24 Kasım benim, öğretmenlerin günüdür. O gün, öğretmenler, hatırlanır. Devlet katında, öğretmenlere, övgüler dizen mesajlar yayınlanır. Bunun yanında öğretmenini, özlemle saygıyla ananlar, unutmayanlar, öğretmenlerini, ellerinde çiçekleriyle ziyaret ederler. Ellerini öpmek isterler. İşte o gün hatırlanan öğretmenler, mesleklerinin, saygınlığını, güzelliğini, yaşarlar.
Hemen her yıl, kutlanan, hatırlanan, öğretmenler gününde, azda olsa, unutmayan, hatırlayan, öğrencilerimle, buluşurum. Geçmişe yolcuk yaparım. İlkokul öğretmenimle, ortaokul lisedeki öğretmenlerimle, buluşurum. Yaşanan, paylaşılan, o günleri, azda olsa tekrar yaşar gibi olurum. Öğretmenini unutmayıp arayan öğrencilerimle, geçmiş günleri anarak sohbet ederim. Gazete yerime gelen öğrencilerimle buluşurum.
Öğretmenler günü, Hazreti ALİNİN,’ bana bir harf öğretenin kölesi olurum dediği, Krallara, Cumhurbaşkanlarına, Başbakanlara, Bakanlara, milletvekillerine, valilere, okuma yazmayı öğreten, öğretmenlerin, günüdür.
Ulu önder, Baş Öğretmen Atatürk, öğretmenler için ‘Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.’ ‘Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir.’ Cumhuriyet, sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister. Unutmayın ki, Cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir. Diyordu. Öğretmendim. Sınıfta dersteydim. Kapı çalındı. Açıldı. Kravatlı tanımadığım biri. Buyurun Dedim. Arkasından gelen, Sayın Valimiz. Dedi. Nazik bir ifadeyle, ’Hocam dersinize devam edin. Dedi bir kenara çekildi ayakta bekledi. Sandalyeyi gösterdim. Oturunuz.’ Dedim. Hayır. Dedi. Siz ayakta iken ben oturmam .’Demişti. Şimdilerde ise öğretmenin uzattığı çiçeği almayan, millî Eğitim Bakanları vardır. Yeni düzenlenmiş tepki çekmiş kariyer sınavında tam puan almış 100 kişi seçilerek Cumhurbaşkanı, millî Eğitim Bakanı ile Öğretmenler gününü, kutlayacaklarmış. Geçmişte, Yılın öğretmeni olarak, puanımla değil, öğretmen arkadaşlarımın oyu ile seçilmiştim. Bütün illerden seçilerek gelen yılın öğretmenleriyle birlikte, Çankaya köşkünde, Cumhurbaşkanıyla, Mecliste Başbakanla, bakanlarla, buluşup, öğretmenler gününü kutlamıştık.
Ulu Önder, Baş Öğretmen, öğretmenler için söylediği güzel sözlerin yanında İnsanlarda, öğretmenler için söylemişlerdi. ’Öğretmen, İnsanlığı, yarınları, Aydınlatan bir ışıktır. Yol gösteren bir lambadır. Dünyada eşi olmayan en güzel çiçektir. Hakkı, asla ödenmeyendir.’ Demişlerdir. Bu satırları yazarken inşaatçı bir dostum geldi. Oturdu. Yazdığımı merak etti. ‘Öğretmen mi. Onlar, soyumuzun, teminatıdır. Mimarlarıdır.’ Dedi. Çok haklıydı. Geleceği, toplumu inşa eden mimarlardı. Onlar.
Hayatta, tanıdığım çok insan, oldu. Yakınlarım, aileden, hariç, Onların içinde hiç unutamadığım, dün gibi hatırladığım. Boyunu, posunu, sesini, gülüşünü, kaşlarını çatışını, hiç unutmadığım, öğretmenlerimdir. Yalnız ben değil, okuma yazmayı, öğrenen, öğrencilik yapan herkes için unutulmazdırlar.
Şüphesiz, bütün meslekler, insanlık, için gerekli olan mesleklerdir. İçlerinde gerekliliği olmazsa, olmazı, ilki, öğretendir. Öğretmenliktir. Yaşam, sağlık, için gerekli olan doktorlukta, insanlık için olmazsa olmaz, bir meslektir. Onu da, doktoru da, eğiten, doktor yapan, yine öğretmendir.
Onun için, öğretmenlik, mesleği, insanlık için, toplumlar, için devletler için, saygı duyulan, değer verilmesi gerekli bir meslektir. Bu öneme saygınlığa rağmen, öğretmenler, aldıkları ücretlerle, adeta yoksulluğa, terk edilmişlerdir.
