Munzur Suyun kurucu ortaklarından, aynı zamanda, Tunceli Baş Bayii, Dağıtımcısı, Atatürk Mahallesinin, eski SIĞENK in, yerlilerinden, hatta sahiplerinden Bizim Ağa diye hitap ettiğimiz, emekli müfettiş Ali SÖYLEMEZ aradı. ‘Munzur Suyun, ülke içindeki,45 bayii ile yurtdışından, Almanya, AVUSTURYA, Hollanda, Belçika, İsviçre’den gelen bayilerle, MUNZUR SU bayiler, toplantısını yapmak için ŞAROĞLU Otelde, bir araya geldik. Munzur Suyumuzun, artılarını, varsa eksilerini, aramıza yeni katılan Gaziantep, Didim, Bayileriyle birlikte, konuşmak, paylaşmak, tanışmak, DERSİMİN, havasını solumak, Munzur’u, yakından seyretmek için bir araya, geldik. HAZZO PULO da düzenlediğimiz yemekte sizleri de aramızda görmek isteriz.’Dediler.
Yanımda bulunan arkadaşları da alarak, YER ALTI ÇARŞISI üstündeki HAZZO PULOY a, gittik. Restoranın koca salonu, bütünüyle doluydu. Çoğunlukla, tanımadığımız, yüzlerdi. Ali SÖYLEMEZ, Ağa, MUNZUR Suyun, Genel Müdürü Serdar YÜCEL le birlikte bizi karşıladılar. Dolu olan salonda, tanımadığımız yüzlerin oturduğu masada, yer bularak oturmamızı sağladılar.
Yanımızda oturanlar, yurdun çeşitli illerinden gelmiş, Munzur Suyun dağıtıcıları, bayileriydi. Arkadaşlar, Hakkari’den gelen bayiden Hakkari’nin ünlü akarsuyu ,ZAP Suyunu,sordular.Yakın Masamızda İLİMİZİN ÜNLÜ İş Adamı Ali BÜYÜKDAĞ,misafirleriyle birlikte oturuyorlardı.Bizi görünce incelik gösterip, gelip bizi sordular..
Yemek sonrası, Tunceli’nin ünlü, iş adamı, yakın dostu, Sayın BÜYÜKDAĞI, masasında ziyaret ettim. Ali Beyin karşısında bir han fendi oturuyordu. Merhabalaştık. Almanya’da, MUNZUR Suyun, bayisi temsilcisiymiş.
Sayın BÜYÜKDAĞ, her zaman yazılarımda dile getirdiğim, doğup büyüdüğü, Tunceli’yi çok seven, sık sık ziyaret eden, varsa sorunlarını çözmek, paylaşmak isteyen, sevilen, herkesin tanıdığı bir iş adamımızdı. Tuncelili, fabrikası, otelleri, hastaneleri, olan çok büyük iş adamlarımız da. Vardı. Tunceli Halkı, onların, hiç biriyle muhatap olamamıştı. Tanışamamıştı. Tunceli’ye adımlarını atmamışlardı. Tuncelili her hangi bir hemşerilerinin dertleriyle sorunlarıyla muhatap olmamışlardı. İyi günde, kötü günde, Tunceli’de, hemşerilerinin yanlarında olmamışlardı. İline bir okul, bir cem evi, kültür evi, inşa eden, hemen her yıl, yoksul aile çocuklarına, burs veren, Ali BÜYÜKDAĞ, aynı şekilde, iline, bir okul bir kütüphane, inşa eden, yoksul aile çocuklarına, burs veren, Kazım GÜNTAŞ, ekonomik ağır koşullara rağmen,200 aileye ekmek kapısı olan, Selçuk BOZKURT, Tunceli’nin, gerçek evlatları, dostları, iş adamlarıdır.
36 Şirketi, Bir Holdingi olan Sayın BÜYÜKDAĞI, sık, sık Tunceli’de görürüz. Özleminin yanında, Tunceli’ye, yararlı olacak projeleri, hayata geçirmek, çözebileceği sorunları varsa, çözümünde katkıda bulunmak, için gelir. Her gelişinde kendisinden beklenenleri karşılayabildiği kadar, karşılamaya çalışır.
Liseyi Okuduğum, içinde, 20 yıl öğretmenlik yaptığım, Tunceli’nin en eski okulu, ATATÜRK ilkokulunun, yerine inşa ettiği, BÜYÜKDAĞ adını taşıyan okul, Yüzlerce çocuğun eğitim gördüğü, ilin ünlü okullarından biridir. Doğup büyüdüğü köyünün, yanı başına inşa ettiği, gidip gezip gördüğüm Cem Evi, kültür evi, bir tarihi yapı kadar ünlü birer eserlerdir.
Üniversitemizin yeni Sayın Rektörü, tanıştığı ,36 şirketi,bir holdingi olan,Tunceli iş adamı Ali BÜYÜKDAĞ dan, rica etmişler. Gelip Üniversite Öğrencilerine, Tunceli’den, iş adamlığına, nasıl yükseldiği, hayat hikâyesini, anlatmalarını, istemişler.
Sorunca, banada anlattı. Üniversitede, kampusta, üniversite örgencilerine, hayat hikâyesini anlatmış. Çocukluğunda, sokaklarda, testiyle su sattığını, Belediye zabıta amirinin testisini kırdığını, Çok ağladığını, yeni bir testi almak için 15 gün ayak işlerinde çalıştığını, Mezbahada kesilmiş, soyulmuş, hayvan etlerini sırtlayıp, nasıl taşıdığını, yoksul ailesine destek olmak için, hemen her işte çalıştığını, anlatmış. Sonraları orta öğretimi okuyamadığından, iş için İstanbul’a nasıl gittiğini, orada bir odada 20 kişiyle beraber nasıl kaldıklarını, geceleri nöbetleşe uyuduklarını anlatmış. İş dünyasına, basamakları, birer, birer, nasıl çıktığını, Kendilerinin de basamakları nasıl çıkmaları gerektiğini, anlatmış. Bu bir araya geliş, çok büyük ilgi görmüş. Saatlerce sürmüş. Anlatmış. Soruları cevaplandırmış. Yaşanmış, hayatın gerçeklerini, örgencilerle buluşturmuş. Bir öğretim görevlisi kadar, örgencilere, eğitim vermiş. Yararlı olmuş.
Kendilerini tebrik ettim. Sayın Rektöre de, bu kadar yararlı, anlamlı buluşmayı sağladıkları için teşekkür ettim.