• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 1 °C
  • Tunceli 9 °C

ONLAR, TUNCELİNİN RENKLERİDİR

Fikri TAŞ



     Hepsi bir birinden renklilerdir. Hepside sokakta, insanların iğlisini çeken, sokağı renklendiren, renklerdir. 1960  lı yıllardı. Lisede öğrencisiydim. O günler, Ünlü renklerden biri, ŞEY UŞENDİ. Sokağın sevilen rengiydi. Dilenmezdi. Sadece sigara, el işaretiyle isterdi. Ethem BOYSAN adlı uzun boylu bir valimiz vardı. Sokaktaydı. Şey UŞE yanına yaklaşarak elinin tersiyle valiye vurdu. Vali dönüp baktı, Özel kalemi koşarak.’Sayın Valim bizim delimizdir. Sizden sigara istiyor.’Dedi. Vali gülümseyerek bir paket sigara aldırmıştı. Sigara ağzından düşmezdi. Gece lokantalarda içkili masaların paylaşılmayan konuğuydu. Gündüz sokaklarda, Gece bulabildiği bir sığınakta, yatardı. Öğrenciydik. Karlı bir kış günüydü. Sabahleyin kalkıp dışarı çıktığımızda Şey UŞEYİ, kapının önünde üstüne kar yağmış. Karın altında uyurken görmüştük. Bizim konuşmalarımıza uyanıp üstündeki karı silkeleyerek çekip gitmişti. Mezarı, kutsal bir ziyaret mekânı gibidir. Hemen herkes, gidip mezarında şey UŞEYİ ziyaret ederler. Mum yakarlar.
   Şey UŞE den önce Deli ALO diye bir renklimiz daha vardı, Elinde değneği, başında fötr şapkası, sarışın, mavi gözleriyle ünlüydü. Elazığın, çarşısında, tarihi kız öğretmen okuluna kadar uzanan, o ünlü caddede, önünde, arkasında, sürüden insanın hayranlıkla izlediği konuşturduğu Deli ALOYU, bende bir süre takip edip, izlemiştim. Zaman, zaman söyledikleri gerçekleşir. Doğru çıkardı. Onun için onun ne diyeceği izleyenler, takılanlar tarafından merak edilirdi. Onun mezarı da Şey UŞENİN mezarı gibi ziyaret edilir. Mumlar, yakılır.
   BABA BERTAL DA unutulmayan renklerimizden biriydi. Uzun boylu, pala sarkık bıyıklı, köylü kasketi, elindeki değneği, ağzından düşmediği ağızlıklı sigarası vardı. Onu konuşturmak, dinlemek, çok keyifliydi. Türkçe, zazaca yarım yamalak, küfürlü şakaları, konuşmaları herkesi güldürürdü.    
     Yaşayan renklerimizden biri, de, GENERAL ZENGDİR. Elinde değneği, uzun boyu ile sokakları arşınlar. Halkla buluşmak için gezen, Bir önceki Valimizle karşılaşır, vali dinlemek ister. Valiye hakaret eder. Vali müdahale edilmesine izin vermez. Valiye, merak edip sorduğumda,’sorma dedi. Bize hakaret etti.’Dedi. Kızdırılınca küfür eder. Köydeki sorunların çözülmesini kaymakamdan validen ister. Herkese o sorunu anlatır. Valiye, kaymakama iletmelerini ister.
   Bir başka renklimizde, ĞUDO, dur. Boynunda asılı teybi ile devamlı müzik dinletir. Sokaktakilere. O da sokağın sevilen renklerindendir.
  Bir başka renklimizde DU, DU, ĞUDODUR, Boynunda asılı, iki çantası, başındaki şapkası, hemen hiç değiştirmediği bol çepli elbisesi ile, konuşmakta zorluk çeken, sadece DU, DU, yani ayran, ayran, diyerek gezen ĞUDOMUZDUR. Bir hayırsever, bir takım elbise, giymesi için verir. ĞUDO kabul etmez, Yılları bulan eskimiş bol cepli kirli elbisesi ile gezer. Para dilenmez. Para kabul etmez. Elinin tersiyle iter. Benim verdiklerimi, her zaman yüzüme bakarak. Duraklayarak kabul eder. Çevresindekiler, şaşkınlıkla izlerler.
       Gazete yerime gelirken,gözlerim  onları, arar Karşılaşırsak, .Gülümseyerek yaklaşırım..Para istemezler,dilenmezler.Yinede  ihtiyaçlarını karşılamaları için kendilerine para bırakırım. Teşekkür etmezler, gözleriyle bakışırlar. O bakışlar, beni çok mutlu eder.
    Onlar bizim renklerimizdir.
  

Bu yazı toplam 3356 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim