yaşayamazsın denilmektedir. Köylülerin mera ve tarımsal üretim için kullandıkları hazine arazilerinin kontrolsüz bir biçimde büyük şirketlere verilmesinin yaratacağı olumsuz sonuçlarda düşünüldüğünde bu ihalenin iptal edilmesi ve toprakların asıl sahipleri olan köylülere verilmesi gerekmektedir” dedi.
Önlü, bu bağlamda Bakan Bekir Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:
Köseler köyü sınırları içerisinde bulunan 508 ve 510 parsel numaralı hazine arazilerinin şirketlere kiralanmasının bölgede yapılmakta olan tarım ve hayvancılık faaliyetleri vereceği zararlar düşünülmüş müdür? Ovacık halkının tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin zarar görmemesi adına ne tür önlemler alınmaktadır?
Bu arazilerin kiralanma süreci nasıl gerçekleşmiştir? İhale hangi şartlarda açılmıştır? İhalenin duyurusu hangi tarihte ve nerede yapılmıştır?
İhaleye katılım şartları nelerdir? Ne kadarlık bir bedel karşılığında bu araziler verilmiştir?
Bu arazilerde ne tür bir çalışma yapılacaktır?
Ovacık halkının üretimde kalmak adına yerleşim yeri dışında ahırlarının yapılmasına ve yem bitkilerini üretecek küçük çaplı toprakların tahsisi bile yapılmasına izin verilmezken, binlerce dönümlük arazilerin tekelleştirilmesi hukuka ve vicdana uygun mudur? Bu uygulama adil midir?
Bu arazilerin büyük şirketlere 49 yıllığına kiralanması sonucu kaç insan ve yurttaş mağdur olacaktır? Buna ilişkin herhangi bir çalışma yapılmış mıdır?
Hazineye ait tarım arazilerinin kişi ve şirketler yerine topraksız ve/veya az topraklı çiftçilere işletme kredisi desteği ile birlikte kiralanmasına yönelik bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda yerel yöneticilerin, sivil toplum örgütlerinin ve Dersim halkının taleplerini dinleyecek misiniz?
Köylülerin mera ve tarımsal üretim için kullandıkları hazine arazilerinin kontrolsüz bir biçimde büyük şirketlere verilmesi toprak ve tarım politikaları açısından doğru mudur?