MÜZE GİBİ KÜTÜPHANE

   Sosyal Medyada gördüm. Mesut ÖZCAN beyin çabaları ile kurulmuş. Aynı zamanda tarihi belgelerle, tarihe ışık tutan bir kütüphane.
  Çok merak etmiştim. Mesut Beyin bir araştırmacı, olduğunu, tarihi belgelere, tarihi eserlere, ilgi duyduğunu, araştırdığını, biliyordum. Kütüphane kurdukları haberini sosyal Medyadan görünce, hemen aradım. Gazete yerimde buluşmak üzere sözleştik.
   Çaylarımızı içtikten hemen sora çok merak ettiğim kütüphaneye çıktık. Eski Belediye iş hanın Ana caddeye bakan 4 katta eski dershanenin yeri. Belediye kütüphane kurulması için kira almadan ısı elektrik giderlerini üstlenerek, her türlü yardımı yapmış. Dahası kütüphanede çalışması içinde bir çalışanını görevlendirmiş. Ayşenur öz, Mardin Müzesinde çalışmış, ehliyetli işi bilen bir han fendi. Bizlere refakat ederek müze gibi kütüphaneleri birlikte gezdik.
   VECİHİ TİMUROĞLU adı altında kurulan kütüphanede, kütüphane için düzenlenen katta, Dokuz ayrı bölmede, ünlü isimler adına, dokuz ayrı kütüphane düzenlenmiş. VECİHİ TİMUROĞLU adına düzenlenmiş kütüphanede 5 Bini aşkın adet kitap var. Prof. Kemal KURTAL adına düzenlenen kütüphanede 10 bin civarında kitap var. Kitaplar sığmadığında 2 şerli dizilmişler. Hasan SÖKMEN, Abidin EMRE, Tuncay UÇAROL, Abdullah NEFES ve Kütüphanenin kurucusu Mesut ÖZCAN,( 3 Bin kitap,) adını düzenlenmiş kütüphaneler, dizili
     Kütüphanelerin dizili olduğu salon, âdete ünlü ressamların eserlerinin sergilendiği sergi salonu gibi.  Salonda ayrıca, DERSİM coğrafyasında kullanılmış, çeyiz sandığı gibi tarihi eser sayılacak kıymetli, Eşyalar, sergilenmektedir. Kütüphanelerin sergilendiği salon, adeta bir sergi salonu gibi tablolarla süslü.
     YUSUF CENGİZ adına düzenlenmiş sergi salonunda, sergilenen 4 bin tarihi belgelerle salon adeta ünlü bir müze gibi, Tarihimizde ünlenmiş kişilerden hemen hepsinden orijinal, kendi el yazılı mektupları, şiirleri var.
    Ahmet ARİFİN mektubu, Can YÜCELİN, el yazısı şiirleri, Yılmaz GÜNEYİN  öyküler, için hazırladığı el yazılı taslaklar, Kemal BURKAYIN mektubu, DERSİMLİ Cemal SÜREYANIN, el yazılı mektupları, Deniz GEZMİŞİN, avukatı Halit ÇELENGİN, Denizleri yazılı, savunma metinleri, iddianameler, resimler,  Selahattin DEMİRTAŞIN, ceza evi mektupları,1939 uçağı düşen DERSİMLİ ünlü pilotun el yazılı mektupları, 1912 yılı, DERSİM mebusu Hasan HAYRİ Beyin çeyiz senedi. 1915 yılında Osmanlı Rus savaşında Ruslara esir düşen Mehmet ARİF ÖLÇERİN anıları, kendine bir Rus kadını tarafından hediye edilen kemanı. Ülkenin, tarihi ünlü isimlere ait tarihi, çok değerli belgeler.  
    Nazım HİKMETİN,1958 yılında kendi sesinden okuduğu şiirlerin kayıtlı olduğu plak, el yazılı şiirleri, Vecihi TİMUROĞLUNUN ilköğretim diploması, Âşık VEYSELİN orijinal siyah beyaz fotoğrafı, ALEVİLİĞİ, ifade eden Arapça el yazılı tarihi belgeler.
   Toplamda 4 Bin belgenin,50 Bin kitabın sergilendiği ünlü kütüphane, DERSİM MÜZESİ benzeri, tarihi belgelerin, resimlerin, sergilendiği. DERSİM Halkına yakışır bir mekân.
  Bu kadar tarih, kitap, ünlü tablolar kokan, gezmeye doyulmayan bu güzel mekânın, oturarak tadını çıkaracak, kitapları okuyacak, karıştıracak, bir yerinin, salonun, olmayışı en büyük eksiklik. Tahsis edilen, düzenlenen, okuma yerinde, 4 adet sandalye, bir masa, şaşırdım. Bu kadar büyük bir kütüphaneye yakışır bir salon değil. Mesut Beye sordum.’ Haklısınız, okuma salonu çok önemli ihtiyaç. Ne var ki olanaklarımız yok.’ Dedi. Sayın Belediye Başkanımızdan isteğimiz, tahsis ettiği, destek verdiği, ünlü kütüphanenin, bu önemli eksikliğinin, bir an önce giderilmesi, Bu büyük zengin kütüphaneye, zenginlik katacaktır.
   Eski Belediye İş Hanı, Ana caddeye bakan yüzü TUNMARIN, en üst katındaki ünlü mekân, Görülmeye değer ünlü bir mekân, kitapları, tarihi, belgeleri, görmek isteyenler, bu ünlü mekânı ziyaret etmelidirler.
      50 Bin kitaplı,4 Bin tarihi belgeli, tarihi eserlerin sergilendiği, DERSİM MÜZESİ, benzeri, bu ünlü mekânı, büyük çaba sarf ederek, DERSİM Halkına kazandıran, araştırmacı, MESUT ÖZCANI, içtenlikle tebrik ediyorum. Kendi adıma, Tunceli Halkı adına. Kendilerine teşekkür ediyorum.
   +     +    +
  SUAT BEYİ SONSUZLUĞA UĞURLARKEN,
    Cem evinde, yakınlarıyla, sevenleriyle, birlikte. SUAT BEYİ, sonsuzluğa uğurlamak için toplanmıştık.
    Beklenmeyen bir ayrılıktı. Hemen herkes hüzünlüydü. Üzgündü. Boynundan taktığı çantası, güler yüzüyle, sıcak gülümseyen bakışlarıyla, aramızdaydı.
   ‘Acelen Neydi.’ Diyorduk.
   Hakkımızı helal ederek.
    Güle, güle,diyorduk.