• BIST 9224.84
  • Altın 4101.691
  • Dolar 38.4647
  • Euro 43.6839
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 9 °C
  • Tunceli 9 °C

Milletvekili Önlü'den "Maraş olayları" için araştırma önergesi

Milletvekili Önlü'den "Maraş olayları" için araştırma önergesi
HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, 19-24 Aralık 1978 tarihinde Maraş’ta yaşanan olayların Meclis tarafından araştırılmasını istedi.

Milletvekili Önlü, imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, 19-24 Aralık 1978 tarihinde Maraş’ta nefret saikiyle gerçekleşen katliamı planlayanların ve siyasi destek sunanların tespiti, sorumlularının bulunması ve cezalandırılması ile bu katliamla ilgili yüzleşme süreçlerinin işletilmesi istendi.

Gerekçede şunlar kaydedildi:

"Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en kanlı ve hunharca işlenmiş siyasi katliamlarından biri 19 ve 24 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş ilimizde gerçekleşmiştir. Belirli bir inanç grubunu hedef alan, merkezden planlanmış ve yerel anlamda hem mülki hem de siyasi ayakları oluşturulmuş bu katliamda resmi verilere göre 111 kişi katledilmiş, 176 kişi yaralanmış ve 210 ev ile 70 işyeri tahrip edilmiştir. Fakat resmi olmayan güvenilir bilgilere göre ise 19-24 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen Maraş katliamında beş yüze yakın yurttaşımız katledilmiştir.

Maraş katliamına giden süreçte provokasyon, linç kültürü ve katliam gerçekleştirilmesi aşamaları devreye konmuştur. Katliamlar 19 Aralık tarihinde Çiçek sinemasına atılan bomba ile başlamıştır. Fakat daha sonra ortaya çıkmıştır ki, bu bombalı saldırı Maraş katliamı gerçekleşsin diye planlanmış olan bir provokasyondur. Söz konusu provokasyondan sonra Alevilerin yoğunlukla bulunduğu bir kıraathaneye yüzlerce ölümle sonuçlanan bir bombalı saldırı gerçekleştirilmiştir. Hemen akabinde iki öğretmen öldürülmüş, cenaze törenleri de saldırıya uğramıştır. 22 Aralık’ta karanlık odaklardan güç alan çete çevrelerinin propagandası sonucu saldırılar Alevilere yönelik katliam boyutuna ulaşmıştır.

Bu dört günlük süreçte yüzlerce katledilen ve yaralanan yurttaşımız söz konusuyken sessiz kalan kamu otoritesi 24 Aralık’ta sokağa çıkma yasağı ilan etmiştir. Fakat bu yasağa kamu güvenliğini sağlamakla yükümlü kamu görevlilerinin uymasıyla katliam derinleşmiştir. Kamu içerisinde konuşlanmış bazı merkezler eliyle her açıdan planlanarak hayata geçirildiği belli olan bu katliam son günde insanlık dışı boyutunu arttırmıştır.

Maraş Katliamından sonra başlayan adli süreç de tam bir orta oyunu şeklinde seyretmiştir. Yüzlerce insanın öldürülmesi, binlerce insanın yaralanması, kentlerin harabeye çevrilmesi, işyerlerinin ve evlerin tahrip edilmesi gibi suçlar cezasız kalmıştır. Maraş davasında yargılananların bir kısmı ceza alsa da daha sonra çıkarılan yasalarla hapis yatmadan cezasızlık ile ödüllendirilmiştir. Bu ödül yetmezmiş gibi Maraş katliamında başrolde yer alanların birçoğu daha sonraki süreçlerde siyasetin içerisine alınarak ödülleri tahkim edilmiştir. Nihayetinde Maraş katliamında yer alanlar, dava süreçlerinde bu yer alanları savunanlar hala Türkiye siyasetinin içerisinde yer almaktadırlar. Bu durum bir utanç tablosundan başka bir şey değildir. Maraş katliamını yapanlar ve dava süreçlerinde onların yanında yer alanlar ödüllendirilirken, Maraş katliamı davasına bakan Halil Sıtkı Güllüoğlu, Ahmet Albay, Ceyhan Can adlı avukatlar ise suikast ile katledilmiştir.

 

Maraş katliamının üzerinden yıllar geçmesine rağmen katliamın hesabının sorulması ve adaletin tesisi için anma törenleri düzenleyip acılarını yaşatmak isteyen halkımıza yönelik devletin tutumu 1978 yılındakine benzer bir şekilde hayata geçmektedir. Maraş Katliamı ile ilgili anmalar yasaklanmakta, anma programı yapmak isteyenlere vahşi bir şekilde polis saldırıları gerçekleştirilmektedir.

Nihayetinde, Türkiye’de tüm inançların ve etnik kimliklerin bir arada yaşaması gibi bir derdi olan her toplumsal ve siyasal kesimin 19-24 Aralık 1978’den beri süreklilik arz eden devlet tutumunun halklar arasında nasıl bölünmeler yarattığını sorgulaması gerekmektedir. Yine bu ülkede demokratik geleceği talep eden her bir insan, Maraş katliamı özelinde Türkiye’nin karanlık geçmişi ve bugünüyle yüzleşmesinin zaruriyetini görebilmelidir.  Maraş katliamı özelinde oluşturulacak bir hakikat ve yüzleşme deneyimi Şeyh Sait, Ağrı Zilan, Dersim, Çorum, Sivas, Gazi, Roboski, Zergele ve Ankara katliamlarından tutalım da sokağa çıkma yasakları adı altında yaşananlara kadar toplumsal infiale neden olan tüm yaşanmışlıkların açığa çıkarılması için önemli bir örnek olacaktır.

Bu kapsamda, 19-24 Aralık 1978 tarihinde Maraş’ta nefret saikiyle gerçekleşen katliamı planlayanların ve siyasi destek sunanların tespiti, sorumlularının bulunması ve cezalandırılması ile bu katliamla ilgili yüzleşme süreçlerinin işletilmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz" denildi.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim