Bir zamanlar askeri kışla olarak kullanılan ve daha sonra atıl durumda kalan yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleri, Tunceli Valiliğinin girişimleriyle geniş kapsamlı restorasyondan geçirilerek müze oldu.
Yenilenen yüzüyle vatandaşların hizmetine sunulan müzede sergilenmek üzere Elazığ Müzesinden getirilen 1502 tarihi eser, ziyaretçilere özellikle kentin geçmişi hakkında önemli bilgiler veriyor.
SPOR VE DOĞANIN YANINDA TARİHE YOLCULUK
Munzur ve Pülümür vadileriyle turistleri kendisine hayran bıraktıran kent, kavuştuğu müze sayesinde ziyaretçilerini spor ve doğanın yanında tarih gezintisine de çıkarıyor.
Tunceli Valisi Tuncay Sonel, yaptığı açıklamada yapılan başarılı operasyonların ardından kentte güzel şeylerin yapıldığını söyledi.
Bu kapsamda su ve doğa sporlarının alt yapısını tamamladıklarını belirten Sonel, şunları söyledi:
"Memleketimize huzur gelince turizm de gelişti. Birkaç yıl öncesine kadar rafting yapan kişi sayısı 250 iken şimdi 10 binlere çıktı. Turlara ilgi gösterilmeye, yurt içinden ve dışından kente gelinmeye başlandı. Bu çalışmaların ardından kentte eksik olan müzenin açılması için girişimlerde bulunduk. 1936 tarihli Alman ve Avusturya mimarisiyle o vakitlerde askeri kışla olarak yapılan ve atıl durumda olan binayı Kültür ve Turizm Bakanlığımızın katkıları yüklenici firmanın da çalışmalarıyla kısa sürede bitirdik."
"MÜZEYİ GEZENLER HAYRETLER İÇERİSİNDE KALIYOR"
Sonel, eserlerin her birinin çok değerli olduğunu belirterek, "Kent Müzesini gezenler hayretler içinde kalıyorlar çünkü Tunceli'nin Diyap Ağa, Cemal Süreyya gibi değerleri var. Müzede onların mumdan yapılmış heykelleri, köy hayatı ve sema gösterisi gibi bir çok materyal var." ifadesini kullandı.
Turistlerin kentin doğasına hayran kaldığını vurgulayan Sonel, turizm için önemli bir eksikliğin de giderildiğini anlattı.
Tunceli'de yurt dışındaki müzeler gibi bir ortamın oluştuğunu aktaran Sonel, "Buraya gelen binlerce vatandaşımız, muhteşem doğayı görüyordu ama müzenin olmayışı önemli bir eksiklikti. Müzenin açılmasıyla insanlar kentin kültürünü, yaşayışını ve değerlerini bu şekilde görmüş oluyor. Müze adeta kentin tarihi, kültürü ve yaşam tarzıyla geçmişten geleceğe köprü vaziyetinde." diye konuştu.