Önergede şu ifadeler yer aldı:
"Dünyanın birçok yerinde milyonlarca insan İŞİD’in insanlık dışı uygulamalarının son bulması için çağrılar yapmış ve protesto gösterileri düzenlemiştir. Türkiye’de aynı dönem birçok şehirde Kürtler ve demokrasi güçleri dünyada süren eylem ve etkinliklerle eş zamanlı olarak prostesto hakkını kullanmıştır.
Halkın sürdürdüğü protestolar başladıktan sonra Halkların Demokratik Partisi de, İŞİD vahşetine, savaşa ve yıkımlara karşı siyasi sorumluluğu gereği MYK kararıyla şiddet içermeyen bir dayanışma ve duyarlılık mesajı yayınlayarak Kobanê halkının yanında olduğunu açıklamıştır. Ancak 7 Ekim 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Antep’te yaptığı bir konuşmada geçen “Kobani düştü, düşüyor” ifadesinin birkaç gün boyunca sürecek provokasyonlara doğrudan zemin hazırladığı yorumları yapılmıştır.
Açıklamadan hemen sonra 7 Ekim 2014’te Muş’un Varto ilçesinde insani koridor açılması talebiyle gösteri yapan halka yapılan müdahale sırasında 25 yaşındaki Hakan Baksur adlı genç polis kurşunuyla yaşamını yitirmiştir. Hakan Baksur’un öldürülmesi Kobanê protestoları sırasında gerçekleşen ilk ölümdür. 25 yaşındaki bu genci öldüren polisin kimliği, görüntü kayıtları olmasına rağmen hala tespit edilmemiştir. Bu ölümün duyulması protestoların derecesinin artmasına neden olmuştur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Ekim’de sağduyu açıklaması yapmış ve Kobanê protestolarının çözüm sürecini hedef aldığını söylemiştir. Bu açıklamadan sonra kentler biraz sakinleşse de aynı gün Bingöl’den gelen haber gerilimi bir kez daha tırmandırmıştır. 9 Ekim günü Bingöl kent merkezinde aralarında İl Emniyet Müdürü'nün de bulunduğu polislere yapılan saldırıda 2 polis hayatını kaybetmiştir. Çözüm süreci kapsamında kurulan temaslar vesilesiyle saldırının PKK tarafından yapılmadığı sonrasında yapılan açıklamalarda ortaya çıkmıştır. Ancak Başbakan Davutoğlu’nun görüşü tam tersi yöndeydi ve “Bunu yapanlara misliyle cevap verilecektir” dedi. Aynı gece Genç ilçesinde özel harekât timleri tarafından PKK’li olduğu iddiası ile bir otomobili taradı ve 4 kişi öldürüldü. Davutoğlu, Bingöl’ün intikamının alındığını söyledi fakat bu 4 kişinin sivil olduğu ve olayla hiçbir ilgilerinin olmadığı savcılık soruşturması, tanık beyanları, otopsi raporlarıyla ortaya çıktı. 4 kişi infaz edildi. Tüm bu yaşananlar konusunda Efkan Ala’nın bu konudaki tanıklığına hiç başvurulmadı.
Bingöl’de yapılan silahlı saldırı sonrasında yaşanacak karanlık olayların zirve noktası olarak Kobanê protestolarının başka bir aşamaya geçmesine neden olmuştur. İlk ölümün gerçekleştiği 7 Ekim 2014’ten sonra devam eden protestolarda 51 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlerce yurttaşımız yaralanmıştır. Bu yüzden Bingöl’de yaşananların araştırılması Kobanê olaylarının da aydınlatılması noktasında önemli bir noktada bulunmaktadır."
Önlü, şu soruları yöneltti:
"Kobani protestolarının önemli olaylarından biri biri olan Bingöl provokasyonuna ilişkin hâlihazırda yürütülen bir soruşturma var mıdır? İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin araştırdığı ancak kamuoyuna açıklamadığı herhangi bir rapor var mıdır? 9 Ekim ve sonrasında Bingöl’de yaşananların aydınlatılması yönünde bir çalışmanız olacak mıdır?
9 Ekim’de Bingöl’de 2 polisin yaşamını yitirmesine neden olan olaya ilişkin yürütülen soruşturma nasıl sonuçlandırılmıştır? Bu saldırının sorumluları tespit edilmiş midir?
Polislerin yaşamını yitirmesine neden olan saldırıda hangi tür silahlar kullanılmıştır? Polislerin vücutlarından çıkan mermilerin balistik incelemesi yapılmıştır? Bu silahlar hangi kişi ve yapılarca kullanılmaktadırlar?
Dönemin Başbakanı Davutoğlu tarafından "Bunu yapanlara misliyle cevap verilecektir" dedikten sonra Bingöl’de özel tim tarafından Genç ilçesinde öldürülen 4 sivile ilişkin bir soruşturma yürütülmüş müdür? Yaşamını yitiren 4 kişinin infaz emri kim tarafından verilmiştir? Olayla ilişkisi olmadığı sonradan anlaşılan 4 kişinin ölümü ile ilgili devlet özür diyecek midir?
Bingöl Genç ilçesinde 4 sivilin ölümüne neden olan özel tim mensuplarına soruşturma açılmış mıdır? Bu kişiler arasında ceza alan memur var mıdır? 4 sivili infaz eden özel harekat polisleri hala görevlerine devam etmektedirler mi?
Bingöl’de yaşanan provokasyona ilişkin dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın tanıklığına neden başvurulmamıştır?
Bingöl provokasyonunun açığa çıkarılması adına Efkan Ala ve dönemin başbakanı Davutoğlu’nun görüşlerine başvuracak mısınız?
Kobanê protestolarından yaşanan ilk ölüm olan Hakan Baksur adlı 25 yaşındaki genç hangi polis tarafından öldürülmüştür? Polisin kimliği hala neden tespit edilmemektedir? Bu kişi korunmakta mıdır?"
