Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Dersim Milletvekili Alican Önlü, Dersim 1937-38 Katliamı’yla yüzleşilmesi, Seyid Rıza, oğlu ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması ve katliamın tüm boyutlarıyla araştırılması için Meclis Araştırma önergesi verdi. Meclis Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde, Dersim üzerine hazırlanan dönemin raporlarını anımsatan Önlü, dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın, 18 Eylül 1930 tarihinde Başbakanlığa sunduğu Dersim raporuna dikkati çekerek, “Fevzi Çakmak bir an önce Dersim’e ‘askeri harekât’ düzenlenmesi gerektiğini belirtmiş ve en önemli gerekçe olarak da halkın Kürtçe konuşması ve Kürt dilinin bölgede yayılma eğilimini göstermiştir” dedi.
Dersim “1938 Askeri Harekatı”ndan önce yaşanan gelişmeleri hatırlatan Önlü, yürürlüğe giren “Tunceli Kanunu” ile birlikte vali ve komutanlara, sürgün ettirme, yargılama, idam kararı verme gibi hukuk dışı geniş yetkilerin verildiğini belirtti.
4 Mayıs 1937’de Bakanlar Kurulu’nun çıkarmış olduğu “Dersim Tenkil Kararları”na değinen Önlü, önergesinde şu bilgilere yer verdi: “Kararnamenin hemen ardından 12 ve 19 Mayıs 1937’de Dersim’e yönelik operasyon başlatılır, Diyarbakır’dan kalkan üç uçak filosu Dersim’e bombalar yağdırır, köyler ve ormanlar ateşe verilir. 5 Eylül 1937 tarihinde ise Erzincan Valisi’yle görüşmek üzere Erzincan’a giden Seyid Rıza, Muti Köprü’nde esir alınır. Seyid Rıza önce Erzincan’a, oradan Elazığ’a götürülür ve Elazığ’da kurulan İstiklal Mahkemesi’nde, Dersimli diğer esirlerle birlikte ‘Dersim’i isyana teşvikten ve bu isyana katılmaktan’ dolayı yargılanır. Sözde kurulan bu mahkemede, Seyid Rıza ve arkadaşlarına savunma hakkı verilmez. 15 Kasım 1937’de Seyid Rıza’nın yaşı küçültülerek, 17 yaşında ki oğlunun yaşı ise büyütülerek 5 yoldaşıyla beraber idam edilirler. Devletin resmi rakamlarına göre 12 bin kişi, Dersimlilere göre ise 70 bin ile 100 bin insan katledilir, binlerce insan zorla sürgüne gönderilir, kız çocukları asker ailelerine evlattık verilir.”
Türkiye’nin imzaladığı insanlığa karşı soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesine işaret eden Önlü, “Toplumsal barışın sağlandığı bir geleceğin inşası amacına dayanan, tanıkları ve mağduriyetleri açığa çıkaran, tarihsel acıların onarımı sağlayacak bir anlayışla Dersim 1937-38 Soykırımı ile yüzleşilmesi, Seyid Rıza, oğlu ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması amacıyla Meclis Araştırılması açılması tarihi görev ve sorumluluklar açısından hayati önem arz edecektir” diye belirtti.
Önlü, aynı konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi de verdi. Seyid Rıza ve yol arkadaşlarının 82 yıl önce kurulan düzmece mahkemelerin askeri araçlarının ışıkları altında, kendilerine savunma hakkı dahi verilmeden katledildiklerini belirterek, şu soruları sordu:
“*Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri neresidir? Buna dair devlet arşivlerinde resmi bir kayıt bulunmakta mıdır?
*Dersim halkı önderlerinden Seyid Rıza’nın mezarının olmaması için bedeninin yakıldığı doğru mudur? Doğru ise Seyid Rıza’nın bedeni nerede, kimler tarafından yakılmıştır?
*1930 yılından itibaren 1940 yılına kadarlık sürede Dersim nüfusu ne kadardır?
*1937/38/39 tarihlerinde Dersim’de kaç yurttaşımız katledilmiştir? Dersim katliamı sonrasında kaç kişi zorla göç ettirilmiş ve bu kişiler nerelere gönderilmiştir?
*Ailelerinden koparılarak evlatlık verilen kız çocuklarına ilişkin devlet arşivlerinde resmi kayıtlar bulunmakta mıdır? Kaç kız çocuğu evlatlık verilmiştir?
*Dersim katliamına ilişkin gizlilik kararı alınan belgeleri kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz?
*Dersim’in tüm tarihsel arka planıyla, gasp edilen hakları, dili, inancı ve kültürüyle yüzleşmek amacıyla herhangi bir çalışma yürütmekte misiniz? Dersim Hakikat Komisyonu’nun kurulması adına bir girişiminiz olacak mıdır?”