Yöre halkı için kutsal sayılan dağ keçilerinin avlanmaması için İl Av Komisyonu´nun geçtiğimiz yıl aldığı karar ile 2014-2015 sezonunda ilde her türlü avın yasaklanması gerektiği duyurulmuştu. Alınan komisyon kararı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü´ne gönderilmişti. Böylece Dersim’de dağ keçilerinin avlanması yasaklandı. Yasağa rağmen dağ keçileri hala avcıların hedefinde. Özellikle Aleviler tarafından kutsal sayılan dağ keçileri, nüfusunun çoğunun Alevi olduğu Dersim’de tepki topluyor. Bu kapsamda dağ keçilerinin avlanmaması konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla bazı müzisyenler ve Alevi kanaat önderleri tarafından toplantı düzenlendi.
Toplantıda konuşan Müzisyen Metin Kahraman, Alevi inancında hayvanların kutsal olduğunu söyledi. Kahraman, Dersim’in içinde bulunduğu coğrafyadan dolayı avcılığa tamamen kapalı olması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Aleviliğin doğayla ve yabani hayatla kurduğu ilişki rızalık ve razılık üzerinedir. Bunu Aleviliğin dualarında, masallarında, beyitlerinde ve kutsal ziyaretlerin hikayelerinde görmekteyiz. Dersim Alevi inancında doğa, dağ, krater göller kutsal olduğu gibi hayvanların da kutsiyeti vardır. Dağ keçisi, alabalık, turna bunların en önemlileridir.
Bundan 40 yıl evveline kadar Dersim’de dağ keçilerine namlu tutmak, onların koruyucusu olan Düzgün’e, Ana Fatma’ya, Hızır’a hem Ermeni hem de Kızılbaşlar tarafından kutsal sayılan Gerdis Ali Selman’a, Sarı Silvan’a, Şeyh Ahmet Dede’ye, Şeyh Çoban’a, Munzur’a namlu tutmuş demektir. Gerek Alevi inancında dağ keçilerinin yeri, gerek Anadolu ve Mezopotamya kültüründeki önemi ve gerekse de bu bölgedeki biyolojik sergenliklerde Dersim, korunması gereken bir bütün havzasıdır. Biz Dersim’in tamamen avcılığa kapalı bir alan haline getirilmesini istiyoruz.”
Gazeteciler Derneği Başkanı Ercan Topaç, ise yaptığı konuşmada, dağ keçilerinin yöre halkı tarafından kutsal sayıldığını söyledi. Topaç, bu kutsiyetin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini belirterek, “Dersim Alevi inancında tüm canlıların kutsal ve bu inançla Dersim’de insanların yüzyıllardır doğayla uyumlu bir biçimde yaşamalarının sağlamıştır. Dersim halkı kendi yaşam alanına yaban hayatı, bitki örtüsü ve coğrafyasıyla bir bütün oluşturmuştur. Bu bütün sayesinde bölgenin biyo-kültürel çeşitliliği korunmuş ve bu güne kadar gelebilmiştir. Dağ keçisi de bu kültürün bir parçasıdır ve inanç anlamında bir kutsiyete sahiptir. Onlara zarar verilmez, onlara zarar verenin başına belalar gelir, onlar kutsal kişilerle ilişkilendirilir. Dersim’de bu kültürün genç nesillere aktarılması azalında avcılık artmış, avcılığa tepki ise azalmıştır”şeklinde konuştu.
Toplantıda söz alan CHP Dersim Milletvekili Gürsel Erol ise Dersim coğrafyasında yaşayan her canlının değerli olduğunu bunlara sahip çıkmanın görevleri arasında olduğunu söyledi. Milletvekili Erol, “Bu topraklar bizim için kutsal topraklar bu topraklarda yaşayan tüm canlılar tüm değerler bizim için çok önemli ve yaşamımızın bir parçası, yıllarca Dersim coğrafyası ve doğası zulme ve baskıyla karşı karşıya kalmıştır.Bize düşen; gerek ben gerek milletvekili arkadaşım Alican, Dersim’in değerlerine sahip çıkarak uğruna adaklar adanan anafatma , düzgünbaba, diğer ziyaretler ve doğamız için parlamentoda ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktır. Hiçbir siyasi ayrım yapmadan bu toprakların değerlerine sahip çıkmayı kendimize siyasi ve ahlaki sorumluluk olarak görüyoruz.Çünkü bu topraklar bizim için kutsal topraklar Bir defa bu topraklar üzerinde yapılmak istenen HES’lere kesinlikle ve kesinlikle karşı çıkmaktır.Çünkü HES, bu coğrafyanın iklimi ile bitki örtüsünü en olumsuz etkileyen projelerdir.İkincisi burada para verip hayvan avlanma yetkisinin verilmesi.Bir canlının yok edilmesinin karşılığı para cezası yerine hapis cezası olmalıdır.Bu bölgede avcılığın kesinlikle yasaklanması lazım.Sadece dağ keçisi ve balığı ile değil tüm avlanmanın yasaklanması gerekiyor.Tüm hayvanların yaşatılması ve korunması gerekiyor.Bu konuda ben bir milletvekili olarak bizim çalışmamıza yönlendirici ve bilgilendirici bilgileriniz aktarmakta çekinmeyiniz.Biz bu toplumun evladıyız, hepimiz bir aileyiz, hepimizin siyasi tercihleri birbirinden farklı olabilir ama 1 Kasım’dan itibaren seçim bitmiştir.Biz artık Tunceli halkı bize oy versin vermesin Tunceli halkının ve coğrafyasının milletvekilleriyiz.Her konuda bizi bilgilendirip yönlendirebilirsiniz.Eksik olduğumuz her konuda bizi uyarabilirsiniz.Bizim sorumluğumuz, bu toplumun değerlerine parlamentoda sahip çıkmaktır.Bu anlamda bu toplantıyı düzenleyen ve bu toplantıya bilimsel katkılar sunan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”dedi.
Toplantıya katılan Alevi dedeleri ise deyişlerle dağ keçilerinin avlanmasına tepki gösterdi.