Milletvekili Önlü önergesinde, “Bölgenin en büyük cezaevi olan Elazığ Ceza İnfaz Kurumu açıldığı günden itibaren hak ihlalleri ve işkence uygulamalarıyla gündeme gelmektedir. Özellikle tecridin kırılması adına Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevleri ve sonrasında siyasi tutsaklara yönelik baskı, şiddet ve hak ihlalleri de her geçen gün daha da artarak devam etmektedir. Bu durum tarafıma iletilen mektuplarda ve cezaevine görüşe giden tutsak yakınlarının ifadelerinde de açıkça görülmektedir. Elazığ 1 Nolu ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli cezaevinde siyasi tutsaklar son bir haftada baskıların arttığı, koğuşlara düzenli baskınların yapıldığı, şiddet uygulandığı, eşyalarının yerlere fırlatıldığı, küfürler edildiği ve darp edildiklerini, bu şiddete karşı çıkanlara da hücre cezası verildiği belirtmektedirler. Elazığ Cezaevinde 2. Müdür olarak görev yapmakta olan Ercan İnceler’in bizzat koğuşlara girerek siyasi tutsaklara darp ve işkence yaptığı yine gelen bilgiler arasındadır. Ercan İnceler’in daha önce de görev yaptığı Şakran Cezaevi’nde de ismi işkence iddialarıyla anılmış ancak hakkında herhangi bir soruşturma açılmamıştır” ifadeleri yer aldı.
Milletvekilleri tarafından konuya ilişkin son bir yıl içerisinde verilen soru önergelerinin cevapsız bırakıldığını belirten Önlü, “Partimiz milletvekilleri, Tayyip Temel, Pero Dündar, Ömer Faruk Gergellioğlu, Ayşe Acar Başaran, Tüma Çelik ve Saliha Aydeniz’in Elazığ Cezaevinde yaşanan işkence iddialarına ilişkin vermiş olduğu yazılı soru önergelerinin hiçbiri Adalet Bakanlığı tarafından cevaplanmamıştır. Elazığ Cezaevi’nde siyasi tutsaklar tek kişilik hücrelerde yasal herhangi bir dayanak olmamasına rağmen ‘güvenlik’ gerekçesi adı altında ‘bilgi edinme’ haklarının ihlal edildiğini, yasaklı olmamasına rağmen birçok dergi ve kitabın bilinçli bir şekilde verilmediğini, Kürtçe yayınlar için tercüman parası istendiğini belirtmektedirler. Yine siyasi tutsaklar haftalık 10 kişiyle en az 3 saatlik sohbet hakkının da personel yetersizliği nedeniyle engellendiği, yapılan yer değiştirme taleplerinin her seferinde keyfi gerekçelerle reddedildiğini, 8 saatlik havalandırma haklarının da ellerinden alındığını belirtmektedirler. İnsanlık onuruna aykırı olan ‘çıplak arama’ dayatmasını kabul etmedikleri için birçok tutuklu ve hükümlünün zorla tek kişilik hücrede tutulduğunu, bunların birçoğunun yaşlı ve hasta olduğunu ve darp ve kötü muameleyle karşı karşıya kaldıkları belirtilmektedir” dedi.
Önlü, önergesinde şu soruları yöneltti:
“1- Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi başta olmak üzere Elazığ Cezaevlerinde yaşanan işkence ve hak ihlallerine karşı bakanlık olarak neden sessiz kalmaktasınız? Bu konu hakkında partimiz vekillerince verilmiş olan önergeler neden cevaplanmamaktadır?
2- Elazığ Cezaevi işkence ve kötü muamele için pilot bölge mi seçilmiştir? Yaşanan işkence ve hak ihlalleri bakanlığınızın bilgisinde mi yapılmaktadır?
3- İsmi işkenceyle anılmakta olan Ercan İnceler bakanlığınızca özellikle mi Elazığ’a gönderilmiştir? Bu şahıs bakanlığınızca koruma altında mıdır?
4- Elazığ 2 Nolu cezaevinde yaşanan işkence ve hak ihlallerinin son bulması adına bakanlık olarak bir girişiminiz olacak mı?
5- İşkenceci personel hakkında bir soruşturma açacak mısınız?
6- Elazığ cezaevi bakanlığınızca en son ne zaman denetlenmiştir? Bu denetlemeler sırasında ne tür ihlaller tespit edilmiş sonrasında ne tür önlemler alınmıştır?”
