Hazreti Âlini bana bir harf öğretenin kölesi olurum. Dediği öğretmenlerin, günüdür.1981 yılında askeri darbenin lideri Kenan EVREN, tarafından, Atatürk ün, Baş Öğretmen olduğu 24 Kasım, günü ÖGRETMENLER GÜNÜ olarak ilan Edilmiş. O tarihten itibaren 24 Kasım Günü, Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Uluslar arası UNASKONUN kararı tavsiyesi olarakta, bütün dünyada 5 Ekim Günü, ÖGRETMENLER GÜNÜ olarak kutlanmaktadır.
Yakın dostlarımın, yanında, yurt içinden, yurt dışından kız örgencilerim, her yıl yaptıkları gibi, aradılar. Öğretmenler günümü kutladılar. ARZU, Ankara’dan, GÜLER, İstanbul’dan, AYSEL, Almanya’dan, aradılar. aradılar.’ İyi ki benim öğretmenim oldunuz.’ Diyerek. Sevgilerini ilettiler. Öğretmenlerinin gününü kutladılar. Onun için Baş Öğretmene, ATATÜRK E,Laiklikle yönetilen, kız çocuklarına, eşit haklar kazandıran, bir ülke, bıraktığı için tekrar teşekkür ettim.
Öğretmen, öğretendir. Bütün insanlar, öğrenerek, şekillenirler. Bilgili, kültürlü, bilen olurlar. Öğrenerek okuyarak, eğitim görerek, Âlim olurlar. İlim adamı olurlar. Ülkeleri yöneten seçkinler, başkanlar, Cumhurbaşkanları olurlar. O makamlara gelmek içinde eğitim görürler. Gördükleri eğitimleri de öğretenlerden, öğretmenlerden alırlar. Onun için öğretmenlerin, okuma yazması olan herkesin üzerinde emeği, payı vardır. Ne kadar büyük makama, mesleğe yükselirse yükselsinler. Öğretmenin, başarıda, yükselmede, hakkı payı, vardır. Kalkınmış, uygar ülkeler, başarılı bir eğitimle, ülkelerini kalkındırmışlar. Uygar ülkelere seviyesine getirmişlerdir.
Atatürk ün dediği gibi ‘Yeni nesil sizin, öğretmenlerin eseri olacaktır.’
Yaşamımda, unutamadığım anne, baba gibi yakın akrabalarımın yanında, hep saygı ile hatırladığım, kişiler, ilkokuldan, ortaokul, liseden, öğretmenlerimdir. Onların, giydiklerini, davranışlarını, cemallerini, hala hiç unutmadım. Hatırlarım.
İnsanlık üzerinde bu kadar emeği payı olan, öğretmen diploması, olan, öğretmenlerimizin çoğu, mesleklerine kavuşamadılar. Yoksulluk, çaresizlik içindedirler. Toplumda olması gerektiği gibi devlet katında da saygınlığı olması gereken öğretmenlerimiz, ekonomik yoksulluk, çekmektedirler. Atanamadıkları gibi, i,çalışabilecekleri işte bulamamaktadırlar. İşsizlik yoksulluk adeta atanamayan öğretmenlerin kaderi olmuştur.
Eğitimde sürekli yapılan değişiklikler, Laikliğe, Cumhuriyete, karşı bazı vakıf ve derneklerle, eğitimde işbirliği yapılması çağdaş, bilimsel eğitime gölge düşürmektedir..
Öğretmen, anne ve babadan sonra, çocuğa en yakın olanıdır. Paylaşanıdır. Hayata yön verenidir. Okula ilk adımını atan örgencilerin, merak ettiği, ihtiyacı olanıdır. Çokça unutmadığım anılarım, vardır. Öğretmenlik yıllarımdan. Okula yeni başlamış, tuvalete gidip gelen öğrencinin, beklediği fermuarını çekerdim. Selpakların olmadığı yıllarda, mendille, akan burnunu silerdim. Annesinden evinden uzak kalmış, ağlayan kız çocuklarını, kucaklar, sever, okula, sınıfa alıştırırdım. Öğretmen, yalnız A-B-C öğreten değil, aynı zamanda örgencinin yakınıdır. Paylaşanıdır. Yoldaşıdır. Sevenidir.
Geçmiş yıllarda öğretmenler günü, devlet katında büyük bir coşku ile kutlanırdı. Resepsiyonlarda, öğretmenler ağırlanırdı. Onların başarılarına, kadehler kaldırılırdı. Yılın öğretmenleri seçilirdi. Başkentte ağırlanırdı. Yılın Öğretmeni seçilip Ankara’da, devlet katında ağırlanmıştık. Çankayada Cumhurbaşkanı ile kadeh kaldırmıştık. TBMM de, başbakan, bakanlar, tarafından, ağırlanmıştık. Anıtkabirde Atatürk, ü,ziyaret etmiştik.
Kız örgencilerimin dediği gibi iyi ki öğretmen olmuşum. Okumayı yazmayı öğretmişim.
Ne mutlu bana bütün, öğretmenlere.
Öğretmenler günümüzü kutlayan bütün dostlara teşekkür ederiz.