Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, STK ve siyasi partilerinde aralarında bulunduğu grup, Sanat Sokağında açıklama gerçekleştirdi.
Grup adına açıklamayı okuyan Dersim Baro Başkanı Kenan Çetin, “Kapitalizm üretim krizi ve bozulan ekonomiyi Doğa ve çevre talanına dönük uygulamalar ile devam ettiriyor. Dünyada bu talan çeşitli ülkelerde devam ederken her birimizin de evi olan Ege’nin nefes borusu; Kaz Dağları’nda kesilen 200 bin ağaç ;Aydın’da yeni jeotermal ihaleler ve 12 bin yıllık Kent Hasankeyf sular altında bırakıldı. Dünyanın en temizleri arasında olan Salda Gölü’ne millet bahçesi yapılması planlanan , faili belli orman yanmaları, zeytinlik ve kayısı alanlarının imara ve dünya mirası ve inanç merkezi Munzur’un iş araçlarıyla ticarete ve korumaya değil kullanmaya açılması insanlık ortak aklına mantığa sığmaz bir durumdur. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG)Temmuz 2019 tarihinden bu yana 2685 noktada maden ruhsatı ilanı yaptı. Bu alanlar yayla, mera, vadiler, tarım alanları, ovalar, dağlar, nehirler, insanlar ve hayvanların yaşam alanlarının bulunduğu yerlerdir. 2019 Yılında Sivas’ta 135, Antalya’da 86, Kütahya’da 106, Afyon’da 69, Muğla’da 64, Uşak ve Elazığ’da 56, yerde maden ihalesi açıldı. Gözü doymaz sermaye şimdi de Dersim’in eşsiz coğrafyasını hedef aldı.”dedi.
Çetin, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Munzur Vadisi Milli Parkı’nın da için de bulunduğu Munzur Havzası’nda toplam olarak 43 bin 350. 87 hektarlık bir saha 4. Grup maden ruhsatı ile ruhsatlandırılmış durumda. Bugün Ankara da İlimiz içinde 8 arama 3 işletme toplam 11 ihale yapılıyor. Milli Parkın büyüklüğü 42 bin hektardır. Ruhsatlandırılan saha, milli park sınırlarından daha geniş bir sahaya denk düşmektedir. Hem milli parkın bir bölümü, hem de milli park dışındaki köyler mezralar Karaoğlan, Cevizlidere, Sin ve Mamles ve bir çok köy yer almaktadır. Bildiğiniz gibi Kanadalı altın şirketi Alacer Gold ve Lidya Madencilik’in ortaklığı olan Anagold Madencilik adlı şirket Erzincan’ın Kemaliye ilçesi; Ağıl, Dilli, Harmankaya ve Çanakçı köylerinde altın arama faaliyetlerine talan ve yağmaya devam etmektedir. Şimdiyse Dersim’in yeraltı yerüstü kaynaklarını, suları, bitkileri ve havası zehirlemek Dersim halkının geleceği yok edilmek isteniyor. Endemik tür barındırması bakımından Türkiye’nin en zengin milli parkıdır Munzur Vadisi Milli Parkı. 2000’e yakın bitki türü saptanmış ve bunların %20’sine yakın endemik türdür.Yaban hayatı bakımından eşsiz bir doğadır ,Dersim. Soruyoruz; Kimden rızalık aldınız. Bu havzada maden projesi yürütülmesi demek; Akarsu kaynaklarının, toprağın, havanın, ekosistemin, yaylaların, meraların en önemlisi yer altı suyu kaynaklarının Kazdağları'nda, İliç'te, Hasankeyf ve Salda olduğu gibi telafisi imkansız zarar görmesi demek! Maden projelerinin gerçekleştirilmesi halinde, tam bir ekolojik katliam ortaya çıkacağı çok açık. Bunun örneklerini; Fatsa’da, Bergama’da, İliç’te ,Aydın, Çanakalede, Uşak’ta, Sivas’ta, Elazığ'da gördük. Başta Avrupa’nın Yaban Hayatını ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi gibi bir çok uluslararası sözleşmeler başta olmak üzere hukuka ve çevre kanuna aykırı iş ve işlemleri nasıl ki barajlara karşı birlikte karşı çıktık sonuç aldık burada da karşı duracağız, duyarlı olmaya da devam edeceğiz. İş vaadi ile yalanlarıyla gelecek bu şirketlere karşı bu coğrafyayı insansızlaştırmak yağma ve talan edeceklere karşı buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Çevremizi, doğamızı, kültürümüzü, inancımızı, kimliğimizi, dünyanın bütün doğal miraslarını korumaktan asla geri durmayacağız”diye konuştu.