Munzur Çevre Koruma Derneği’nin yaptığı 8. olağan kongrede yönetim kuruluna Hatun Esen, Mehmet Soylu, Selvi Dönmez, ayten Toprak, Arzu Sönmez, Ekber Barmagiç, Hasan Demir, Ali Yıldız ve Seçil Doğan seçildi. Munzur Çevre Koruma Derneği’nin 8. olağan kongresinde ilk sözü Munzur Çevre Koruma derneği Başkanı Hatun Esen aldı.
Kendisine biat eden bir toplum yaratmak isteyen iktidarın yaşam alanlarına ve doğaya saldırdığını belirten Munzur Çevre koruma Derneği Başkanı Hatun Esen, “Özellikle Kürdistan bölgemizdeki evlerimiz, mahallelerimiz ve şehirlerimiz yerle bir edildi. Bu yaşanan savaşta vurulan analarımızın cesetleri sokakta, çocuklarımızın cesetleri buzdolabında günlerce kaldı. Doğamız o kadar tahrip edildi ki kuşlar bile o bölgeyi terk etti” diye konuştu.
Esen, “Biz biliyoruz ki Dersim’de acele kamulaştırma kararıyla yapılmak istenen kesinlikle enerji üretimi değildir. Dersimi yeni göçlere ve sürgünlere tabi tutmaktır. Dersim’de o barajlar yapılırsa ne insan, ne hayvan ne de hiçbir canlı kalacak. O bölge tamamen bizlere mezar olacaktır. Tüm derelerimize HES’ler yapılmakta dağlarımız altın sevdası ile delik deşik edilmekte, ormanlarımız yok olmakta ve kıyılarımız egemenler tarafından birilerine peşkeş çekilmektedir” dedi.
Munzur Çevre koruma Derneği Başknı Hatun Esen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Baharın gelmesiyle bölgede HES çalışmaları başlayacaktır. Hep birlikte bunlara dur demeli ve engellemeliyiz. Biz Cerattepe’yi, Sinop’u nasıl sahipleniyorsak Dersimi, Hevsel Bahçelerini ve Sur’uda öyle sahiplenmek gerekir.”
Esen’den sonra konuşan Dersim Dernekler Fedarasyonu Başkanı Mesut Gerçek ise, “Munzur Çevre Koruma Derneği’nin Sinop’ta, Artvin’de, Bergama’da ve Dersim olmak üzere ülkenin birçok yerinde önemli açıdan bir çevre ve doğa mücadelesi vermektedir. Bu vermiş olduğu mücadelede halkların kardeşliği için önemli bir dokunuş olduğunu” ifade etti.
Gerçek’ten sonra konuşan HDP MYK üyesi Çilem Küçükkeleş ise, “Dervişlerin coğrafyası olan Dersim’i çok önemsiyoruz. Eğer biz yaşarsak Dersim’de dağ keçileri ve o kırmızı pullu balıklar da yaşasın istiyoruz. Yakılmış, yıkılmış bir Dersim coğrafyası değil tüm canlıların yaşadığı bir coğrafya istiyoruz. Türkiye’nin enerji fazlası olmasına rağmen bunca yapılan HES’lerin ve nükleer santrallerin boşuna yapıldığı açıkça ortadadır. Çünkü yapılan bu nükleer santraller ile nükleer silahlar üretilmektedir. Bu da doğal olarak her yapılan nükleer santralin bir nükleer savaş ve her yapılan barajın ise doğayı talan etmek üzere yapıldığı ortadadır. Dersim coğrafyası hızırın coğrafyasıdır, dili hızırın dilidir.Bu corafyayı da bu dilide yaşatacağız” diye konuştu.
Son olarak konuşan Munzur Çevre Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Soylu da, “Yapılan bu kongrede ülkedeki tüm haksızlıklara dur diyecek bir yönetim kurulunun seçileceğine inanıyorum. Seçilen bu yönetimin tüm dost kuruluşlar ile birlikte haksızlıklara karşı ortak bir mücadele verecektir. Dersim’in üzerinde çeşitli oyunlar oynandığını ve bu oyunların verilecek olan mücadele ile boşa çıkarılacaktır” ifadelerini kullandı.