Son haftalar, ülkemizdeki öğretmenler, sokaklarda, meydanlardaydı. Öğretmenlik için, kariyer sınavı adı altında yeni, bir kanun çıkarılmıştı. Öğretmenler, çıkarılan bu kanunu beğenmemişlerdi. Farklı siyasi görüşleri olan bütün öğretmen sendikaları, kuruluşları, çıkarılan bu kanuna karşı hep birlikte, Pankartlarla, açıklamalarla, karşı çıkmışlardı. Barışçıl, hiçbir şekilde şiddet içermeyen anayasanın izin verdiği hakkını, kullanan, özgürlükler, kapsamında, tepkilerini dile getirmişlerdi. Tepkilerini dile getiren, Öğretmenler, Başkentte, devlet büyüklerinin gözleri önünde, emir verilen polisler tarafından coplanmışlardı. Dövülmüşlerdi. Öğretmenin eğitimiyle, eğitim görmüş. Müdür olmuş yetkililer, durup seyretmişlerdi.
Çıkarılan kanun, öğretmenleri bölen, ayrıştıran, farklılıklar, yaratan bir kanun olmalıydı. Düzenlenen yasayla, düzenlenecek bir sınavda,% 70 not alan, sınavı başaran öğretmenlerin, kıdemlerine göre maaşlarında 3 Bin lira, bir üst 5 Bin lira farklılık olacakmış. Sınavı başaramayan öğretmenler ise düşük maaşları ile yoksulluk çekemeye devam edeceklermiş.
İlköğretim, orta öğretim okulları, akademik, üniversiteler, değillerdir. İlk ve orta, öğretim okullarında, Öğretmenlik mesleğini, icra etmeyi hak kazanmış öğretmenler, Meslek dallarındaki üniversiteleri bitirmiş. Öğretmenlik, meslek diplomasını, cebine koymuş. Meslek sahibi öğretmenlerdir.
Şimdiye kadar, Öğretmenler arasında, farklılıklar, imtiyazlılar, sınıfı, ayırımı, yoktu. Devlet memurları kanununa göre, kıdemleri ölçüsünde, maaşlarında eşit bir şekilde artışlar olurdu. Düzenlenen, adet yerini bulsun, kariyer, sınavlarıyla, ayrıştırıp, maaşlarına, zam yapılmazdı. Devlet, bunu yapacağına, bütün öğretmenlerin maaşlarına, zam yaparak, onları, yoksulluktan kurtarmalıydı. Sınıfta, derste geçim derdini düşünen öğretmeni bu düşünceden kurtarıp derse yoğunlaştırmalıydı. Uygar ülkelerde, öğretmenin, geçim derdi yoktur. Sınıfta, dersi, eğitimi, düşünür. Ona yoğunlaşır.
+ + +
YEMEKTE
Sayın Valimiz, Öğretmenler gününde, öğretmenlere, Öğretmen Evinde yemek verdi. Bütün okullardan davet ettikleri öğretmenlerin yanında, ben dâhil 3 emekli öğretmende davet edilmişti. Yemeğe, Bölge Komutanı, Üniversite Rektörü, Emniyet Müdürü, Alay Komutanı, ev sahibi Milli Eğitim Müdürü, Katılmıştı.
Sıcak bir ortam vardı, Sayın Valimiz, bütün öğretmen misafirlerinin, günlerini masalarına giderek kutladılar. Öğretmenlerin büyük bir saygınlığının olduğunu, Öğretmenlere çok değer verdiklerini, İlkokulu okuduğu köyündeki lastik ayakkabı ile gittiği okulunu, öğretmenini unutmadığını, ifade ettiler. Kendilerinin, Vali olarak yapacaklarının belli bir süre içinde, yok olabileceğini, öğretmenlerin bıraktıkları eserlerin, ise insanlığın, toplumların, geleceği, kaderleri olacaklarını ifade ettiler. Kendilerinden, yakınlarda yapılan KARİYER sınavı hakkındaki düşüncelerini sordum. O konuda bir değerlendirme yapamayacaklarını, öğretmenlerin günümüz koşullarına göre ilkokul ortaokul eğitiminde, öğrencilerin bulundukları yaşlarına, eğitim seviyelerine göre sürekli kendilerini yenilemelerinin, başarıyı artıracağını ifade ettiler. Bilimsel güzel bir değerlendirme, öneriydi.
Yemek sıcak, sohbetli ortamda iştahlıydı. Lezzetliydi. Sayın Valimize teşekkür ettik.