Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi'nde hayatını kaybeden tutuklu Ali Cem Gündoğan'ın ailesi, çocuklarının dövülerek öldürüldüğünü iddia etti. Geçtiğimiz günlerde Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi'ne girdikten üç gün sonra hastaneye kaldırılmasının ardından hayatını kaybeden tutuklu Ali Cem Gündoğan'ın ailesi, çocuklarının intihar etmediğini, cezaevinde öldürüldüğünü öne sürdü.
Mazgirt Cumhuriyet Savcılığı'nca, cezasını çekmek üzere 24 Temmuz günü Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi'ne kabul edilen Ali Cem Gündoğan (24)'ın üç gün sonra cenazesinin çıkması, Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağlı Avluca köyünde yaşayan ailesini yasa boğdu. Çocuğun madde bağımlısı olduğunu, ancak ilaçlarını alması halinde sakin biri olduğunu ifade eden Baba Ali Kaya Gündoğan, çocuğunun bacak ve omuz kısmında darb, boyun kısmında ise kırık olduğunu savundu. Çocuğunun cezaevine girdikten üç gün sonra intihar ettiğinin söylendiğini ve kendisine cenazesinin teslim edildiğini dile getiren Ali Kaya Gündoğan, çocuğunun dövülerek öldürüldüğünü, bu işin peşini bırakmayacağını ileri sürdü. Ali Cem Gündoğan'ın, 12 bin TL para cezasını ödeyemediği için cezasını çekmek üzere Sivas Kapalı Cezaevi'ne girdiğini dile getiren Ali Kaya Gündoğan, çocuğun cezaevinde dövüldüğünü ve hastaneye kaldırıldığı zaman kendisine haber verilmediğini söyledi.
Ali Cem Gündoğan'ın krize girerek intihar ettiği yönünde kendilerine bilgi aktarıldığını söyleyen Baba Gündoğan, oğlunun intihar etmediğini, cezaevinde dövülerek öldürüldüğünü iddia etti. Baba Gündoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Çocuğum 12 bin TL para cezasını ödeyemediğinden dolay cezaevine girecekti. Ayın 23'ünde saat 11.00'de Mazgirt Emniyeti'ne götürdüm. Tunceli'de kapalı cezaevi olduğu için açık cezaevi Sivas'ta varmış. Çocuğum ayın 23'ünde Sivas'a gidiyor. 24'ünde çocuğum dövülüyor. Bundan dolayı hastaneye kaldırılıyor. İki gün hastanede kalıyor ve bize haber verilmiyor. Çocuğun madde bağımlısı olduğu, emniyet görevlileri tarafından cezaevine söylenmesine rağmen çocuğumu çok feci şekilde dövmüşler. Çocuğumu getirip defnettik. Bu çok acı bir olaydır. Bunu yapanlar insan değildir. Çok acılıyım, çocuğumu nasıl bu hale koydular."
Çocuğun cenazesini yıkadıkları zaman, vücudunda kırık ve morluklar olduğuna dikkat çeken Gündoğan, "Cenazesini yıkadığımız zaman çocuğun kolu kırıktı, bacaklarında morluklar vardı. Burnunun tamamı kırılmış ve içe gömülmüştü. Kafasında darb izleri vardı. Bu çocuk bu şekilde intihar edebilir mi? Benim çocuğum daha önce Tunceli'de cezaevinde yattı. Çocuğum Tunceli'deki cezaevi tarafından hastaneye götürülüyordu ve hastanede ilaçlarını alıyordu ve herhangi bir olaya da sebep olmuyordu." diye konuştu.
Çocuğun vücudundaki kırık ve morlukların kendisinin yapabileceğine inanmadığını, bir insanın bu şekilde kendisine zarar veremeyeceğini belirten Gündoğan, bu davanın peşini bırakmayacağını ve mücadelesini sonuna kadar devam ettireceğini söyledi.
Kardeşinin intihar etmediğini, cezaevinde öldürüldüğünü savunan Abla Tülay Gündoğan ise "Kardeşim cezaevine girdikten sonra cezaevini aradım ve neden kapalı cezaevine düştüğünü sordum. Onlar da nedenini bilmediklerini söyledi. Ben de kardeşimin, alkol bağımlısı olduğunu, ilaç kullandığını ve ilaçların verilmemesi halinde kriz geçireceğini söyledim. Onlar da bana iyi ki söylediniz dediler. Kardeşimin vücudunu gördüm, burnundaki yarayı, parmaklarındaki morlukları, kafası yana düşmüştü. Ben kardeşimin boynu bükük gittiğini düşündüm ama meğerse boynu kırıkmış. Kardeşim dövülerek öldürüldüğüne adım gibi eminim, bu işin peşini bırakmayacağız. Herkes bize yardım edecek, çünkü gencecik bir insan toprağa gitti." dedi.
Ali Cem Gündoğan'ın kesin ölüm sebebi, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderilen doku ve örneklerin incelenmesinin ardından belli olacak.
