Sahtekarlıkta son nokta!
Hiç TV izlemeyen ben, bir gün tesadüfen bir habere denk gelmiştim. Buna göre, internetten araç kiralanıyor ama araç beklenen yere gelmiyordu. Tahmin ettiniz. Aslında o araç hiç teslim edilmiyor. Yani siz olmayan aracın kirasını ödemiş bulunuyorsunuz.
Hay Allah. Şaşırmıştım. İnsanlar neden bilmediği yerden araç kiralardı ki!
Neyse ki benim güvenli bir firmada üyeliğim vardı.
Sonra bir gün!
Tata!
Araç kiralamaya ihtiyacım oldu.
Üyeliğim olan acenteyi Google arama kutucuğuna yazdım.
Laf aramızda bağlanma örüntüsü sıkı biriyim. Başka firmadan araç kiralamak ihanetim olurdu.
Google karşıma diğer firmaların yanı sıra onlinegarenta.com ve garenta24.com adreslerini sıraladı. Araç fiyatları bu kadar artmışken kirası nasıl bu kadar uygun olabilirdi ki. Kış kampanyasıymış. Tabii en güzelini seçtim. Hatta akıllılık edip (!) “Ben en iyisi online araç kiralama yerine, telefon ile rezervasyon yapayım ki bir aldatmaca olmasın.” diye düşündüm. Olur ya benim talebimden farklı bir araç gönderirler falan. 0536 306 44 73. Numara bu. Aradığınızda sevgili danışmanınız (!) sizi selamlıyor. İhtiyacınızı bildiriyorsunuz, sizi WhatsApp hattına yönlendiriyor. Buraya kadar her şey güzel.
Siz gülümseyen yüzünüzle telefonu kapattığınız anda telefonunuza WhatsApp'tan bir mesaj düşüyor. “Merhabalar araç rezervasyon ve araç teslim için ehliyet ön arka fotoğraf araç nereden teslim alınacaksa açık adres ve ödeme dekontu bilgisini bizlere iletiniz efendim.”
Nasıl yani! Bu nasıl bir firma. Bir sürü anlam ve imla hatası.
(Bakın bu acemice bir aldatma. Ancak eğer ilk kez araba kiralayacak iseniz süreci bilmediğinizden buna düşmeniz çok olası.)
“İstediklerinizi size birazdan ileteceğim.” diyerek zaman kazanmaya çalışıyorum.
Ardından bir mesaj daha. Depozitonun da dahil olduğu miktar iletilerek banka iban numarası aktarılıyor. Mesajda (sözüm ona) şirket unvanı, acente adı, vergi dairesi ve numarası bir de mersis numarası var. Ama ne hikmetse ödemeyi şirket hesabına değil şahıs adına yapmanız gerekiyor. Pek inandırıcı görünüyor anlayacağınız.
Fakat neden? Araç kiralanırken iban numarasına ödeme yapılmaz ki.
Tereddütüm artıyor. Web sayfasındaki diğer numarayı arıyorum. 0536 346 30 87. Tereddütümü açıkça iletiyorum. Nereden alınacak, ne zaman alınacak, hiçbir bilgi sorulmadan ücret ve iban numarası iletilmesinin tuhaf geldiğini bildiriyorum.
(Şüphe çeken asıl konu da bu. Ama dedim ya ilk kez kiralayacaklar! Dikkat!)
Verdikleri cevap; “Müşterimiz olduğunuz için size özel bu uygulamamız. 24 saat vale hizmetimiz var. Nereye isterseniz oraya bırakıyor ve nereden isterseniz oradan alıyoruz.”
Vay arkadaş!
Hizmette sınır yok.
Peki!
Neden iban?
Neden şahıs ismi?
“Şu anda şirket hesaplarında bir çalışma var, bu kişi şirketin sahibi.” diye yanıtlıyor sevgili danışmanımız.
Yok artık daha neler.
Biraz daha araştırıp acentenin 444’lü numarasını buluyorum. Durumu aktarıyorum ki…
Bingo!
Hislerim ve mantığım beni yanıltmamış.
Bu bir aldatmaca!
Acente bu oyunu çoktan şikâyet etmiş ve durum süreç halindeymiş.
Ama bu firma için de fena bir durum.
Adamlar bariz web sayfaları oluşturulmuşlar. Araba görselleri eklenmiş, online sistem kurulmuş.
Anlayacağınız epey de uğraşmışlar. Sahtekarlık da kolay iş değil arkadaş. Bir sürü emek! Bu kafayı başka yerde kullanacak olsalar zaten para kazanırlar.
“Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” sözünden hareketle telefonun karşısındaki acente sorumlusuna “Peki size nasıl güveneceğim?” diye sordum tabii. İsmimi alarak en son ne zaman ve hangi aracı kiraladığımı sistemden sıraladı. Peki. İkna olmuştum. Dahası rezervasyonumu oluşturmasına rağmen ödemeyi aracı alınca yapabileceğimi iletti.
Tamamdır.
İşlem tamam.
Hayatın her anında “şüpheci” olmaya sevk edilmek ne fena. Nerede kaldı güvenlik ihtiyacı, nerede kaldı Maslow piramidi.*
*Abraham Maslow'un insan davranışlarına yön veren temel gereksinimlerini sıraladığı ihtiyaçlar hiyerarşisidir. Buna göre, insanların en temel ihtiyacı fizyolojik ihtiyaçlar iken daha sonra güvenlik ihtiyacı, ait olma ve sevgi ihtiyacı, benlik saygısı ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı yer alır.