• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 10 °C
  • Tunceli 10 °C

ORDA BİR KÖY VAR CORAVAN, O BİZİM KÖYÜMÜZDÜR

Fikri TAŞ

    Şair Ahmet KUTSİ TECER ‘Orda bir köy var uzakta. O köy bizim köyümüzdür.’ demiş. Orda bir köy var CORAVAN (ÇAKIRBAHÇE) O da bizim, köyümüzdür.
    Tarihi ünlü PERTEK Kalesinin karşısına kurulmuş, şimdilerde Deniz (Baraj gölü) manzaralı 35 haneli bir köyümüzdür.
    Dostum Dersimde İklim Gazetesini sahibi ERGÜDER ÖNER, her buluştuğumuzda Pertekten, köylüden, çiftçiden söz açıldığında bana, ‘Pertek’e gel de örnek bir köy gör. Örnek bir muhtarı ile tanış’ derdi.
    Yolumuz Pertek’e düşünce bizi karşılayan Pertek’li dostumuz Ergüder Öner, tören sonrası bizi gazetecileri alıp CORAVANA o köye götürdü.
    Köy muhtarı deyince aklımıza hep köylü tipi, bıyıklı şapkalı muhtar gelirdi. Tanıştığımız CORAVAN Muhtarı, bir memur gibi bıyıksız, şapkasız, takım elbiseli bir muhtardı. Merak ettik sorduk. ‘Bankacı emekli memurum.’ dedi. Yıllarca batıda görev yapmış. Emekli olunca gelip köyüne yerleşmiş. Dostlarının, köylülerinin ısrarı üzerine de muhtar olmuş.
   İkinci dönem muhtarlık yaptığı köyü, ilçenin bir parçası örnek bir köyü yapmış. Daha önce hayvancılıkla geçinen köy, şimdilerde hayvancılığın yanında örnek bir tarım köyü olmuş.
   O kadar kalkınmış bir köy olmuş ki, Belediye Başkanı, Belediye sınırları içine almak istemiş. Başta muhtar olmak üzere, köylüler bunu kabul etmemiş. ‘Niye kabul etmediniz?’ diye sorduğumuzda muhtar ‘Tarım alanlarımızın, bağlarımızın, bahçelerimizin arsa olarak yok olmasına, satılıp yenmesine tarım topraklarının üretimin yok olmasına izin vermediğimiz için kabul etmedik.’ diyerek cevapladı.
    ‘Belediyeli olursanız altyapı sorunlarınız daha kolay çözülmez miydi? ’dedik. Muhtar, ‘Biz altyapı sorunlarımızı, çözdük. İçme suyu sorunumuz yok. Üstelik içme suyu depolarımız, fayaslanmış. Otomatik klorlama makineleri ile sürekli klorlanarak sağlıklı bir şekilde evlerimizdeki musluklardan akmaktadır. Yanlız kendi su sorunumuzu değil, hayvanlarımızın da su sorununu çözdük. Kırsal alanda muhtelif yerlere, hayvanların su içmeleri için, sulama tankları, yunakları koyduk.
  Önemli altyapı olan kanalizasyon sorununu da çözdük. Yol sorunumuz yok. Köyümüzün yolu gördüğünüz gibi asfaltlanmıştır.
  Köy topraklarının bir kısmı baraj alanında kalıp kamulaştırıldığından, kamulaştırma parası alanlar, şehirlerde çeşitli yerlerde yatırım yaparak oralara yerleşmişler. Yaz aylarında köyü tercih edenlerle, köyün nüfusu artmaktaymış. Ünlü PERTEK TERMAL Tesislerinin, sahibi iş adamı da, CORAVANLIYMIŞ.
   CORAVAN, örnek bir tarım köyü olmuş.150 dönümlük alana sofralık, şaraplık, öküzgözü üzüm çeşitlerinden modern üzüm bağları kurulmuş. Ürün veren bağların, mantar hastalıklarından korunması için, üzüm çubukları yeşermeden halk dilinde bakır denilen, bordo bulamacı ile ilaçlanmaktaymış.
  Örnek bir tarım köyü olan CORAVAN’DA, modern usullerle kurulmuş yetiştirilmiş, ürün veren meyve bahçelerini gezdik. Gezdiğimiz muhtarın modern meyve bahçesindeki, cins bodur elmaları, yılda ağaç başına 30-35 kilo ürün vermekteymiş. 400 adet bodur elması olan muhtar, yılda12 tondan fazla elma elde etmekteymiş.
   Ürettikleri ürünler, meyveler tamamen organikmiş. Bir tarım uzmanı olan Ergüder Öner’in, bir buluşu ile meyvelerin köküne diktikleri, bir bitki elma meyvelerini meyve kurdundan, koruyormuş. Meyve kurtları sevdikleri o bitkiye yöneldiklerinden meyveler ilaçlanmadan, meyve kurdundan korunuyormuş.
   Köyün her tarafı ve etrafı tel örgülerle çevrilmiş, modern bağ ve bahçelerle kaplı. Dikilen meyve bahçelerini tarım alanlarını sulamak için, DESTEKLEME PROJESİ kapsamında gerçekleştirdikleri bir proje ile Baraj gölünden, pompalamayla alınan su, köyde kurulu 400 tonluk iki havuzda toplanmakta oradan tarım alanlarına dağıtılmaktadır. Bağ ve bahçelerin, damla usulü ile sulandığı köyde, sulama tamamen modern tekniklerle yapılmaktadır.
   Köyün okumuş aydın çalışkan muhtarı, köyde tarım yapacak bağ-bahçe kuracak arazisi olmayan üç köylü aileyi de unutmamış, onlara da geçimlerini sağlamaları için, SOSYAL RİSKİ AZALTMA PROJESİ kapsamında üç adet sera kurdurmuş. Üç aile de, seralarında, ürettikleri sebzeleri satarak geçinmektelermiş.
   Göl manzaralı köyden gün batmak üzere ayrılırken, güneş batacağı yeri seyrine, doyulmayan, renk cümbüşüne boyamıştı. Köye inen sürünün bazıları su içmek için, konulmuş sulama yunaklarına koşarken, bazıları da meleyerek kendilerine doğru koşan yavru kuzulara koşuyorlardı.
   Muhtar misafirlerini uğurlarken, ‘Unutmayın.’ diyordu. ‘Bunu ziyaret saymıyorum. Sizi, bağ-bahçe zamanı ürün topladığımız zaman rakı içmeye bekliyorum.’ diyordu.
    Bizde, ‘Niye olmasın.’ dedik.

Fikri TAŞ

Bu yazı toplam 1573 defa okunmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim